Adını bu sütunlarda yazıp tekrar tekrar reklamını yapmak istemem. 'Fenomen' diye türetilen, ne idüğü, ne yaptığı belirsiz, nasıl üne kavuştuğu meçhul bir arkadaş, uçak tuvaletinde bilmem ne yaparken çekilen ve kendisine ait olduğu iddia edilen çirkin, edepsiz, iğrenç videoyu sosyal medya hesabından sansürsüz yayınlamış.
Aralarında gençler ve çocuk yaştakilerin de bulunduğu 3 milyon kişi bu görüntülere maruz kalmış.
Olay tek kelime ile rezalet...
Dahası, bizimkinin özür diye yaptığı açıklama kabahatinden büyük.
Çünkü açıkça insanların aklıyla dalga geçmiş. Demiş ki, "O görüntü bana ait değil. Benim hesabıma gönderildi. Ben de avukatıma ulaştırmaya çalışırken yanlışlıkla paylaştım..." He he, öyledir muhakkak!
Peki asıl utanması lazım gelen, asıl sorumluluk duyması gerekenler kimler? Onu baş tacı yapan, çoluk çocuk yaşadıkları evlerinden eksik etmeyen, her saçma sapan icraatını, her tuhaf sözünü matah bir şeymiş gibi paylaşıp yayan, şişik takipçi kitlesinden yararlanmak için onu kullanmak adına "Ay ne sempatik çocuk" diye göklere çıkaran, alıp televizyon programlarına konuk eden, şahsına özel komik klipler çeken, televizyon yarışmalarına jüri yapan, DJ diye özel gecelere davet edip önüne yüz binler seren şov dünyasındaki maskeli balonun onun gibi sahte yüzleri...
Onun gibilerin nasıl 'fenomen' olduğunu kulağıma fısıldayan onlarca öykü dinledim bu hayatta.
Hiçbirini de dillendirmedim, 'Nasıl olsa bir gün balonları patlar, mumları söner, defoları ortaya çıkar' diye... Hiçbir zaman da yanılmadım çok şükür. En güzelini yapıp, Allah'a havale ettim. Yüce Yaradan layığını veriyor çünkü. Temeli kartondan binalar, üste kat çıkılmasına dayanamıyor işte...
Peki ders alıyor muyuz?
Hiç sanmam... Eminim bu olay tüm çirkinliğine rağmen, onun takipçilerine yenilerini katacaktır. Biz bu kadar saf durdukça, hayatımızın boşluklarına fenomen üfürenler Durmaz!