TV 8'in magazin programı için Kıbrıs'a giden muhabir, Mehmet Ali Erbil'i otelin kapısında kıstırmış, röportaj yapıyor. Mehmet Ali her zamanki gibi gelen muhabiri boş göndermemek için espri üstüne espri patlatıyor. Derken, bir polis otosu önlerinde duruyor.
İçinden 60 yaşlarında sarışın bir hanım çıkıyor ve aniden şarkı söyleyerek ikilinin arasına giriyor. Muhabir şaşkın, Mali daha da şaşkın. Kadını susturmak mümkün değil, bülbül gibi şakıyor.
Neden sonra adının Ayşe Tuna olduğunu, Kıbrıs'ta şarkıcılık yaptığını, bir dönem Serdar Gökhan ile film çevirdiğini söyleyip "Mehmet Ali benim evladım" diyor. Bakıyor ki, bunlar 'VTR' olması için yeterli olmayacak, asıl bombayı patlatıyor: "Biz Mehmet Ali ile evleniyoruz." Mehmet Ali de makaraya ortak oluyor. Bir süre beraber geyik muhabbeti yapıyorlar. Muhabir de 'kucağına düşen' haberden mutlu, mesut...
Ama kadın giderek dozu artırıyor. Mali bakıyor ki işin sonu kötü, çareyi otele kaçmakta buluyor. Yani
Yani rüyamda görsem, üstüm açık kaldı diyeceğim, o kadar uçuk kaçık bir olay...
O kadın kim? Mehmet Ali'yi nasıl buldu? Resmi ekip otosunda ne işi var? Niye önce "Evladım" diyor da, sonra "Evleneceğiz" diyor...
Neyse, Kıbrıs'ın öğle güneşine bağlayıp geçelim...