Ekran yolculuğunu zirvede sürdüren ve büyük ilgi gören 'Destan', atv ekranındaki on sekizinci bölümüyle seyirciyi ekrana kilitledi. Sosyal medyanın zirvesinde yer alan 'Destan' sürpriz gelişmeleriyle nefes kesti.
'Destan'ın on sekizinci bölümüne Batuga ve Akkız'ın Türklerin Ergenekon'dan çıkışının da sembolü olan Nevruz Bayramı kutlamalarında, Ergenekon'dan çıkış destanını anlatmaları damga vurdu.
Batuga, Akkız ve Dağ obası halkı, Çolpan Han nedeniyle hüzünlü olsalar da Dağ Hanlığında nevruz şenliği kutlandı. Obanın ortasında büyük bir ateş yakılıp, sofralar kuruldu. Çocuklar etrafta koşturup, ateşten atladılar. Otağın arkasındaki hayat ağacı gibi süslenmiş ağaca genç kızlar ise dilek dileyip çaput bağladılar...
Nevruz kutlamaları sırasında Batuga'nın "Alpagu Han her nevruzda Ergenekon'dan çıkışımızı anlatırdı." sözlerine Akkız "Biz de Ergenekon'dan çıkışı anlatırız! Aydı kalk anlat! Hem herkes biraz umut bulsun!" şeklinde karşılık verdi.
Akkız ve Batuga Türklerin Ergenekon’dan çıkış destanını anlattı! | Video
Akkız'ın "Dağ'ın Hanı sensin, han anlatır!" sözlerine Batuga "Dağ'ın Hanı benim ama Hanın Dağ'ı da sensin" diyerek destanı Akkız'la birlikte anlatmak ister. Dağbanlar göğe ıslıklı ok atmalarının ardından Batuga ve Akkız birlikte Türklerin Ergenekon'dan çıkış destanını anlatmaya başladılar. Akkız "Türk'ün kanı, Oğuz boyu atamız İl Han'ın düşmanı çok idi!" sözlerini Batuga "İl Han'ın düşmanı öyle çoktu ki dört bir yanı sardılar. Obasını kuşattılar savaştılar ama yine de yenemediler.'' şeklinde devam ettirir.
Akkız, savaşın bir dolunay sürdüğünü fakat İl Han'ın yenilmediğini söylerken Batuga da Türkleri kılıçla yenemeyeceğini anlayan düşmanın hileye başvurduğunu belirtir. Akkız "İl Han'ın askerleri düşmanın çekildiği görünce saflarını terk edip saldırmaya başladılar. Düşmanın hilesi tutmuştu" sözlerini Batuga "Düşman askerleri gizlendiği yerden çıkarak İl Han'ın ordusunun arasına karıştı ve herkesi öldürüp obayı ataşa verdiler." sözlerini ekler.
Akkız ve Batuga; oba halkından sadece bir düzine kişi kaldığını, hayatta kalanların İl Han'ın küçük oğlu Kıyan Tegin ve evdeşinin liderliğinde dağ başında bir geçide varıp oraya yerleştiklerini ve bu yeni İl'e Ergenekon adını verip orada 400 yıl kaldıklarını söyleyerek Ergenekon Destanı'nı anlatmaya devam ettiler.
Batuga "Kıyan'ın soyu çoğaldı, sürüleri gayrı Ergenekon'a sığmaz olunca bu ilden göçmeye karar verdiler ama geçit yıkılmış ve kapanmıştı!" sözlerine Akkız "Bir demirci bağırdı! Dağın bu kısmı demirdendir!" sözlerini ekledi. Akkız ve Batuga dağın yetmiş yerinde yakılan ateşlerin körükle harlanıp, Türklerin dağı erittiklerini, demir dağ eriyince de yalçın bir kayanın üzerinde bir bozkurt gördüklerini ve Börteçine adı verilen bozkurttun Türklere yol gösterip, onları Ergenekon'dan çıkardığını sözlerine eklediler. Akkız "Altay dağlarından çıktılar yola! Yetmiş bin atlı ve okla! Sürdüler atlarını yedi bin koldan! Savaş açıp kan döktüler baş eğmeyen her bir boydan!" sözlerini Batuga "Körükler ataş yakıp demir dağı erittiğimizden beri Ergenekon Türk'ün bayramıdır. Ergenekon bayramımız kutlu olsun!" diyerek tamamladı.
Akkız ve Batuga; Türklerin Ergenekon'dan çıkış destanını anlatmaları ardından meydana getirilen örs ve çekici birlikte döverler. Akkız ve Batuga çekiçle örsü dövdükçe kıvılcımlar çıkar. Sonra kıvılcımlar saçan demir büyük bir ateşe dönüşür. Sırma ile Yaman, sonra herkes ateşin üzerinden atlarlar. Akkız ise Batuga'nın elini tutar ve ateşin üzerinden atlar.
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Metin Günay'ın yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.