atv'nin büyük ilgiyle izlenen dizisi Akıncı'nın son bölümünde harika mesajlar içeren duygusal bir sahne vardı.
Akıncı, Özel Kuvvetler'de görev yaparken şehit düşen babasıyla ilgili anılarını düşünüyordu. En büyük keyifleri ise gönül verdikleri Trabzonspor'un maçlarını birlikte televizyondan izlemekti. Seyrettikleri maç, futbol tarihimizin unutulmazları arasındaydı. Hani şu Fenerbahçe'nin deplasmanda Trabzonspor'u Aykut Kocaman'ın attığı golle 2-1 devirip, şampiyonluğu Karadeniz fırtınasının elinden kaptığı maç... Karşılaşmanın bitiş düdüğüyle birlikte Fatih (Akıncı) olduğu yere çöktü. Büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü yaşıyordu. Sonra babasının o müthiş sözleri geldi: "En kötüsü kaybetmek değil, korktuğun için kaybetmek. Bizim takım bugün yenilmekten korktuğu için mağlup oldu. Eğer böyle yapmaya devam edersen, bir de bakmışsın ki korkmaya ve korktukça kaybetmeye alışmışsın."
Akıncı'nın babasının nasihati, oğluna olduğu kadar, hep 'yenilmemek' için sahaya çıkan bugünün eyyamcı teknik direktörlerineydi galiba...
Çukur'da 'Kocaman' sürpriz
Dizilerde sanki 'Aykut Kocaman haftası' yaşandı. Akıncı dizisindeki unutulmaz Trabzonspor - Fenerbahçe maçında adı geçen Kocaman bu kez de Çukur'a konuk oldu. Hem de kanlı canlı...
Çukur'un silahlı çatışmaya kurban giden engelli karakteri Aykut Teken'in babası, meğer ismini o maçtan sonra koymuş. Bunu öğrenen Yamaç da Aykut Kocaman'ı mahalleye getirerek ona büyük bir sürpriz yapmış. Ölümünden sonra Aykut'un mezarını ziyarete giden Yamaç, orada dua eden Aykut Kocaman'ı buldu.
Aykut Hoca, "Duydum, çok üzüldüm, ziyarete geldim" dedi, sarıldılar... Aykut Hoca'nın engelliler konusunda farkındalık yaratmaya yönelik böyle bir sahnede rol alması onun yüce gönüllülüğünün ifadesi. Oyunculuğu derseniz; bu mesleğe en büyük katkısı, teknik direktör olarak kalması olacaktır.
Sürünen milyonerler
Discovery Channel'da artık yeni bir tiryakiliğim var: Gizli Milyarder.
Emlak yatırımcısı, yazar ve satış uzmanı Grant Cardone, Reign Ventures'ın CEO'su, Mosley Music Group'un kurucalarından Monique-Idlett Mosley ve iç mimar Elaine Culotti, 3 farklı şehirde kimliklerini gizleyerek 90 gün içinde, milyon dolarlık birer şirket kurmaya çalışıyorlar.
Geçen hafta ilk bölümü büyük bir ilgiyle izledim. Gerçek yaşamlarında milyar dolarları yöneten üç girişimci, ellerine tutuşturulan 100 dolar ve altlarına verilen eski model otomobillerini üç ay içinde 1 milyon dolara dönüştürecek bir 'simyacılığa' soyundular. Yalvar yakar edindiği bir karavanda yatıp, koca gün sadece bir tost ile yetinen mi ararsınız, kral dairelerinden böcek dolu hostellere uyum sağlamaya çalışanlar mı, benzin parası olmadığı için uyuduğu otomobilini gece soğuğunda ısınmak için çalıştıramayanlar mı?..
Gizli Milyarder, her Salı 21.55'te Discovery Channel'da yayınlanıyor. Sizi bilmem ama ben not alarak izliyorum. Bir gün 100 dolarla ortada kalırsam diye. Dünya hali, belli mi olur?..
Mahur... Ne güzel bir isim...
Bu sözü atv'nin dizisinde Maraşlı söylemişti. Korumakla görevlendirildiği Mahur'un ismini ilk öğrendiğinde..
Gerçekten de bir kız için seçilecek enfes bir isim. Bir kere tınısıyla insanın ruhunu okşuyor, huzur veriyor. Anlamı da zaten melodik. Türk Sanat Müziği'nde bir makamın adı. Hani şu Attila İlhan şiirinden bestelenen Ahmet Kaya şarkısındaki gibi: "Şenlik dağıldı, bir acı yel kaldı bahçede yalnız / O mahur beste çalar, Müjgan'la ben ağlaşırız..." Annesi de zaten ismini koyarken o şiirden esinlenmiş.
Eminim bu günlerde doğan pek çok kız çocuğuna bu isim veriliyordur. Belli ki gelecekte kulağımıza pek çok 'mahur beste' değecek.
Gaflet kürsüsü
Sokak röportajındaki genç kadın: "Lütfen herkes evinde kalsın. Evde kalın deyip, sokakta gezmek de tuhaf, biliyorum ama..."
Zap'tiye
Sonunda sürücüsüz otobüs de ürettik. Muhalefetle birlikte en çok üzülenler, artık dövecek otobüs şoförü bulamayacak magandalar olmuştur
Ne demiş?
"Ölümcül bir hastalığa yakalandım, adına yaşamak diyorlar." (Çukur dizisinden bir duvar yazısı