ATV ekranlarında cuma günü yayınlanan 'Zembilli' dizisi ilk bölümüyle izleyiciyi etkisi altına aldı. Dizide Adem Kozlu karakterini canlandıran Emre Dinler ile bir araya geldik, hem diziyi, hem de özel hayatını konuştuk.
Diziyle ilgili ne söylemek istersiniz neler hissettiniz?
Mutluyum öncelikle, daha önce de bazı projelerimde bu hissiyatı yaşamıştım. Bir iş yaparsın ve izleyince bazen gerilir insan. Kasılarak izlersiniz, ben birinci bölümü izlediğimde çok ama çok rahattım. İyi bir iş çıkmış ortaya.
Karakterden bahsedebilir misiniz?
Adem Kozlu, arkadaşları ve sevdikleri için mücadele eden birisi. Şeffaf, doğru ve net yaşıyor her şeyi. Onlar için en iyisi ne olur diye yaşıyor hep. Dostluğu her şeyden daha da önde ama. Dostluk kavramına çok değer veriyor. Bende anne baba kavramı çok ön planda. Adem karakterinin sıcak ve samimi olması harika.
İSTANBUL İNSANI ACIMASIZ
Dostluk kavramı günümüzde suistimale açık. Çok fedakarlık iyi midir sizin için?
İnsanın dozajını bilmesi gerekiyor. Yaşadığımız tecrübeler onu belirliyor. Ben ailemi dostumdan daha ön planda tutmam. İkisi de eşit gibi diyebilirim. Beni yaşadığım süreçler daha az fedakar yapmaya başladı. Özellikle ben İstanbul'a taşındığımda bunu hissettim. Hatay Kırıkhan'lıyım ben; orası daha ufak. Orda her şey daha samimi. İstanbul'da her şey daha hızlı, tempo ve hareket var. 6 yıl oldu İstanbul'a taşınalı. İstanbul insanları çok acımasız bence. İstanbul'da insan birbirini çok rahat unutuyor. 6-7 ay samimi olduğun insanla bir anda ilişkin kesilebiliyor ama Hatay'da 6-7 ay samimi vakit geçirince o insanla ömür boyu arkadaş, dost oluyorsun. Belki bu da İstanbul'un yaşam şartlarıdır, herkesin kendi hayatının telaşında olması yüzündendir.
Kadroda genç ve dinamik isimler var. Neler söyleyeceksiniz?
Evet ağırlıklı genç bir ekibiz. Bence çok güzel bir durum. Biraz da bu insanların dışarıda da nasıl olduğuna da bakılıyor bence proje bazında oyuncu seçimi yapılırken. Bence iyi insanları bir araya getirmişler. İnanılmaz mutluyum, çocuklarla sabah kalkıyoruz beraber kahvaltı yapıyoruz, spora gidiyoruz. Birbirimize çok yakınız, yaşlarımız da birbirine yakın olduğu için keyifli vakit geçiriyoruz.. Bizden yaşça büyük oyuncularla tabi ki kuşak farkı muhakkak oluyor ama onlarla da aramız çok iyi ; her şeyden önemlisi onların deneyimlerinden faydalanıyoruz. Mutsuz setten nefret ederim. Rol arkadaşlarımızla hep bu samimiyeti korumamız gerektiğini konuşuyoruz. Çünkü bu ekrana da yansıyacaktır.
Hep hareketli dizilerde vardınız...
Son iki işimde çok zorlandım. Mental ve fiziksel olarak çok zordu ve yoğundu. Bu proje oyunculuğun biraz daha fazla ön planda olduğu bir proje. Daha duygulu geliyor bana bu iş. Duygusal bir adamım bir de ben. Duygularımla hareket ederim. Birincisi bu yola çıkarken önceliğim bir kariyer planı inşa etmek oldu. 'Hangi iş bu kariyere iyi gelebilir?' oldu ilk planımız ve çalışmamız. Bu işin sıcaklığı ve samimiyeti hoşuma gitti o yüzden kabul ettim. Kendimi gösterebileceğim bir proje bence bu. Ben bu alanı da yapabiliyorum, bunu gösterebilirim. Kendime neler kattığımı da gösterebilirim. Yelpazeyi ne kadar genişletirsek o kadar iyi.
Kariyer planınız var mıdır?
Önceliğim elimdeki işte en iyisini sergilemek. Kariyer dediğin şey kendiliğinden inşa edilen bir şey. Bana eski zamanlarda da başrol geldi. Ben o zaman 'Kendimi hazır hissetmiyorum' diyerek kabul etmedim. Hep kendimi daha fazla geliştirmek istedim. Geçen yıl menajerimle konuştuk ve 'Başrol oynayabilirim' dedim. O şekilde ilerledik. Adım adım ilerledik bu zamana kadar. Daha sakin ve ayakları yere basarak ilerlemek istiyorum. Altını doldurmak istiyorum. Kamera önünde biz varız, olumsuz olunca bize yazar.
BÜYÜK ÜSTATLARLA OYNAMAK HER OYUNCUNUN HAYALİ
Karşılıklı oynamak istediğiniz biri var mı?
Şener Şen, Haluk Bilginer ve Halit Ergenç... Bunlar ile oynamak çok isterim. Bu üstatlar ile bir arada olmak zaten her oyuncunun hayalidir. Yarın öbür gün belki bir müzikal olur. Çok hoşuma gidiyor. Şan eğitimine başladım, biraz eğitim aldım. Zorlayalım güzel ses çıkar diyenler vardı. Çok güzel opera söylersin demişlerdi.
Oyuncu olmak isteyenlere ne söylemek istersiniz?
Yaşadığım süreçler en büyük göstergesi. Çok çalıştım, çok film izledim, okudum, gezdim. Bunlar bu işi yapmaya katkı sağlıyor. Kazandığım paralar ile kendime yatırım yaptım ve kendime yatırım yaptıkça daha da iyiye gittiğimi fark ettim. Belki 1 yılda olmaz ama 5 yılda meyvesini toplarlar. Her fırsatta kendine yatırım yapmalılar. Yatıracaksın, bekleyeceksin. Çok sabır gerektiren bir meslek. Çok fazla insan var, işin arka planında büyük bir yarış var. Bu saatten sonra benim yapmam gereken de kalıcı olmak.
ÖNCELİĞİM AİLEME BİR EV ALABİLMEK
Ailenizden nasıl tepkiler geliyor?
Annem ve babam çok mutlu. Onlar bana hep katkı veriyorlar. Onlar da motivasyonum olmuş oluyor. Benim ailemle ilgili hep hayallerim vardı. Deprem zamanı ailem o tarafta olduğu için depremde olan evimiz de gitti. O yüzden onlara ev almak gibi bir hayalim var. Ailem Hatay'ı çok seviyor, onları İstanbul'a getiremiyorum.