AHMET ÖZHAN
'Böyle bir müziği olan bir devlet vahşi olamaz'
Yunus Emre projesi ilk geldiğinde 'Evet' demedim, "Eyvah Yandım" dedim, "O zaman sen Yandım kısmını söyle" dediler.
Bu cıvıl cıvıl jenerasyonun Yunus Emre anlayışına yeni bir enerji getireceği düşüncesi beni çok mutlu etti.
Kubat'ı daha önceden tanırdım, gönül gönüle anlaşırdım. Fecir Hanım'la ise Külliye'de kendisinin idare ettiği bir konserde tanışmıştık. Bu yakışıklıyı da (Ferman Akgül) konserlerinden takip ediyordum. Ferman meselenin dijital ortamına, mekaniğine çok hakim, yapımcı gibi çalıştı. Kubat çok enerjik, dinamik. Güzel bir iş oldu. Bu çalışma yerel bir iş olarak kalmayacak, dünyanın birçok yerinde icra edeceğiz.
Buna benzer bir projeyle 30 sene önce Fransa'ya gitmiştik. Fransızca bilen arkadaşlarım vardı. Fransızlar, "Böyle bir müziği olan devletin vahşi olması mümkün değil" diyormuş. Bizim görevimiz dünyanın her yerinde kültürümüzü temsil etmek.
KUBAT
'Yunus: Aşka Yolculuk' projesinden Fecir Alptekin bahsettiğinde çok mutlu oldum. Bizim ailede de ozanlık geleneği var, biz Yunus'la büyüdük, bizde ozanların piridir Yunus Emre. Dolasıyla bu proje için çok heyecanlandım. 'Hamdım' kısmı tam benlik.
Ferman (Akgül); 'Hamdım, Piştim, Yandım' bölümü için bana iki şiir vermişti. O gün şiire bakmamıştım, sabah gözümü açtığımda, şiiri okurken, aklıma hemen bestesi geldi. Ben de çok beste yapan bir adam değildim ama oldu, biraz mırıldandım, sonra hemen Fecir Hanım'a gönderdim. "Proje henüz gerçekleşmedi, çok hızlısın" dedi, ben de "Pirimiz için feda olsun" dedim. Sonrasında da bizim eserin çıkış bestesi oldu.
FECİR ALPTEKİN
'Üç kuşağı bir araya getirmek istedik'
'Yunus; Aşka Yolculuk'; geçen yaz UNESCO'nun Yunus Emre'nin vefatının 700'üncü yılını, resmi anma ve kutlama yıl dönümleri arasına almasıyla başladı. Biz de Yunus Emre'yle ilgili büyük bir şey yapmak istedik. Daha önce konserlerinde yolumun kesiştiği Ferman Akgül'ü aradım, çok ortak hayallerimiz vardı onunla. Ferman aylarca araştırmalar yaptı. Ana eksenimiz şuydu; 'Hamdım, Piştim, Yandım' olarak üç epizotta Yunus'u anlatmak.
Ferman, Kubat ve ben çalışmaya başladık. Aklımızda Ahmet Özhan var ama "Ahmet Abi nasıl karşılar?" diye düşünüyoruz. Biz üç kuşağı bir araya getirmek istiyorduk. Bir gün cesaretimizi toplayıp aradık, bizi çok güzel karşıladı. Ekrem Demirli metinlerini yazdı. Ammar Gündüz; bütün o arkadaki görseli uygulayan ve kurgulayan arkadaşımız. Kenan İmirzalıoğlu sesiyle bize eşlik etti. 130 kişi çalıştık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bu projeyi baştan kabul ettiği için bir kez daha teşekkürlerimizi, şükranlarımızı sunmak istiyorum. Projeyi hem Cumhurbaşkanı beğendi, hem de Hanımefendi. İkisi de izledikten sonra teşekkürlerini ifade ettiler, çok duygulandıklarını söylediler. Sanat çevrelerinden de, televizyonda Regaip Kandili'nde izleyenlerden de çok güzel tepkiler aldık.
FERMAN AKGÜL
'Yılların birikimini bu projede kullandım'
Cumhurbaşkanlığı ve Fecir Hanım'ın verdiği fırsat benim açımdan çok değerli. Ben sadece bir rock müzisyeni değilim; sinema okudum, kitap yazdım, festivaller organize ettim. Bu birikimimi bir projede hayata geçirebilme fırsatı benim için heyecan vericiydi.
Fecir Hanım'ın verdiği yolda ben bir hayal kurdum, bir taslak geliştirdim, sonra bu ekip o kadar büyüdü ki... Her şeyi birlikte yaptık. Okuduğum kaynaklar da bana ışık tuttu. Hepimizin en büyük hayali 'Yunus: Aşka Yolculuk'u yurt dışında da tanıtmak.
HİRA KOYUNCUOĞLU
'Akıncı' benim için bir ilk oldu'
'Akıncı' benim için çok yeni bir tecrübe çünkü ilk defa aksiyon bir işte rol alıyorum, daha önce hep hüzünlü kadınları oynadım.
Canlandırdığım 'Güneş', daha önce Güneydoğu'da da çalışmış bir komiser. Benim için en heyecan verici yanı, çok çalışkan ve işine bağlı olması. Ben de onun gibi sistematik ve hayatı bütün yönleriyle değerlendiren biriyim.
İleride bir dansçının hayatını canlandırmayı çok isterim. Dans, özellikle bale çok zor bir yolculuktur.
YILMAZ BAYRAKTAR
'Karanlık yönleri olan birini oynamak isterim'
Geçmişte break dans, karate, kickboks ve judo yaptım. 'Akıncı' hepsinin bir araya geldiği bir proje oldu; şanslıyım. Senaryo geldiğinde, aldım okudum, kendi kendime 'Acaba beni hangi karakter için düşünüyorlar?' diye sordum... 'Cüneyt' için düşünmüşler, benim hiç aklımda yoktu ama çok güzel oldu. 'Cüneyt'ten sonra hangi rolü oynamak istersin?' diye soracak olursanız; karanlık yönleri olan şizofrenik bir karakteri canlandırmak isterim.
EGE
'Kurtuluş Savaşı destanı yazıyorum'
'Yaz Aşkım' benim gidemediğim birçok ülkeye gitti. Farsça, Bulgarca, Yunanca, Sırpça, Azerice seslendirildi, tüm dünyayı dolaştı. Hatta Hawai'de iki kız bile seslendirdi.
Ticarette o kadar çok para batırdım ki. İnsan tüccar olmaz, tüccar doğarmış.
'Kedice Bir Sevda' kitabımı bir yapımcı arkadaşım okudu, çok beğendi, "Film yapalım" dedi, görüşmelerimiz devam ediyor. Uluslararası bir film olma ihtimali var.
Bu dönem ikinci kitabımı da bitirdik, Mayıs ayında çıkacak. Üç-dört tane single yaptık. Bu arada Kurtuluş Savaşı destanını yazıyorum, üç bölümünü bitirdik, yedi bölümümüz daha var, 2023'e yetiştirmek istiyorum.