¦ Ahmet Kural, 1982 tarihinde, emniyet müdürü babasının görev yeri olan Kütahya'da dünyaya geldi.
Konservatuvarda okuyan ablasının etkisiyle oyuncu olmaya karar veren Kural, lise yıllarında tiyatro çalışmalarına katıldı. Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü'nü bitirdi ve Bilkent Üniversitesi'nde master yaptı.
'İşler Güçler' dizisi ve 'Çalgı Çengi' filmiyle popüler oldu. 'Düğün Dernek' serisiyle en çok kazanan oyuncular arasına girdi, reklamlarda oynadı. Sıla ile sonu kötü biten fırtınalı bir aşk yaşadı.
¦ İsmail Küçükkaya, 1972 yılında Kütahya, Simav'da doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Kütahya'da tamamladı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden 1993 yılında mezun oldu. 1991 yılında Hürriyet Gazetesi'nde muhabirlik yaparak gazetecilik mesleğine başladı. 2008 yılında Akşam Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni oldu. 2013'te FOX Televizyonu'na geçti, 'Çalar Saat' adlı programı sunmaya başladı. İlk evliliğini 2002 yılında noktaladı. Eda Küçükkaya ile olan ikinci evliliği ise iki yıl sürdü.
¦ İkisi de iyi eğitim aldı, mesleklerinde başarılı oldular. En büyük ortak özellikleri ise kadına şiddet uygulamaları...
¦ Fiziksel şiddet konusunda Ahmet bir adım önde; Sıla'ya yaklaşık 45 dakika fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladı.
Ahmet, Sıla'yı tekme tokat döverken sesi komşulara kadar ulaştı. Sıla, Cumhuriyet Savcısı'na verdiği ifadede Ahmet Kural tarafından vücudunun çeşitli yerlerine yumruk, tekme ve tokat yemek üzere darp edildiğini söyledi. İfadede, Ahmet'in elinde küllük olduğu sırada Sıla'ya "Git buradan, seni öldürürüm" dediği de yer aldı.
¦ İsmail ise zor kullanma ve tehdit konusunda Ahmet'ten bir adım arkada ama o da gerektiğinde yumruklarını konuşturuyor. İsmail, ilk şiddet olayında evde perde açık olduğundan Eda Küçükkaya'yı kafasından tuttu, ağzını kapadı ve kimse görmesin diye kütüphaneye doğru sürükledi.
İkinci şiddet olayında ise İsmail, eşinin kollarını tırnakladı, yüzüne yumruk attı. Dava dilekçesinde ayrıca İsmail'in, eşine "Şu anki konumum olmasa senin yüzünü gözünü dağıtırdım" dediği bilgisi yer aldı. Üçüncü olay Mersin'deki festivalde yaşandı. İsmail, yine eşinin yüzüne yumruk attı. Eşi bebek istemesine rağmen İsmail "Artık çocuk da olmaz. Ben evlilik adamı değildim, niye evlendim, hiç evlenmeyi düşünmüyordum" dedi.
İSMAİL ÖZÜR BİLE DİLEMEDİ
¦ İsmail kadına şiddet konusunda ekranda sürekli nutuklar attı. 'Şiddete uğrayan kadını değil; şiddet uygulayan erkeği teşhir etmeliyiz' diye tweet'ler paylaştı. Ahmet de kadına şiddet konusunda duyarlıydı ama İsmail gibi edebiyat parçalamadı.
¦ Ahmet, Sıla'yı deliler gibi sevdi ama ikilinin aşkı Sıla'nın başka bir erkekle görüntülenmesiyle son buldu. Tekrar barıştılar ama çok geçmeden herkesin bildiği o korkunç olay yaşandı. Ahmet, basına yaptığı açıklamada aldatıldığını ve bunu Sıla'dan öğrendiğini ima etti.
¦ İsmail ise nişan yüzüğü dahi takmadı.
Mesleği ve geliri nedeniyle eşi Eda'yı küçük gördü. Düğün günü bile Bodrum'da eşine kötü davranan İsmail, otel görevlilerinin yanında kuaför yüzünden eşine bağırdı. Evlendikten sonra İsmail'i eski sevgilileri aramaya başladı.
'Hayranlarım' ifadesini kullandığı başka hanımlar ile olan samimi görüntüleri Instagram'a koydu. Davetlere eşini götürmeyen İsmail, "Senin ne işin var, giyinip süslenip ünlü mü olacaksın, gittiğim her yere seni de mi götüreceğim" diyerek duygusal şiddet uyguladı.
¦ Ahmet, Sıla'yı dövdüğü ortaya çıkınca sanatçısından siyasetçisine kadar toplumun her kesiminden büyük tepki gördü. Sosyal medyada linç edildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile Sıla'yı aradı, geçmiş olsun dileklerini iletti.
Twitter'da 'Yalnız değilsin #Sıla' diye açılan hashtag, TT oldu. Ahmet'in reklam anlaşmaları iptal edildi, sinema ve TV projeleri şimdilik rafa kaldırıldı.
¦ İsmail ise muhalif gazeteci olduğundan sosyal medyada linç edilmekten yırttı. Ahmet'i yerin dibine sokanlar, İsmail'i kınayan tek bir Tweet bile atmadılar.
Kılıçdaroğlu, Eda Hanım'ı aramadı!
Muhalif medyayı geçtim, ana akımdan bile bazı gazeteler İsmail'in eşini dövmesi olayında fikri takip yapmadılar. Kadına şiddet olaylarında nutuklar atan birçok köşe yazarı, tek bir satır yazmadılar. Hatta 'Yok canım İsmail öyle şey yapmaz. İsmail muhalif olduğu için yıpratılıyor' diyenler oldu.
¦ Ahmet, hatasını kabul etti, "Bu olaydan ben de çok ders çıkardım. Başta Sıla olmak üzere tüm kadınlardan özür diliyorum" dedi. İsmail ise özür dilemedi, eşinin dava dilekçesinde ayrıntılı olarak anlattığı her şeyi inkar etti, mahkemenin yayın yasağının arkasına sığındı ve "Dövme falan yok, işin içinde başka maksatlar var" dedi. Tüm bu yaşananlardan sonra geri şu soru kaldı: 'Yoksa muhalif olunca kadın dövmek mübah mı?'