Ağrı'da yetişen milli kayakçı Hamza Dursun, PyeongChang 2018 Kış Olimpiyatları'nda ülkemizi kayaklı koşu branşında temsil ediyor. Dursun'un ülkemiz adına piste çıktığı yarışı, -17 derecelik havada milli sporcunun ailesiyle birlikte tribünde izledik.
P&G'nin Olimpik Anneler projesi kapsamında Güney Kore'ye giden anne Asiye Dursun, oğlunun yarışını ilk kez izlediğini söyledi.
Yarış sonrası P&G Aile Evi'nde buluştuğumuz Hamza Dursun'a, Ağrı'dan gelen en sevdiği yemeklerle sürpriz yaptık. Milli sporcu, annesinin yaptığı dolmalarla, helva ve peyniri yedikten sonra olimpiyatı ve gelecek planlarını anlattı...
İlk defa bir olimpiyatta yarışıyorsunuz. Neler hissediyorsunuz?
Olimpiyata katılmak en büyük hedefimdi, o yüzden ayrıca gurur kaynağı oldu. Daha önce barajı geçmiştim ama olimpiyata katılamamıştım.
Çok acı oldu, daha çok çalışmam gerekiyordu, ben de çalıştım. Çok zorlu bir süreçten geçtim. Dört yıldır bu olimpiyatlara katılabilmek için çalışıyorum.
Olimpiyatlara seçildiğinizi öğrendiğinizde ilk olarak ne yaptınız?
Dört yıl boyunca emek sarf ettikten sonra, 21 Ocak'ta kazandığımı öğrendim. Bütün arkadaşlarımla sevinçten dört bir yana koştuk. Bu sonucu bekliyorduk aslında ama asıl liste açıklandığında yaşadığımız sevinç gerçekten görülmeye değerdi.
'SİZDE KAR VAR MI?' DİYE SORUYORLAR
PyeongChang'taki diğer yarışmacılar nasıl?
Önemli olan bu olimpiyata katılabilmek. İlk etapta birinci adımı attık, inşallah ikinci adımı da atacağız. Tabii ki zaman alacak... Burada çok iyi sporcular var. Zor bir spor olmasına rağmen en çok sporcu kayaklı koşuda yarışıyor. Bizim ülkemizde 23-24 yaşına gelen bütün sporcular, ne yazık ki ya sporu bırakıyor, ya da bırakmak zorunda kalıyor. Kayaklı koşuda birçok imkana sahip olmanız gerekiyor. Bunların bir kısmını bana ailem sağladı.
Aileniz sizi izlemek için Ağrı'dan Güney Kore'ye geldi. Onları görünce ne hissettiniz?
İnanılmaz bir duygu... Annemle babamı buraya getirdiği için P&G ailesine teşekkür ediyorum. İlk kez Ağrı'dan çıktılar ve oğullarını olimpiyatta izlediler.
Olimpiyattaki diğer sporcular bu başarınızı nasıl karşılıyor? Size en çok ne soruyorlar?
Buradaki sporcular, bizim ülkemizde kar olduğunu bilmiyor. Bana sürekli 'Sizin ülkenizde kar var mı? Siz bu sporu nasıl yapıyorsunuz?' diye soruyorlar.
'Sizin ülkeniz egzotik bir yer değil mi?' diyorlar.
Çünkü Türkiye'yi tatil yeri gibi düşünüyorlar.
İstanbul ve Antalya'yı biliyorlar çoğunlukla... O yüzden kar sporlarının olduğunu duyunca ve bizim burada yarıştığımızı görünce şaşırıyorlar.
MEMLEKETİMDE KALACAĞIM
Kayaklı koşu ülkemizde pek bilinmeyen bir spor. Siz nasıl başladınız bu spora?
Pek değil hiç bilinmiyor; yeni yeni bilinmeye başladı. Ağrı'da doğdum, bizim oralarda her zaman kar olurdu. Küçükken buz tutan yerlerde ayağıma boru takıp kayardım. 14 yaşındayken kayaklı koşu seçmeleri olduğunu öğrendim ve gidip katıldım. Seçmeler; şınav, mekik gibi güç çalışmaları üzerinden yapılıyordu.
Kazandım ve kayaklı koşuya başladım.
Küçükken kayakçı mı olmak istiyordunuz?
Aslında futbolcu olmak istiyordum.
'Futbolcu olsaydım daha çok para kazanıp popüler olurdum' diyor musunuz?
Ee tabii, diyorum bazen. O zamanki imkanlar futbola el vermedi, ne yapalım...
Kayaklı koşuda kaç madalya kazandınız?
Ulusal olarak 65, uluslararası 23 madalya kazandım.
Avrupa ikinciliği, Balkan şampiyonluğu ve Balkan üçüncülüğü derecelerim var.
Peki kayak yapıyor musunuz?
Benim alanıma göre farklı ve ters bir spor ama bir defa denedim.
Olimpiyatlara gitmeden önce Cumhurbaşkanımızı ziyaret etmişsiniz. Size neler söyledi?
Cumhurbaşkanımız bizi ağırladı, çok mutlu olduk.
Başka başkanlar bunu hiç yapmadı, bize hiç destek olmadılar.
Kendisi bize iyi dileklerini iletti ve destek olacağını söyledi. Bu da bizim için çok gurur verici.
Bundan sonraki planlarınız neler?
Ağrı'da kalmak ve orada yaşamak istiyorum. Lisansım Erzincan'da ama ben Ağrı adına yarışmak istiyorum.
Ağrı bana sahip çıksaydı Erzincan'a gitmezdim zaten.
Ağrı adına sporcular yetiştirmek istiyorum.
Bu sporu yapan gençlere ne önerirsiniz?
Spor demek, disiplin demek. Eğer başarılı olmak istiyorlarsa, enerjilerini spora versinler. Belki onlar da ülkemizi temsil edecek gençlerden biri olabilirler. O yüzden bütün gençler spor yapmalı.