Terörden temizlenen Afrin ilçe merkezine önceki gün Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve Türk Kızılayı Genel Müdürü İbrahim Altan'ın da katılımıyla ihtiyaç yardımı ulaştırıldı. Radyocu Afrikalı Ali de Kızılay ekibiyle ile birlikte İdlib ve Afrin'e gitti. Ünlü radyocu, orada yaşadıklarını GÜNAYDIN için yazdı:
Kızılay İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım'ın davetiyle, Şevkat Nöbetler adı altında İdlib halkına moral vermeye ve yardım dağıtmaya gittik. Sabahın erken saatlerinde Hatay-Reyhanlı'ya indik. Bizi orada Kızılay ekibi karşıladı. Sınırda güvenlik ekipleri vardı, Kızılay'la birlikte İdlib ve Afrin'e girdik.
Bölgede 500'e yakın kamp var. Kızılay da bir kamp merkezi oluşturmuş. Bu kampta yaşayan Suriyeliler'e her gün gıda yardımı yapılıyormuş. Kızılay'la birlikte gıda paketlerini biz de kampta yaşayanlara çadır çadır dolaşarak dağıttık.
KIZILAY'IN SEVGİ BUTİĞİ
Kızılay oraya Sevgi Butiği adında çok büyük bir mağaza açmış. Butikte, Türk hayırseverlerin gönderdiği, hiç kullanılmamış, üzerinde etiketi bulunan kıyafetler var; gömlekten ayakkabıya, çoraptan cekete kadar. Kampta yaşayanlar ihtiyaçlarına göre ücretsiz olarak her şeyi buradan alabiliyorlar. Orada annesi ve babası ölmüş birçok çocuk var. Tüm ihtiyaçları, Türkiye'den karşılanıyor. Devletimiz, içtikleri sudan ayakkabılarına kadar hiçbir şeylerini eksik etmiyor. Burada çok büyük, çok ciddi organizasyonlar yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a bu desteklerinden ötürü çok teşekkür ediyorum.
Yanımıza geldiklerinde çok utangaç, masum tavırlar sergilediler. Bizlerden hiçbir şey istemediler çünkü devletimiz her şeyi fazlası ile karşılıyor. Hepsi bunun için şükrediyor.
Çadırlara yardım paketlerini dağıtırken küçük bir kız çocuğunun yanına gittim. Ona elimdeki süt kutusu vermek istedim; önce almadı, annesine baktı. Annesi onaylayınca elimden aldı. Onun o masum duruşu beni çok etkiledi.
Türkler'i ve Türk bayraklarını görünce Suriyeliler'in yüzü gülüyor, PKK'dan kurtuldukları için mutlular. Bizi gördüklerinde önce "Türk müsünüz?" diye soruyor, sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan övgüyle bahsediyorlar. İyi Türkçe konuşamıyorlar ama gözleri dolu şekilde bize Türk bayrağını gösteriyorlar. Bayrağı öpüp alınlarına koyup "Türk bayrağının olduğu yerde güven ve huzur var" diyorlar.