Köşemizin müdavimi değerli dostum Kamil Çetin, tam bir Adalar tutkunu. Her fırsatta eşini yanına alıp Adalar'ı turluyor. Geçen yıl yazdığı Büyükada izlenimi ve tespitleri, adanın içler acısı halini ortaya koymuş, adeta gündem yaratmıştı.
Yeni fayton düzenlemesi, temizlik çalışmaları vesairenin ardından Çetin, geçen hafta yeniden Adalar'ı ziyaret etmiş. İşte İstanbul aşığı Kamil Çetin'in gözünden Adalar'ın hali pür melali:
"Sevgili kardeşim, maalesef Adalar'da faytonlardan başka değişen hiçbir şey yok. Önce Büyükada'dan başlayayım: Her taraf pislik içinde... Sokaklarda bir tane temizlik elamanı göremedim. Kedi ve köpekler her tarafta. Fiyat istikrarı hiç yok. Herkes her malı istediği fiyata satıyor. Deniz ve plaj konusu ise fecaat ötesi... Adada ikamet ediyorsanız, merkezde ya bir kulübe ya da plaja üye olacaksınız... Büyükada Deniz Kulübü'nde (sıkı durun) üyelik giriş ücreti yıllık 40 bin TL. Bu sene için aidat adam başı 3 bin 600 TL.. Plajlar ise sezonda aylık kişi başı 2-3 bin TL. Ayrıca pandemi olmasına rağmen her şey eski düzende. En ufak bir sağlık tedbiri yok, insanlar iç içe...
Kınalıada ise Büyükada'ya rahmet okutacak kadar rezil ötesi. Abartmıyorum, pislikten yürüyemiyorsunuz... Bütün Kınalıada halkı çok şikayetçi. En az 30 Kınalıada sakini ile görüştüm ev tutma gerekçesi ile. Bir tane, evet sadece bir tane temizlik elamanı varmış... Denize girilebilecek sahil, şezlong mafyası tarafından parsellenmiş vaziyette... 1 metre yer yok... Bizzat oradaki zabıta merkezine gittim, 'Ben buraya taşınacağım. Nereden denize girebilirim?' dedim. Verdikleri cevap yürekler acısı: 'Şezlongçuların arasında 1-2 metre yer bırakıyorlar. Oradan girebilirsiniz' dediler. Bu bilgiyi veren zabıta müdürü... İnsanlar açıkça verdikleri oylardan çok pişman olduklarını, başkan ve yönetimin kendilerini yanılttığını, bugüne kadar faytonları kaldırma dışında hiçbir icraatlarının olmadığını söylüyorlar... Konuştuğum insanlar Heybeliada ve Burgazada'nın da farklı olmadığı konusunda hemfikir... Umarım uyarılarımız biraz olsun dikkatleri çeker de, gelecek günler ve yıllar için bugünden tedbirleri alınır..."
Seyircisi dağ gibi Müge'nin arkasında
Sosyal medyada 'kasıtlı' dedikodular dolaşıp duruyor. Gündüz reality programlarının tümden kaldırılacağı söyleniyor. Aslında amaç çok açık: Atv'nin gündüz kuşağı egemenliğini bertaraf etmek...
Tabii ki gerçekte böyle bir durum söz konusu değil. Programlar eskisi gibi devam edecek. Buna rağmen Müge Anlı'nın vefakar izleyicileri, 'ihtimalden' bile çok rahatsız. Her zaman olduğu gibi Müge Anlı ve ekibinin arkasında dağ gibi duruyorlar. İşte köşemize ulaşan mesajları:
ulaşan mesajları: "Hayatın içinde her an, her şey, herkesin başına gelebilirken, bunları insanların bilmesindeki sakıncayı ben anlamam. Yasak niye? Kaldırılmak niye? İnsanlar her şeyin farkında... Zoruna giden ve yayın yasağı getirenlerin umarım başlarına böyle dehşet verici olaylar gelmesin!(Vildan Yeten)
"Müge Anlı'nın programına tek bir laf söyletmem. İlkeli, dürüst, seviyeli ve bir o kadar da halkın yanında olan program şu veya bu mazeretle kalkarsa inanın üzülürüz. Neden insanlar o programların ibret verici tarafını görmek istemez? O programlar olsa da olmasa da hoşa gitmeyen bazı şeyler devam etmeyecek mi? Edecek elbette. Asıl konu, eğitim ve caydırıcı kanunların yeniden gündeme gelmesi. İyi ki bu programlar var. İyi ki sizler varsınız..." (Sultan Arman Kararmış)
Gaf kürsüsü
"Ben Şadiye'yi kaçırınca, karım da Şadiye'nin kocasına gitti..." (Esra Erol'un programında konuşan koca Mehmet Çetin'in unutulmayacak sözü)
Zap'tiye
Yurttaşlık Bilgisi Müge Anlı'dan, Din Bilgisi ve Ahlak Prof. Nihat Hatipoğlu'ndan, Tarih Kuruluş: Osman'dan, Türkçe Cem Öğretir'den... Atv, EBA TV ile yarışıyor.
Ne demiş?
Kapalı otoparkta hazırlandığı turnuvada şampiyon olan 11 yaşındaki Antalyalı tenisçi Fatma Karya Aslan, muhabirin "Hangi ünlü tenisçiye benzemek istiyorsun?" sorusuna şahane bir cevap verdi: "Ben hepsinden daha iyi olmak istiyorum..."