Size büyük alkışı hak eden bir sosyal sorumluluk projesinden söz etmek istiyorum. 2012 yılından beri Mardin'de, 5-18 yaş arası olan çocuklara sanatsal ifade alanında projeler üretiyor. Bunlardan biri Sirkhane, özellikle savaşa maruz kalmış çocukları sirkle tekrar hayata katma çabasında olan bir proje. Bir diğeri Darkroom'da ise fotoğrafçı Serbest Salih; Mardin'de yaşayan yerli ve mülteci çocuklarla fotoğraf atölyeleri düzenliyor. Ortaya çıkan kareler, hiçbir müdahalede bulunulmadan onların gözünden sergi mekanına taşınıyor. Ne şahane değil mi? Bu projeyi İstanbul'da Kalyon Kültür'de sanatseverlerle buluşturan kişi, merkezin sahibi Sena Kalyoncu. Kalyoncu, sosyal sorumluluk duygusu yüksek biri. Bu sergi için Her Yerde Sanat Derneği ile iş birliği yapıyor ve ortaya 'Bir de Buradan Bak' sergisi çıkıyor. Küratörlüğünü Sezgi Abalı ve Sinan Eren Erk'in yaptığı serginin her karesi öyle duygulu ki, gezdiğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. 60 çocuk tarafından çekilen 100 fotoğraf, Kalyon Kültür'ün farklı odalarında dört ayrı temada sergileniyor. 3 Ocak 2021 tarihine kadar pazartesi hariç her gün 11.00-19.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.
SOSYAL MEDYANIN PATETİK YÜZÜ: LİNÇ KÜLTÜRÜ
Patetik; içler acısı, dokunaklı anlamlarının yanında 'komikliğe varan' anlamında da kullanılır. Saçmalayan rantçıları kapsama alanında bulunduran bir sözcüktür. Sosyal medyadaki acımasız linç kültürü de tam olarak böyle değil mi? Karşı tarafı küçük düşürme, yıpratma ve psikolojik olarak zarar verme amacıyla yapılır, yer yer komikliğe varır işler.
Bu davranışlar, gerçek bir şiddet eğilimi, öfke patlaması, 'bir gündem olsa da tepki göstersem'cilerin meydan okumasıdır. İşte teknolojinin gelişmesi ve sosyal ağların hayatımıza girmesiyle böyle talihsiz kavramlar ortaya çıktı. Güç gösterisi yapıp üstünlük sağlamanın dışında, toplumun çoğunluğunda onay görmüş düşüncelerin, kararların körü körüne desteklenmesi durumu da var. Peki bu kararlar kime göre, neye göre onaylanıyor?
BEN DE YAŞADIM
Yakın zamanda pazar günkü yazım yüzümden benim de başıma geldi böyle bir olay. Kimse açıp yazımı okumadan, konuyu anlamadan 'Gündem var, bir linç söz konusu, bizim de payımız olsun' dercesine paylaşımlar yaptı. Bu da örgütlenmenin başka yolu. Tabii, klavye kahramanı olmak, bir perdenin ardından konuşmak her zaman daha kolay. Bir o kadar da korkaklar ama sadece muhatap arıyorlar, gerçekten çok yazık.
'BİRBİRİMİZE İYİ BAKALIM' SANATSEVERLERİN GÖZDESİ
Selma Gürbüz'ün 35 yıllık sanat yaşamı, 'Dünya Diye Bir Yer' sergisiyle ilk kez bir müze çatısı altında İstanbul Modern'de. Yapıtlarında farklı hikayeler anlatan sanatçı, her eserinde düşündürüyor. Özellikle ölüm ve yaşam temaları, onlarla yüzleşmemizi ve başa çıkmamızı söylüyor sanki. Gürbüz'ün Afrika seyahati sonrasında yaptığı resimler, bu kıtanın cömert, sıcak, bazen de tehditkâr doğasında insan ve hayvanların birbirleriyle kesişen hayatlarını görselleştiriyor. Gürbüz'ün 'Birbirimize İyi Bakalım' eseri ise şimdiden birçok sanatseverin favorisi, o yüzden bir an önce gidip görün derim.
İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, sergiyle ilgili şöyle konuştu:
"Sergide, İstanbul Modern ve British Museum başta olmak üzere çok sayıda müze ve özel koleksiyonda çalışmaları bulunan Selma Gürbüz'ün 100'ün üzerinde yapıtına yer veriyoruz. Sanatçının zengin iç dünyasından izleri takip edeceğimiz sergimizin, yaşadığımız bu zorlu günlerde tüm izleyicilere iyi hissettirmesini diliyorum."