LEVENT ÖZDİLEK
'Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı'nda kötü bir kralı oynuyorum. Yapımcımız Mehmet Bozdağ; tarihe kafayı takmış, sinema delisi biri. 1456 yılını anlatıyoruz. İstanbul'un fethinden üç yıl sonrası yani... Çok dramatik bir olay var: Fatih Sultan Mehmet'i, babasının Sırp eşi Mara Hatun büyütmüş. Çok aşıkmış kocasına ve çok kültürlü bir kadınmış. Filmde Lazar Kralı, Mara'yı kaçırıyor ve akıncılar onu kurtarmaya çalışıyor.
Her çekimde 400 kişi oluyordu. Üç-dört ay boyunca, aksiyon filmlerinde çalışan profesyonellerden silah ve at binme eğitimi aldık. 52 yıldır bu camiadayım, çok önemli projelerde yer aldım ama oynadığım en zorlu iş diyebilirim. Çok sağlam bir film geliyor.
Bu film için 50 bin metrekarelik alanda saraylar, şehirler yapıldı. 700- 800 kişi çalıştı. Bu filmin çok önemli misyonu var; bir Türk yapımı olarak 40 ülkede vizyona girecek. Bu filmin turizme de katkı sağlayacağını düşünüyorum. 30 milyonluk bir yatırım, Türkiye'nin en büyük prodüksiyonlu filmi...
11 yaşında Adana'da Yılmaz Güney'le oyunculuğa başladım. Oyuncu olmama o sebep oldu. Yılmaz Güney, babamın arkadaşıydı. 11 yaşındayken kendisiyle filmde oynadım. "Bu işi eğitimsiz yapma" dedi ve beni Ankara Devlet Konservatuvarı'na gönderdi. O olmasaydı bu yola girmezdim. 40 yıl boyunca Devlet Tiyatrosu'ndaydım. Kariyerimde, küme düşen dizileri şahlandırmak gibi bir özelliğim var. Şehnaz Tango'dan itibaren birçok örneği var bunun. Sonradan girip diziyi kurtardım. Şimdilik tiyatroya ara verdim ama aklımda bir müzikal var.
EMRE KIVILCIM
Tarihçilerden bir yıl ders aldım
Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı, 17 Ocak'ta vizyona girecek. Vakit yaklaştıkça heyecanlanıyoruz. Çok profesyonel bir şekilde hazırlanıldı ve çekildi. Sette çekimler boyunca 250 yardımcı oyuncu, sabah 06.00'da hazır bir şekilde çekimleri bekliyordu. Senaryoyu çalışırken, profesörlerden tarih dersleri aldık. Senaryo, en iyisini bulmak için çok değişik şekillerde yazıldı.
Çekimler iki ay sürdü. Filmde birlikte oynadığım şahinle, yedi ay çalıştım. Şahini kendime alıştırmak için yemeklerini ben verdim. Atımın da şahine alışması lazımdı. Zorlu bir süreçti ama üçümüz de birbirimize uyum sağlayarak çekimleri tamamladık.
TUĞBA YURT
Uzay Heparı'ya yazılan parçayı söyledim
'Sığınak' adlı albümüm, Aralık ayında çıktı. Şimdiye kadar 10 single çıkarmıştım, prestij açısından albüm yapmam gerekiyordu. İkinci klibi Sezen Aksu'nun 'Yas' adlı şarkısına çekeceğiz. Bu; Uzay Heparı'nın vefatında sonra Aksu'nun yazıp okuyamadığı bir şarkı olması... Albümün yanı sıra Bulgar yapımı bir filmin şarkılarını seslendirdim.
11 yaşında konservatuvara başladım. 2013'te 'Aşk Bana Emanet' albümüyle müzik sektörüne girdim. 'İnceden İnceden' adlı şarkım 80 milyon izlendi. Oyunculuk teklifi almadım ama kliplerde rol yapıyoruz zaten. Şarkının ruhunu anlatabilmek için oyunculuk yaptım.
NEVRA SEREZLİ
Torunlarım beni Youtube'dan izliyor
'Ağaçlar Ayakta Ölür' adlı oyunla 11 yıl sonra tiyatroya geri döndüm. 11 yıl ara vermek hoş bir şey değil. Bizim işimizde emekliye ayrılmak yok, ben oynayacak oyun bulamamıştım. Bu oyunun hikayesini okur okumaz şurama dokundu! 1962'de kolejde okurken, Macide Tanır oynamıştı bu oyunu. Teksti okuyup 10 dakika sonra evet dedim. 1949'da yazılmış, biz 2020'de oynayacağız.
Bu oyun iyilik üzerine... Herkeste negatif enerji var; 'Nasılsın?' diyen yok, günaydın dileyen yok. Oyunda iyilik ve insanlık ilişkilerini anlatıyoruz. Pozitif enerji vermemiz gerekiyor herkese. O yüzden bu oyun kalbime dokundu.
9, 5 ve 2.5 yaşında torunlarım var. Ünlü olduğumun farkındalar. Torunlarım beni Youtube'dan seyrediyor.
NURİ GÖKAŞAN
66 fotoğrafa bakıp şiir yazdım
Ağaçlar Ayakta Ölür'le sahnedeyim bu sezon. 2021'de profesyonel olarak 50'nci yılımı kutlayacağım. Oyunumuzda her karakter kendi açısından haklı ama haksız tarafları da var. İçinde komedi, dram, hüzün var.
Şiir kitabım çıkacak. İbrahim Demirel'in 1970-80 yılları arasında çektiği 66 fotoğrafa şiir yazdım. Kitap olarak Türkiye'de ilk defa yapıldı. Ayrıca üç büyük oyunum, bir de müzikal projesi var... 'İkitelli Yüksek Randıman Stüdyosu' adlı müzikli bir oyun yazıyorum.
DEMET TEKİN
Müzik çocukların gelişmesini sağlıyor
Hem Türk sanat müziği albümü, hem de çocuklara özel bir albüm çıkardım.
Müzik öğretmenliği yaptım, aynı zamanda anneyim. İki çocuğun olunca, onların hayatında müziğin çok önemli olduğunu görüyorsun. Müzik; psikolojik ve dil açısından gelişmelerini sağlıyor. Annelik duygusuyla, bir müzik öğretmeni olarak çocukları düşünerek albümü yaptım. İngilizce şarkılar da var içinde.
MİNE
90'lar hiç unutulmadı
Müzikte 90'lar dönemi hiç unutulmadı. Yabancı parçalara Türkçe sözlerin yazıldığı yıllardan sonra ilk özgün şarkıların çıktığı dönem 90'lar... 90'lar çok akılda kaldı çünkü melodiler çok güçlüydü.
12 yıl sonra albümüm çıktı, birçok planım var. Çok şarkı birikti, yavaş yavaş onları paylaşacağım. Bir hikaye yazıyorum; bu kitap veya senaryo da olabilir.