Evet, durum aynen bu! Bir sezonda tam 271 gol yediler. Bir maçta en az 11, en çok 27 gol yediler.
Takımın kalecisi "Bazen topu elle tutmayı unutuyorum" diyor. Orta sahanın beyni ise "Neden yeniliyorsunuz?" sorusuna "Bizim yenilmemizin sebebi şu ki, çünkü biz hep yeniliriz" yanıtını veriyor.
Takımın golcüsüne "Hiç gol attın mı?" diye sorduklarında zavallı golcü, "Hayır hiç gol atmadım. Hiçbirimiz gol atmadık. Ruth bir tane attı ama ofsayttı!" diyor.
Zaten koca bir sezonda tek gol attılar, o da son maçta!
SIRLARI FUTBOLU SEVMEK
Takımın 10 numarası ise "Gol atmamız önemli değil, çünkü biz eğleniyoruz, biz de büyüyünce gol atarız" diyor.
Büyüyünce sevgili okurlar!
İspanya'da Barcelona'nın güneyinde bulunan Margatania kentinin 7 yaş altı takımı 'Margatania F.C.'nin öyküsünü konu alan kısa filmden bahsettim sizlere.
Mutlaka internetten izleyin, hatta mümkünse bu filmi 'Süper Lig Kulüpler Birliği' ve 'Futbol Federasyonu'ndan yöneticilere de izlettirin. Belki az da olsa değişirler!
Bizde de "Kazanmak her şey değildir" denir ama hep lafta kalır.
Çocukluğumda çoğu mahalle maçı kavgayla biterdi. Ee ne de olsa 12 Eylül'ün çocuklarıydık, büyüklerimizden görüyorduk! Şimdikiler ise daha beter!
Minikler, amatör ya da Süper Lig fark etmiyor her maçta kavga var. Kadın seyirciler bile psikopat!
Aslında böyle yakınmak da berbat bir his. Yakın yakın nereye kadar! Çocuklardan birinin babasının şu sözüyle nokta koyalım bari yazıya: "Çocuklar oyun oynuyorlar, eğleniyorlar, rakibe saygı göstermeyi, takım arkadaşlarına saygı göstermeyi öğreniyorlar, takım içinde işbirliğini fark ediyorlar. Daha hiç gol atamadık ama bu hiç sorun değil!"
Barcelona'nın sırrı da bu işte, futbolu sevmek!