23 Nisan kutlamalarına damga vuran olay NTV canlı yayınında yaşandı. Sunucu Simge Fıstıkoğlu, Darüşşafaka öğrencilerinden bir kız çocuğuna "Akademik olarak hayalin nedir?" diye sordu. Çocuk da "Almanya Köln Üniversitesi'nde tıp okumak istiyorum, ondan sonra da belki Alman vatandaşı olurum" dedi. Hem de bunu 'Geleceğimiz umudumuz' dediğimiz çocuklarımız için kutladığımız 23 Nisan'da söyledi. Elbette bunu söyleyen bir çocuk, onu hiçbir şekilde yargılayamayız. Büyük ihtimalle son dönemin moda söylemi 'kapağı yurt dışına atma'yı çevresinden duydu.
İLKELERDE TÜRKİYE İTTİFAKI
Aynı soruya imam hatip mezunu bir çocuk büyük ihtimalle "Çok çalışıp vatanıma, milletime hayırlı bir evlat olmak istiyorum" diye yanıt verebilirdi.
Ama böyle bir karşılaştırma yapmak hatalı olur. Anadolu liseli, meslek liseli, paralı kolejli vs. farklı okullarda okuyan her çocuk, Türk vatandaşı olmaktan gurur duymalı ve "Önce vatanım" demeli.
Sadece Beyaz Türkler değil, muhafazakar olup çocuklarının yurt dışında yaşaması için çalışan aileler de var. Mesele zaten Beyaz Türk, muhafazakar, imam hatipli, Kemalist tartışması değil! Son dönemde yurt dışında yerleşmek ya da çocuklar için yurt dışına yönelik kariyer planı yapmak, özellikle maddi durumu iyi ailelerde moda oldu. Üniversite mezunu başarılı gençlerde de beyin göçü artıyor.
Hükümet de bu gerçeği görüyor ve beyin göçünü tersine çevirecek projeler üretiyor. Bir ülke için en kötü senaryo; eğitiminden sağlığına büyük yatırım yapılan zeki bir çocuğu, yabancı bir ülkeye kaptırmaktır. Son dönemde ABD, Almanya başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke, bizim binbir zorlukla yetiştirdiğimiz parlak zekaları, hiç emek harcamadan ekonomilerine artı değer olarak katıyorlar. Google, NASA, Facebook, Amazon vs. zeki Türk çocuklarıyla dolu.
Bu tartışmayla ilgili AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu sosyal medyadan şu paylaşımda bulundu: "Dünyaya ümitle bakan bir evladımız hayallerini gerçekleştirmek için Almanya'da okuyup Almanya vatandaşı olmak istiyorsa, başta biz siyasiler silkelenip derin derin düşünmek zorundayız. İlkelerde Türkiye İttifakı ile bu gençleri Türkiye'ye inandırmak en temel önceliğimiz olmalıdır."
Yeneroğlu haklı, 'İlkelerde Türkiye İttifakı' en çok liyakat sistemini güçlendirmede ve 'güçlü Türkiye' ülküsüne çocuklarımıza inandırmada önem kazanacak.
Önümüzde kavgalardan uzaklaşıp ekonomimizi güçlendirecek 4.5 yıl gibi uzun bir zaman var. 'İlkelerde Türkiye İttifakı' seçimlerde de rafa kaldırılmayacak, her Türk vatandaşının altına imza atacağı ulusal bir anlaşma olmalı. Ailelere de büyük görev düşüyor. Çocukları sosyal medyadaki zararlı söylemlerden uzak tutup onları vatanına ve milletine hayırlı bir evlat olarak yetiştirmeliler.