İçerisinde bulunduğumuz zaman diliminde her gün yeni bir şeyle karşılaşıyoruz. Karşımıza çıkan şeyler aslında geçmişte yaşadığımız olaylar ile geçmişte yaşadıklarımız arasında bir fark yok. Tabii konu olarak. Romantizm geçmişte de var oldu gelecekte de var olmaya devam edecek. Sadece zamanın koşulları değişecek. Romantizm mevcut koşullar üzerinden şekillenmeye devam edecek. Bütün bunlar karşısında romantizm nasıl bir hale geldi, geçmişe oranla hangi farklar karşımıza geliyor?
Dominant gezegen Neptün'ün Balık burcunda hareket etmesi hepimizi toz pembe aşkların içine itmiyor. Bilakis teknolojinin içinde doğan aşkların zamanından geçtiğimizi işaret ediyor. Üstüne üstlük sosyal medya hesapları sebebiyle artık kimseye bir şey sormaya da gerek kalmıyor. Artık karşımızdaki kişinin profiline bakmamız yeterli. Hızlı kaynaşılıyor, hızlı yakınlaşıyor ve sonucunda da hızlı kopuluyor.
VİZYON DA ÖNEMLİ
Geçmiş çağları ele aldığımız zaman ilişkilerde belli bir gerçeklik teması olduğunu söyleyebiliriz. Burada gerçeklikten kastettiğim yüz yüze iletişim. Belli bir temel vardı çoğu zaman. Ama bugüne gelince; sanal iletişimin güç kazandığını söyleyebiliriz. Artık yüz yüze iletişim iyice zayıflarken, "DM" yoluyla iletişim kuvvetlendi. Herkes DM yoluyla birbiriyle iletişime geçiyor.
Romantizmi ele alırken vizyonu da ele almak lazım. Zamanın vizyonunu temsil eden Neptün Balık burcunda uzun zamandır hareket ediyor. 2026'ya kadar da Balık burcunu terk etmeyecek. Bu da ilişkilerin, aşkların, evliliklerin yapılarını ciddi anlamda değiştirmeye devam edecek.
Teknolojiyle beraber yaşamlarımıza dönem şartları yön veriyor. Teknolojinin sunduğu imkanlardan sonuna kadar faydalanıyoruz. Belki de bu yüzden sanal iletişimlere gerçek anlamlar yükleyip, hayatımızı ona göre şekillendiriyoruz. Peki sanal iletişimin en büyük sorunları nedir?
İletişim sorunu
Beklentilerin farklı olması
Farklı kişiliklerin ortaya çıkması
Mesafe sorunu
SANAL İLİŞKİLER
Tüketim çağında, tüketim hızımızın bu denli ayyuka çıkması şaşırtıcı bir şey değil. Çünkü sürekli olarak bir yenilik var ve biz de değişime uymak zorunda hissediyoruz kendimizi. Sosyal mecralar da hayatın hızının doruklarında olduğu yerlerin başında geliyor. Karşımızdaki kişiyi tanımadan, bir paylaşımından kişi analizi yapmaya çalışıyoruz, kendi beğendiğimiz tarzda birisini bekliyoruz ve sonunda hüsrana kapılıp, ilişkiyi sonlandırıyoruz. Anlayacağınız, sanal ilişkilerin ayrılık süreçleri de kendisi gibi sanal oluyor.