Atv'nin yeni dizisi 'Bir Küçük Gün Işığı', geçtiğimiz pazartesi ilk bölümüyle izleyiciyle buluştu. Eşi tarafından kandırılan bir kadının dramını, hüzünlü hikayesini izledik. Büyük bir aşk yaşadığını zanneden Elif, eşinin ölümüyle gerçeklerle yüzleşti ve eşinin bir kızı olduğunu öğrendi. İlk bölümdeki duygusal sahnelerle izleyiciyi gözyaşlarına boğan Seray Kaya, Elif karakteriyle evlerimize konuk oldu. Kaya ile oyunculuk serüvenini ve çekimler sırasında yaşadıklarını konuştuk.
Elif, muhteşem bir aşk öyküsünün içinde eşinin ölümüyle büyük bir yıkım yaşıyor. Hem de uzun yıllardır kandırıldığını öğreniyor. Elif'i canlandırırken neler hissettiniz?
Elif'in yaşadıklarını bir insanın kaldırabilmesi güç. Bu rol beni de çok heyecanlandırıyor.
Elif'in yerinde siz olsanız ne yapardınız?
Benim kırmızı çizgilerimden biri yalan. Hayatımızın belli dönemlerinde kendimizi bir yalanın içinde buluyoruz. Bence önemli olan hikayenin neresinde yer aldığımız. Ben, bir yalanın bıraktığı izleri silmekte zorluk çekenlerdenim.
'HÜZÜN VE MUTLULUK BİR ARADA'
Elif eşinin kızına da bakmak zorunda kalıyor. Bir yanda masum bir çocuk diğer yanda Elif'in eşine olan kızgınlığı var. Nasıl bir bağ kurulacak aralarında?
Elif'in yaşadıkları zor ama Güneş'in yaşadıkları çok daha zor. Senaristimizin (Özgür Evren Heptürk) yazdığı bir söz var; "Bilemezsin, belki de en büyük hediyedir dayanamayacağını sandığın acılar..." Belki de Elif ile Güneş birbirine hediyedir. (Gülümsüyor)
Minik kızı yetiştirme yurduna bırakmayı düşündüğü sahne herkesi gözyaşlarına boğdu. Siz ne hissettiniz?
Bizi de ağlattı. Yönetmenimle (Emre Kabakuşak) senaryoyu okurken de çekerken de çok duygulandık. Hüzün ve mutluluk bir arada.
'KENDİMİ DIŞARIYA KAPATTIM'
Çekimler esnasında bir sağlık sorunu yaşamışsınız. Rolünüzün ve senaryonun duygu yoğunluğu sizi etkilemiş olabilir mi?
Geldi geçti çok şükür. Aslında ben de öyle sandım ama doktorum apandisitin böyle bir şeyle patlamayacağını söyledi. Şimdi çok daha iyiyim, her şey yolunda.
Çekimlerde duygusal olarak zorlandığınız oldu mu?
Sadece birinci bölümümüzü çekiyorken kendimi dışarıdan enerjilere kapattım. Elif'in dünyasıyla başbaşa kaldım. Hemen hemen her gün setim oluyordu. Bu süre zarfında her gün bedenime, ruhuma bu duyguların bana ait olmadığıyla ilgili şeyler söyledim. Çok iyi geldi.
İzleyiciler diziyi sizce neden sevdi?
İzleyen herkesin kendilerinden bir hikaye bulduklarına inanıyorum. Dizimiz izleyicilerimizle buluştuktan sonra Elif'in yaşadıklarıyla ortak hikayeleri olduğundan bahseden mesajlar aldım. Gerçek hayatta böylesi hikayeleri yaşamak zorunda kalanlara üzüldüm. Elif'le birlikte yaralarımızı sarabiliriz umarım.
EKSİK YÖNLERİMİN ÜSTÜNE GİDERİM
Her bölümü izleyip kendinizi eleştirir misiniz?
Hayatımda yorumuna, gözüne inandığım güzel insanlar var ve genelde onlara danışırım. Çünkü bilirim tüm şeffaflığıyla beni eleştireceklerini. Kendimi geliştirmem gereken şey neyse onun üzerime giderim.
14 YAŞINDA İŞ HAYATINA BAŞLADIM
İş hayatına erken yaşlarda atılmışsınız. Oyunculuk maceranız nasıl başladı? Sizin için çocukluk aşkı mıydı?
Evet, çalışmaya başladığımda 14 yaşındaydım. Daha sonrasında 20'li yaşlarımda oyunculuğa başladım. Aslında çocukluk hayalim bir veteriner hekimi olmaktı. Sonra meğer kendi başıma hiçbir şey bilmezken karaladığım hikayeler oyunculuk aşkını filizlendirmiş. (Gülüyor)
KÜÇÜK BİR DÜNYAM VAR
Sizi işiniz dışında çok göremiyoruz. Özel hayatınızı gözler önünde yaşamamaya özen mi gösteriyorsunuz? Görüntülenmemek için kendinizi kısıtladığınız zamanlar oluyor mu?
Aslında büyük bir çaba harcamıyorum. Kalabalıktan uzak olmayı seviyorum. Kendime göre küçük bir dünyam var, orada yaşıyorum.