Geçtiğimiz günlerde konuşmacı olarak katıldığı DermLive global etkinliğinde "Güvenirliliği ve etkinliği kanıtlanmamış, aktar veya çiftliklerde doğal, organik, koruyucu içermez etiketleri ile pazarlanan ürünlerin akne hastaları tarafından kullanımı sonucunda çeşitli alerjik ve irritan deri reaksiyonları, deri enfeksiyonları, lekelenme ve hastalıkta kötüleşme ile karşılaşabiliyoruz" diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Deniz Akkaya, pandemi döneminde artan cilt hastalıklarını ve korunma yollarını anlattı…
Cilt problemlerini hangi faktörler tetikliyor?
Pek çok hastalıkta olduğu gibi deri hastalıklarının da büyük bölümü çevresel faktörler, genetik yatkınlık ve bağışıklık sistemi etkileri ile ortaya çıkar. Deri, vücudumuz ve dış dünya arasında önemli bir bariyer görevi sağlar. Bu bariyeri derimizin ürettiği doğal nemlendirici faktörler ve derinin üst tabakasını kaplayan hücreler oluşturur. Derinin bariyer işlevini bozan faktörler arasında gen değişiklikleri, deri bakımı sırasında yapılan bazı yanlış uygulamalar, güneşe maruz kalma ve hatta hava kirliliği gibi çevresel etkiler sayılabilir.
Son dönemde en sık karşılaştığınız cilt problemleri nelerdir ve sebepleri nedir?
Çocukluk çağı egzaması olarak bilinen atopik dermatit sıklığı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artıyor. Atopik dermatit; ataklarla seyreden, kronik, kaşıntılı, yangısal bir deri hastalığıdır. Hastalığı başlatan olay, derinin bariyer görevinin bozulmasıdır. Bozulmuş bariyer nedeni ile derideki su kaybı artar ve dış ortamdaki alerjenler, irritanlar ve mikroorganizmalar deriye daha kolay giriş yapar. Deriden geçiş yapan bu maddelere karşı bağışıklık sisteminin abartılı bir cevap oluşturması ile kaşıntılı, kızarık lezyonlar oluşur. Deri kuruluğu hastalığın değişmez bulgusudur. Akne vulgaris ve akne rozase, ergenler ve erişkilerde sık karşılaştığımız deri hastalıklarından. Pandemi dönemi ile birlikte uzun saatler maske kullanan bireylerde, maske altında kalan bölgede artan nem ve mikrobiyom değişiklikleri sonucu maskne adı verilen tablo ile de sık karşılaşıyoruz. Deri kanserlerinin de görülme sıklığında belirgin bir artış var. Bunun en önemli nedeni güneşe maruz kalmak. Dünya Sağlık Örgütü, güneş ve yapay güneş ışınlarını karsinojen olarak tanımlamıştır. Deride yeni çıkan veya değişiklik gösteren, büyüyen ben ve kabarıklıkların varlığında, vakit kaybetmeden dermatoloji hekimlerine başvurulmalı. Melanom adı verilen deri kanserinin erken evrede tanınması hayat kurtarıcı olabiliyor.
TEMİZLİĞİN ARDINDAN NEMLENDİRİCİ KULLANILMALI
Akneye ve atopiye eğilimli ciltler için nasıl bir cilt bakımı tavsiye ediyorsunuz?
Yirmili yaşlardan sonra başlayan
akne olguları kronik bir seyir gösterebilir.
Bu nedenle deri bakımının
temeli olan temizleme, nemlendirme
ve güneşten koruma adımlarını akneye
uygun/yağlı deriye uygun ürünler ile
düzenli olarak uygulamalılar. Kapatıcı
özellikteki ürünleri kullanmaktan kaçınmalılar.
Atopik dermatit tedavisinde
bozulmuş olan deri
bariyerini onarmak tedavinin
ilk ve en önemli
basamağını oluşturur. Günlük olarak,
ılık su ile 5 dakika süren duş alınması
ve hızlı bir kurulamanın ardından ilk 3
dakika içinde uygun nemlendirici ürünlerin
uygulanması gerekir. Nemlendiriciler
tüm vücuda günde en az 2 kez
uygulanmalı ve her su teması sonrası
tekrarlanmalıdır. Kullanılan nemlendiriciler;
atopik deriye uygun, parfüm,
irritan ve alerjen maddeler içermeyen
özellikte olmalıdır. Duşta sabun ve
deterjan içermeyen, sabun
ikamesi veya sindet olarak
bilinen, parfümsüz
temizleyiciler kullanılmalıdır.