Onaylanma ihtiyacından uzak durmak ve sürekli aferin beklemekten vazgeçmek, 2020 yılında kendinize vereceğiniz en güzel hediye olsun. Neden mi? Bu ihtiyacın o kadar çok olumsuz etkisi var ki... Etrafa bir bakın; çoğu kişi hayatı sanki aferin alabilmek için yaşıyor gibi. Bu durum sizi gerçekte olmak istediğiniz kişiden uzaklaştırıyor, bambaşka bir kimliğe bürünmenize sebep oluyor. Aferin bağımlılarına bir bakın; mükemmelliğe ulaşmak için ne kadar da gözleri kör olmuş, ne kadar da mutsuzlar. Peki bu işin özü nereye dayanıyor? Tabii ki her olayda olduğu gibi çocukluğa... Yani bu aferin duyma isteğinin en büyük sebebi anne-babalar. Araştırmalara göre; çocuklara sürekli söylenen "İyi iş çıkardın", "Aferin benim kızıma", "Aslansın" gibi ifadeler bir süre sonra motive olmasından öte onaylanma ihtiyacı duymasına sebep oluyormuş. Aferin almak uğruna kendini kaybeden insanlar, dilerim bu duyguyla mücadelelerinde başarılı çıkarlar. Hep de alkış olmasın zaten, biraz da gerçekleri duymaya ihtiyacımız var öyle değil mi?
Evgin'in orkestrasındaki kadın-erkek eşitliği
Türk pop müziğinin duayenlerinden Erol Evgin'in stand up'çılara taş çıkartacak kadar komik olduğunu biliyor muydunuz? Kadın-erkek eşitliği meselesindeki hassasiyetlerini, centilmenliğini, performansını, sanat hayatındaki başarısını tartışmaya gerek yok, zaten bunlar bilinen gerçekler ama girişte bahsettiğim duruma ben de ilk kez Zorlu PSM'deki yeni yıl konserinde tanık oldum. Konserini 'Deli Divane' ve 'Canım Benim' şarkıları ve Gökçe Sönmemiş'in koreografisi ile hazırlanan görkemli dans şovuyla açan Erol Evgin, izleyenlere unutamayacakları bir erken yılbaşı gecesi yaşattı. Konserde Evgin'in "Hayranlarım 'Annem size hayran', 'Anneannem size aşık' diyor" sözleri büyük alkış aldı. Anılarından da bahseden Evgin, müzisyen oğlu Murat Evgin'in çocukken okulda "Benim babam sizi döver" dediğinde kimsenin inanmadığını ama bir filminde yer alan dövüş sahnesini izledikten sonra "Okula gel baba, artık inanıyorlar" dediğini kahkahalar eşliğinde anlattı. Yani gülüp unutulmaz anlar yaşadığımız bir geceydi. Bu arada orkestradaki kadın-erkek eşitliği dikkatimi çekti; sekiz kadın, sekiz erkek vardı. Orkestranın bas gitaristi olan müzisyen öyle coşkulu çalıyordu ki, kendisine hayran kalmamak elde değil. Ayrıca orkestradaki yeni doğum yapan müzisyen kadının bebeğiyle de tanıştım kuliste. Konser bitti, gidip bebeğini emzirdi. Yani konser; sahnesi, kulisi, duyarlılığıyla hepimizi işte böyle derinden etkiledi. Bu arada dünya genelinde yapılan araştırmalar; Türkiye'de kadın ve erkek arasındaki ücret eşitsizliğinin yüzde 20 oranında olduğunu gösteriyor. Bir başka deyişle Türkiye'de aynı işi yapan kadınlar 80 TL, erkekler 100 TL kazanıyor. Bu orkestrada kadınlar erkeklerden daha mı az ya da daha mı çok alıyor, bunu araştırıp sizlerle paylaşacağım.
Çöp sorununa dikkat çeken yarışma
Kaynaklarımızın sonsuzmuş gibi tükendiğinin, çevreye atılan her parça çöpün doğada kuşaklar boyunca kaldığının, bu durumu tersine çevirmenin herkesin elinde olduğunun farkında mısın? Tabii ki değilsin. İşte bu meseleye dikkat çeken şahane bir yarışma hayata geçiriliyor. Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde gelecek nesillere tertemiz, yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarını sürdüren iGA, bu faaliyetleri doğrultusunda Çöpüne Sahip Çık Vakfı ile iş birliği yaparak 'Farkında mısın?' isimli Ulusal Fotoğraf ve Kısa Video Yarışması düzenledi. Başvurular www.farkindamisinyarismasi. org adresinden online olarak yapılıyor. Yarışma sonunda, her iki kategoride belirlenen ilk üç eser sahibine para ödülü verilecek. Ayrıca her iki kategoriden 20'şer eser belirlenecek ve bu eserler belli bir süre İstanbul Havalimanı'nda sergilenecek.