21 Nisan'da Japonya'dan kalkan ve sabaha karşı 03.30'da İstanbul Atatürk Havalimanı'na inen iki Japon turist, acentenin şoförüyle buluşamıyor ve Sultanahmet'e gitmek için başka bir acenteyle anlaşıyor.
20 dakika süren yolculuk sonunda da bin 550 TL ödemek zorunda kalıyorlar.
Turistleri getiren acente şikayette bulunup şöyle bir açıklama yapmış: "Japon turistlere bu turu; uçak dahil, iki gün Kapadokya gezisi ve rehber hizmetiyle birlikte 380 Euro'ya satmıştık. (Bir kişi yaklaşık bin 900 lira.) Ancak tek transfere bin 550 TL alıyorlar. Eğer benim anlaşmalı olduğum firma ile bu transfer yapılmış olsaydı ödenecek rakam 120 TL artı KDV'ydi." Turistlerden bin 550 lira alan Azade Turizm'in yetkilileri ise "Biz VIP transfer hizmeti veriyoruz. Araçlarımız çok lüks. Ayrıca şoförlerimiz İngilizce biliyor. Takım elbise ile hizmet veriyorlar. Biz fiyatı açıkça söyledik, onlar da kabul etti" diye açıklama yapmış.
Turistler, transfer ücretini diğer acentenin ödeyeceğini düşündükleri için mi kabul ettiler acaba? Araç ne kadar lüks olursa olsun 20 dakikalık yol için bin 550 TL büyük kazık!
Bu parayla iki kişi Avrupa'ya uçar! VIP taşımacılık yapan bu araçlar, turist kazıklayan taksicilerle yarışıyorlar galiba.
Sonra da Japon turist niye gelmiyor diye üzülüyoruz. O turistler ülkelerine gidince nasıl kazıklandıklarını anlatmayacaklar mı? Taksici, lokantacı, rehber vs. turisti kazıklayan günü kurtarıyor ama faturayı ülke ekonomisi ödüyor!
Bu üçkağıtçılar, bomba patlatanlar kadar zarar veriyorlar turizm sektörüne.
Turistleri kazıklayanlara yönelik ağır cezalar yürürlüğe girmeli.