Bu yıl 23 Nisan, pazartesi gününe denk geliyor. Yani bizim köşenin olmadığı güne.
Ben de erken davranıp bugünkü köşemi çocuk programlarına ve filmlerine ayırdım.
Cumartesi günü ailece 'Maşa ile Kocaayı-2' filminin galasındaydık.
Kızım Ela'nın ilk sinema deneyimi olacaktı.
Gala öncesi etkinlikler şahaneydi.
Bizimki, ünlü annelerin çocukları başta olmak üzere akranlarıyla tanışıp hemen kaynaşarak sosyalleşti. Bir de ekrandan hayranı olduğu 'Maşa' ile 'Kocaayı' kostümlerine bürünen animatörler fuayeye girmesin mi?
Değmeyin bizimkinin keyfine...
Ancak neşemiz uzun sürmedi.
Bizimki ilk 10 dakikayı büyük bir heyecan ve ilgiyle izledi. Ne zaman ki filme 'ilave edilen' Youtuber'lar (Her ne demekse?) perdede görünüp gereksiz sohbetleriyle çizgi öyküyü cart diye böldü, işte o zaman bizimkinin ilgisi dağıldı. Onun dikkatini bir daha perdeye odaklayamayınca da filmden erken çıkmak zorunda kaldık. Youtuber olarak adlandırılan, toplumsal ağırlıklarının ve rehber kişiliklerinin ne olduğu tartışmalı sosyal medya fenomenlerinin bir çizgi filme dahil edilip idol olarak gösterilmesi ne derece doğru, bunu sizin takdirinize bırakıyorum. Ancak genlerinde 'eleştirmenlik' bulunan bizim 20 aylık Ela'nın koyduğu tepki, en azından fikir veriyordur.