Günümüzde keşfedilmeyi bekleyen genç yeteneklerin çoğunlukla galeriler ve büyük koleksiyonerlere ulaşamadığını üzülerek görüyoruz. Ülkemizde iyi sanatçıların yetişmesi için kariyerinin başında olan bağımsız yeteneklerin desteklenmesi gerekiyor ama bunu düşünen maalesef birkaç kurum var. Onlardan biri de Mamut Art Project. Akkök Holding ana sponsorluğunda gerçekleşen MAP; her yıl için benzersiz bir keşif alanı sunuyor. Yedincisi düzenlenen MAP bu sefer, 50 sanatçının 600'den fazla eserin yer aldığı şahane bir sergiyle karşıladı bizi Küçükçiftlik Park'ta... İşte MAP'te ilgimi çeken sanatçılar ve eserleri...
Can Kılcıoğlu (Not: 35'inde İzle): Mamut Art Project'in en özgün işlerinden biri Can Kılcıoğlu'nun 'Not: 35'inde İzle' videosu. Sanatçı, 18 yaşında kendisini kameraya alarak hayallerini ve dertlerini anlatıyor. Sonra bu kaseti çıkarıp bir zarfa koyuyor ve üzerine '35 yaşında izle' yazıyor. Yıllarca hiç açılmayan zarf, MAP için açılıyor. 35 yaşında olan Kılcıoğlu, videoyu bizlerle beraber izliyor. Hepimizin o yaşlarda akıl etmek istediği şeyi yapan ve kendi içsel yolculuğuna gözleriyle tanık olan Kılcıoğlu, şimdi çok başarılı bir yönetmen.
DÖNER, SANAT ESERİ OLDU
Çağan Okuyan (Kebab Project): Kültürlerarası etkileşim bu zamana kadar birçok esere konu oldu. 'Kebab Project' ismini verdiği illüstrasyonları ile öne çıkan sanatçı, eserlerini kendi ifadesiyle Avrupa'ya göç etmiş ve şekil değiştirmiş döner kültürünü sanatçıların gözünden anlatıyor. Kendisi de gurbetçi olan Okuyan, "Avrupalı döner ile 2002'de Fransa'ya göç ettiğimizde tanıştım. Gürcistan göçmeni olan dedem ve dayım, döneri 28'den fazla ülkede tanıttı. Dedem 80 yaşında ve dönerciliğe devam ediyor. Bu proje yeni bir akım ve dönerin şekil değiştirmiş halidir" diyor.
Yeşim Uzunöz (Mesaj İstekleri): Uzunöz, Sosyal Medyada Kadın Olmak başlığı altında, Facebook yoluyla kadına yönelik sanal tacizi, üç kitapta derlemiş. Müthiş fikir! Gerçekten bu çalışmada her kadının yaşadığı zorbalığı, tanımadığı kişilerin taciz mesajlarının farklı boyutunu görüyorsunuz. Sarı kitap; lakayıt bir dille kendini ifade eden, karşısındaki kadını tanıyormuş gibi davrananlardan gelen mesajlardan, pembe kitap; tanışma amaçlı, kalp, çiçek simgeleri kullanan kişilerden gelen mesajlardan oluşuyor. Kırmızı kitapta ise; küfür ve cinsellik üzerine iletişimi seçen kişilerden gelen mesajlar var.
ARILARI MERKEZİNE ALAN SERGİ
Haftanın en güzel sanat deneyimlerinden birini de Nişantaşı Merkur Galeri'de yaşayabilirsiniz. Serdar Kaynak, 'Çoğunluk Kaygısı' sergisinde; doğada hali hazırda var olan, organik kodların otomatik işleyişine dayanan iletişim biçimleriyle toplumsal yapı oluşturan arıları merkezine alarak üzerine düşüneceğiniz başarılı eserler ortaya koymuş. Kaynak'ın sergisindeki neredeyse tüm eserleri organik malzemelerden oluşuyor. Sergiyi 27 Nisan'a kadar Merkur Galeri'de görebilirsiniz.
GRUP MERCANLAR'I SEVDİM
Almanya'nın Frankfurt şehrinde müzikal yaşantılarına devam eden Grup Mercanlar, Anadolu'nun müzikal öğeleri ile yenilikçi yaklaşımları harmanladıkları 'Düşlerim' şarkısıyla ve klibiyle dikkatimi çekti. Geleneksel düşünceden kopmadan yenilikçi bu yorumlarını çok sevdim.