Çetin Altay, Burak Altay, Ferit Aktuğ, Burcu Binici ve Mehmet Özgür gibi oyuncular,'Firardayız' isimli sinema filminde bir araya geldi. Filmin başrol oyuncularından Ferit Aktuğ ve Burcu Binici ile Akaretler'deki Sobremesa Coffee'de buluştuk; hem kahve yaptık, hem de yeni filmlerini ve merak edilenleri konuştuk.
Oyunculuğa ilk başladığınız günlerden bu yana; Ferit Bey sizin 15, Burcu Hanım sizin 8 yıl olmuş...
Ferit Aktuğ: Zaman çok hızlı akıyor ama güzel bir yolculuğun içerisindeyiz. Sektör çok değişti. Eksiden aynı kanalda, gecede iki yeni dizi yayınlanırdı. Şimdi tek dizi var. Bu durumda oyuncuların yarısı boşta kalıyor.
Burcu Binici: Aslında suya yazı yazmak gibi bizimkisi ama ben sakin bir yapıdayım. Bunca yıldır sadece kendi işimle ilgileniyorum.
Mesaisi belli olmayan şartlarda ve entrikalı bir ortamda kendi yaşamlarınızı yönetmek zor olmuyor mu?
F.A.: Haftanın dört günü yoğun çalışıyoruz ama kalan üç gün tatil yapabiliyoruz. Hangi işte üç gün çalışmamak var? 17 yıldır bu işi yapıyorum, hiçbir entrika görmedim; hangi işte ne kadar varsa, bizim camiamızda da o kadar var. Oyunculuğa başladığımda Yeniköy'de oturuyordum, Belki Cihangir'de olsaydım, varsa o entrikanın içinde olabilirdim.
B.B.: Ferit Abi bu konuda çok doğru söylüyor. Sen izin al bakalım, kaç gün tatil yapabiliyorsun?
FİZİK DEĞİŞİMİ ŞART
Televizyonla aranız nasıl?
F.A.: İnternet dizilerini daha çok seviyorum. Çünkü daha kısalar, istediğimiz zaman izliyoruz ve sansür yok.
B.B.: Televizyon asla ölmez. Ne kadar internet projeleri yapılırsa yapılsın; 40 yaş üstü bir televizyon izleyicisi var ve onları görmezden gelemeyiz.
Oyuncunun fiziki değişimini neden istenir?
F.A.: Yönetmenimiz, "Zayıfla ve ayrı bir karakter çıkar, farklı bir şey görelim" dedi. Ben de kilo veriyorum.
B.B.: Çünkü oyuncunun fiziğini değiştirmesi de işinin bir parçası.
BENDEN GÜZEL BİR MAFYA OLDU
'Firardayız'daki birlikteliğiniz nasıl gelişti?
F.A.: Yönetmenimiz
Tolga Baş sağ olsun.
B.B.: Üç çiçeğin
arasında bir böceğim!
Üç erkek cezaevi mahkumu ve bir kadının buluşmasıyla ortaya bir komedi filmi çıkmış...
F.A.: Cezaevinde
olan üç kafadar içeriden
kaçmaya çalışıyor ama olmuyor.
Çünkü enayiler...
B.B.: Çıtı pıtı durduğuma
bakmayın, benden
güzel mafya oldu.
Komedi filmlerinin patlamasının sebebi ne?
F.A.: Biz kendi aramızda,
"Eski Türk filmleri gibi
bir iş oldu" diyoruz. Kahkaha
attırmaktan ziyade
duyguları canlandıracak bir
film oldu.
MAKİNELERLE PARA SAYMAKTAN KUSACAKTIM!
Ferit Bey, Burcu Hanım; ikinizde konservatuvarlı değilsiniz. Bu konuda eksiklik hissettiniz mi?
F.A.: Konservatuvarlı olmak isterdim. Çünkü "Konservatuvarlıyım" demek her zaman daha havalı duruyor ama eksikliğini yaşamadım. Canlandırdığım rollerde doğallığı önemsiyorum ve konservatuvarlı arkadaşlarım, "Ferit, bunu nasıl beceriyorsun?" diyebiliyorlar.
B.B.: Benim hayatım 6.5 saatte değişti. Oyunculuk yapmıyordum, dansçılık ve müzisyenlikten geliyorum. Kısmetin, nasibin varsa bu işi yapıyorsun. Şu anki dönemde, sabah erken kalkan oyuncu oluyor. Çünkü herkes popüler olmak istiyor. Setlere gencecik arkadaşlarımız geliyor, görüyorum ve bir bakıyorum sosyal medyanın anasını ağlatıyor. Popüler olmak çok kolay ama oyuncu olmak zor diyebilirim.
Kendinizde eleştirdiğiniz huylarınız var mı?
F.A.: Bende çok var; pintinin tam tersiyim. Cömertliğin de fazlasıyım ama bu huyum çok suistimal edildi. İktisat okudum ama tek bir işe yaradı, o da askerliği kısa dönem yapmam oldu. Oyunculuk dışında başka hiçbir iş yapmadım. Herkes okuduğu işi yapmıyor. Türkiye'nin en iyi satış temsilcisi belki de tiyatro mezunu olabilir.
B.B.: Bunlar hepimizin başına geliyor. 13 yaşından beri çalışıyorum ve büyüyoruz. Oyunculuk insanı çok fazla geliştiriyor çünkü çok okuyoruz. Bizim meslekten gerizekalı çıkabileceğini sanmıyorum. En gerizekalı bile bir noktadan sonra akıllanmaya başlıyor. Ferit Abi gibi iktisat okumadım ama bankacılık sınavlarına girip bankacılık yapmışlığım var. Hem de kasa dairesi memuruydum. Bütün gün makinelerle para sayıyordum, artık rüyalarıma girmeye başladı. "Para içinde yüzmüşsün" diyebilirsin ama bir dönem paradan kusmuştum. Tik haline geldiği için sürekli ellerimi siliyordum.