Ülkemizde 18 yaş üstü yaklaşık 23 milyon kişi henüz aşı olmadı. İnsanoğlu zora gelmeyi sevmiyor. İkna edemiyorsak, teşvik etmeliyiz. Aşı yaptıranlara belli bir süre toplu taşıma ve otopark ücretsiz olsa! Konserler de bedava olsa. Hatta trafik cezaları silinse! Çok mu abarttım?
Peki, bu tarz teşviklerin bir faydası olmaz mı? Bence olur. Hem bu tarz teşviklerden sonra zorlayıcı tedbirleri uygulama krediniz daha yüksek olur.
★
Bence teşviklerin yaratacağı mali yük, pandemi yasaklarının ekonomiye olan olumsuz etkisinden daha az olur. Ayrıca toplumsal bağışıklığa daha hızlı geçerek telafi bile edebiliriz!
★
Eylül ayında okullar açılacak deniyor ama önceki gün 12 bin 381 kişinin testi pozitif çıktı. Bayram tatilindeki 10 milyonu aşkın nüfus hareketliliğini ve test yaptırmayanları hesaba katarsak vaka sayısında iki haftada 20 bini bulur muyuz?
★
İkinci dozu olmayanların sayısı 17 milyon. Çift doz aşı olup, üçüncü doz aşıya gelmeyenlerin sayısı 9 milyon!
★
23 milyon insanın yüzde kaçı aşı karşıtı acaba? Aşı karşıtı olmayıp, hastaneye gitmeye bile üşenen, vurdumduymaz insanların da olduğunu unutmayalım!
Asıl tartışmamız gereken ikinci dozu olmayanların sayısının 17 milyon olması. Bu insanlar aşı karşıtı olsa birinci dozu olmazdı! Sonradan aşı karşıtı olmak ise trajikomik bir davranış. Aşı karşıtlarının yalanlarına inansan bile zaten aşı olmuşsun! Bu 17 milyon neyi bekliyor?
★
Aşılamada ikna ve teşvik kampanyaları da sonuç vermezse o zaman yasaklar acilen devreye girmeli. Örneğin İtalya, en az bir doz Covid-19 aşısı yaptıranlar için 9 ay, Covid-19 geçirenler için 6 ay geçerli olmak üzere Yeşil Geçiş belgesi düzenleme kararı aldı.
★
6 Ağustos'tan itibaren İtalya'da restoran ve kafe gibi yerlerin iç mekânlarına, tiyatrolara, sinemalara, halka açık gösterilere, spor etkinlikleri ile müzelere, yüzme havuzlarına, spor salonlarına, festivallere, eğlence parklarına ve bahis salonlarına Yeşil Geçiş belgesi olamayanlar giremeyecek.
★
Torino'da toplanan 2 bin kadar aşı karşıtı, Yeşil Geçiş belgesini protesto etti ama aşı randevu talebinde patlama yaşandı!
★
Ülkemizde dışarıda maske takan, sosyal mesafeye uyanlar yok gibi! Hem aşı yaptırmayıp hem de maskesiz, sosyal mesafesiz yaşamak nasıl bir sorumsuzluktur? Aşı olan, kurallara uyan vatandaşların suçu ne? Aşı olmayanlar ve kurallara uymayanlar yüzünden okullara gidemeyen çocuklarımıza ne diyeceğiz? Bir yıl daha eve mi kapanacaklar?
Biz de ikna ve teşvik sürecinden sonra Yeşil Geçiş belgesi gibi bir uygulama başlatmalıyız.
NE VARSA KADINLARDA VAR!
Filenin Sultanları, son olimpiyat şampiyonu Çin'i eze eze, 3-0 mağlup ederek 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'na harika bir başlangıç yaptı. O nasıl bir hırs, özgüven ve azim duygusuydu öyle! Helal olsun kızlarımıza. İşte milli formanın hakkı böyle verilir. Futbolculara ders olsun!
Evet, yazının başlığı 'cinsiyetçi' ama doğruluk payı var! Takım sporlarında en başarılı olduğumuz alan kadın voleybolu. Hem takımlar hem de ülke bazında tarihi başarılar elde ediyor kadın voleybolcularımız.
Sporu sadece futboldan ibaret görmeyi bırakmalıyız! Futbola harcanan para, verilen krediler, primler, sponsorluk desteklerinin çeyreği voleybol ve basketbola harcansa bu dallarda lider ülke oluruz.
A HABER MUHABİRLERİNE YAPILAN SALDIRI...
İstanbul-Şile'de boğulup kaybolan vatandaşların haberini yapan A Haber muhabiri Çağdaş Şenlik ve kameraman Ayhan Arıtürk sahilde cankurtaranların saldırısına uğradı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin görevlendirdiği cankurtaranların şefi olduğu sanılan bir kişi "A Haber asla burada yayın yapamaz. A Haber'e hiçbir cankurtaran röportaj vermeyecek. Verenin ümüğünü sıkarım" şeklinde tehditkâr bir konuşma yapmış. Kim bu adam, nasıl böyle konuşabilir?
Elbette muhabirler bu tehdide aldırış etmedi ve sonrasında da saldırıya uğradılar.
Muhabirlerin görev yapması engelleniyor, yetmiyor tekme tokat saldırılıyor. Görüntüler ortada her şey açık. Ama Gazeteciler Cemiyeti basına yapılan bu saldırıyı kınamadı!
Yıllarca TV kanallarında çalışmış İBB Sözcüsü Murat Ongun, normalde o cankurtaranlar hakkında hemen inceleme başlatmalıydı. Ama Ongun meslektaşlarına geçmiş olsun bile demedi, hatta onları hedef gösteren bir tweet paylaştı.
'Basın özgürlüğü', 'kutuplaşma' laflarını ağzından düşürmeyenleri böylece daha iyi tanımış oluyoruz!
ERKEKLER DAHA ZARARLI!
Journal for Industrial Ecology dergisinde yayınlanan araştırmada erkeklerin kadınlardan yüzde 16 daha fazla karbon salınımına neden olduğu ortaya çıktı.
Farkın en büyük sebebi ise erkeklerin arabalara ve benzine daha fazla para harcamaları. Ayrıca erkeklerin karbon emisyonuna sebep olarak gösterilen et türlerini, alkolü ve tütün ürünlerini daha çok tükettiği de gözlenmiş.
"Feministler mi yapmış bu araştırmayı? O araçlara kadınlar, çocuklar binmiyor mu?" diye sorabilirsiniz! Ama doğaya sürekli zarar veren bu ekonomik düzeni kuran erkekler!
DAYANIŞMA RUHU MU DEDİNİZ?
2019'da Gaziantepspor'un kesik olan elektriklerinin geri gelmesi ve başkan Hasan Şahin'in hapse girmemesi için 486 bin liralık borcun 73 bin lirasına kefil olan teknik direktör Burak Şar, borç ödenmediği için 3 ay hapis cezası aldı. Covid 19 gerekçesiyle çıktı, 30 Temmuz'da hapse dönecek. Bu haber futbolumuzun da özeti aslında!
Şar hayalinde Gaziantepspor'u çalıştırmak olduğu için mi o imzayı attı acaba? Ne olursa olsun büyük bir vefa örneği göstermiş.
Hayat, vefalı davrananları cezalandırıyor ne yazık ki! Sporda hep dayanışma ruhu, al sana dayanışma! Fatih Terim, Şenol Güneş gibi milyon eurolar kazanan hocalarımız yardımcı olamaz mı meslektaşlarına?
Altyazı
"Belki sadece birlikte olma şansımın olmadığı kişilere aşık oluyorumdur."
(Wristcutters: A Love Story)