Bir şeylerin ters gittiğini, evde iki odaya sığamadığım anda fark ettim. Senelerdir aldığım ve gözüm gibi baktığım çantalarım, ayakkabılarım, ceketlerim ve elbiselerim bir an bana düşman oldu. Büyük bir iştahla çıktığım alışveriş sonunda aldığım ne varsa poşetlerinde duruyordu ve ben koca iki oda içinde onları yerleştirecek bir yer bulamıyordum!
RESMEN BAŞARISIZLIĞA UĞRADIM
Dakikalarca eşyalar arasında çaresizce boğuştuktan sonra dolaplarda bir değişiklik yapmaya karar verdim... Dolabımdan bazı şeyleri, bir yerlere bağışlamadan ya da satmadan ya da atmadan yenilere yer açmam imkansızdı... Oysa şu ana kadar her şeyi doğru yaptığımı sanıyordum. Hiçbir zaman asla giymeyeceği şeyleri alan bir 'alışverişkolik' olmamıştım. Hep gardırobumdaki şeylerle uyumlu yeni parçalar almaya, uyumsuz şeyleri benden uzak tutmaya çalıştım. Belli aralıklarla demode olan şeyleri bağışladım, bir anlık modaya uyma hevesi için kullanmayacağım hiçbir şeye yan gözle bakmadım... Ama şu anki durum, bu konuda başarısızlığa uğradığımın somut bir ispatıydı!
SATIN ALMAK TÜMÜYLE 'OUT' OLACAK
Nerede yanlış yapmıştım? Bu vahim durum kafamı kurcalarken internette bir gezintiye çıktım. Acaba benimle aynı sorunu yaşayanlar bu durumla nasıl başa çıkıyordu? İnternette dolaştıkça bu durumun bana özel olmadığını, milyonlarca kadının her sezon değişen, yenilenen moda endüstrisi yüzünden evinde nefes alacak yeri kalmayacak kadar çok alışveriş yaptığını gördüm! Modanın artık takip edilemez bir hızla ilerlemesi, İngiltere merkezli 'Forum for the Future' isimli vakfın da araştırma konuları arasına girmiş... Vakıf, trend analistlerine bu konuda kapsamlı bir araştırma yaptırmış. Analistlere göre, bundan 15 yıl sonra benim yaşadığım gibi bir şeyi hiç kimse yaşamayacak. Çünkü 15 yıl içinde kıyafet, ayakkabı ya da aksesuvar satın almak tamamen 'out' olacak!
KALİTELİ MALZEMELER AZALACAK
90 dünya devi şirket ile birlikte çalışmalar yürüten bu vakfın araştırması, 2025'te bizim modayla kuracağımız ilişkiyi şöyle sıralıyor: "Aynı kütüphaneler gibi giysileri ödünç alacağımız merkezler kurulacak. İkinci el (vintage) olan her şey çok popüler olacak. İnsanlar aldıklarını birbirleriyle değiş tokuş yaparak kullanacak. Çevresel faktörler nedeniyle kaliteli kumaş ve malzemeler daha da azalmış olacağı için modacıların elinden çıkan her şey aşırı pahalı olacak. Bu yüzden zaten insanlar çok az alışveriş yapabilecek..."
İKİNCİ ELE İLGİ ARTTI
New York, Londra, Paris gibi moda başkentlerinde giysi kiralanan mağazaların mantar gibi çoğalması, tasarım giysilerin kiralandığı internet sitelerinin artması, vintage mağazaların bu kadar popüler olması boşuna değil! Ne de olsa binlerce dolar verip aldığınız çantanın, bir sezon sonra 'demode' olarak algılanması ya da sezonun en popüler çantasını satın aldığınız andan itibaren başka renklerini de istemeniz sizi içinden çıkılması zor bir kısır döngünün içine çekiyor...
KİRALAMA SİTELERİ ÇOK POPÜLER
Tasarım ürünlerin kiralandığı internet sitelerinin yıldızı özellikle son iki senedir çok parlak. Bu siteler sayesinde, bir ürünün tadını çıkardıktan sonra 'gömeceğiniz' bir dolaba da gerek kalmıyor. Bunun yerine, kiraladığınız ürünü bir süre kullandıktan sonra siteye teslim edip istediğiniz başka bir ürünün kısa süreli sahibi oluyorsunuz... Bu tür sitelerin en popülerleri; 'Wear today gone tomorrow', 'Rent me a hang bag', 'Dressed up' ve 'Girl meets dress'... Ayrıca, internet ortamında giysi değiş-tokuşu da çok popüler...
AYAKKABILARINA GÖNÜLDEN BAĞLI!
Isla Fisher'ın oynadığı 'Bir Alışverişkoliğin İtirafları' adlı film; kıyafetlerine gönülden bağlı olan bir gazeteciyi anlatıyor! Dolabındaki eşyalardan nefes alamadığı halde sürekli alışveriş yapan gazeteci, sonunda hepsini 'garaj satışı' ile elden çıkarıyor!
ÜNLÜLERİN DOLAPLARI DAHA BOŞ
New York Times gazetesi, 'Sex and the City'nin yıldızı Sarah Jessica Parker'ın kendine ait sadece 10 çift ayakkabısı olduğunu hatırlatıp şöyle yazıyor: "Birçok ünlünün dolabı sizinkinden boş! Onlar, markalardan ve tasarımcılardan ödünç aldıkları giysi ve aksesuvarları kullanıyor. Bunların üzerine dolaplarını işgal edecek yeni şeylere para harcama taraftarı da değiller..." Katy Perry'nin sıkıldığı giysileri satması, Sienna Miller ve Victoria Beckham gibi birçok ünlünün, kendi tasarımlarını giymesi de 'moda takibi'nden vazgeçildiğinin ispatı olsa gerek... 'Forum for the Future'ün raporunda dendiği gibi bundan böyle gardıroba servet gömmek 'out'!
GİYSİLERİ İÇİN AYRI EV TUTTU
Japonya Vogue'un efsanevi moda editörü Anna dello Russo, giysi ve ayakkabı satın almayı 'koleksiyonerlik' olarak görüyor. Aldığı özel parçaları düzenli tutmaktan mutlu olan Russo, onları ancak ayrı bir eve sığdırabilmiş! W dergisine röportaj veren dello Russo, "Giysi biriktirmek ve saklamak gerçek bir iş. Kürkleri ve pamukluları aynı sıcaklıkta tutamazsınız. Her birine gerekli olan yeri açmalısınız. Ben de bunun için ayrı bir ev ayırdım" demişti!