Umut Veren Kadınlar webinar'ının açılışında konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece küresel GSMH'nın yüzde 37'sinin kadınlardan geldiğini, tarım alanında ise bu rakamın yüzde 43'e çıktığını vurguladı. Türkiye'de tarım istihdamında kadınların önemli bir yer tuttuğuna değinen Işıkgece "Türkiye'de 4,8 milyon tarım çalışanının yüzde 41'i kadın. Erkekler ile hemen hemen eşit istihdam oranına sahibiz. Bu umut verici bir rakam çünkü kadınların ellerini değdirdikleri her konuda bereket olduğunu biliyoruz. Tarımda Avrupa'da birinci olan konumuzu kadın istihdamımızın daha da üst seviyelere taşıyacağını düşünüyorum" dedi.
Tarım Bakanlığı olarak kadın çalışanlara ve tarım girişimcilere pozitif ayrımcılık yaptıklarının da altını çizen Işıkgece Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun verdiği IPARD hibelerinde bugüne kadar 3 bin 119 kadına 4 milyar liralık hibe desteği verdiklerini söyledi. Işıkgece, "Ekonomik yatırımlar kapsamında kadınlarımızın projelerine aynı zamanda pozitif ayrımcılık yaparak artı 15 puan veriyoruz. Geçen yıl başlattığımız Uzman Eller Projesi'nde destek verdiğimiz kadın girişimci oranımız yüzde 45. Bu kapsamda 44 projeye, 4.4 milyon lira hibe desteği sağlandı. Genç Çiftçi Projesi'nde kadın girişimci sayımız yüzde 60. Ve 29 bin projeye 864 milyon lira hibe desteği vererek, bu projemizi de kadınlarımız için pozitif ayrımcılık yaparak, desteklemiş olduk. Kadınlar tarımsal üretimin ve gıda güvenliğinin güvencesinin adeta teminatı noktasında. Biz buna çok inanıyoruz" dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak fırsat eşitliği hayatın gerçeği olana kadar kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapmaya devam edeceklerini söyleyen Işıkgece "Dünü şekillendiren bugünü inşa eden ve geleceğe ışık tutan kadınlarımız toplumların ilerleyişinde esas belirleyicidir. Kadının varlığı, gücü, emeği yarınlarımızın teminatıdır" dedi.
YASEMİN GEBEŞ: "TOPLUMSAL FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTİYORUZ"
Webinar'ın açılışında konuşan Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü Yasemin Gebeş ise "Birleşmiş Milletler'in ortaya koyduğu ve 17 maddeden oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı destekleyen festivalimiz ile bu çok önemli konuda farkındalığı artırmayı, örnek teşkil edecek iyi uygulamalara dikkat çekmeyi ve bir platform oluşturmayı hedef alıyoruz" dedi.
Bu platformun ana amacının, hem bilgi paylaşımını en üst seviyede tutmak hem de doğru ve verimli çalışma yapan firmaları kamuoyuna tanıtarak, sektörlere rol model olmalarını sağlamak olduğunu söyleyen Gebeş, "Şirketlerin ve sosyal toplum kuruluşlarının sürdürülebilirlik alanında yaptıkları projeleri 9 ay boyunca webinar ve video serileriyle büyük kitlelere ulaştıracağız. Platformumuzla hedefimiz 1 milyon kişiye ulaşmak. Dokunduğumuz her kişi için 1 ağaç dikecek ve Küresel Umut Ormanı'nı yeşerteceğiz. 2021 Ekim ayında Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek bu etkinlik serisini Küresel Umut Festivali ve Küresel Umut Ödülleri ile tamamlayacağız. Bu festivali geleneksel hale getirerek 2030'a kadar taşıyacağız" dedi. Yasemin Gebeş, 17 amacın en önemlilerinden biri olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'ne odaklanılan bu etkinlikte "cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınlar ile kız çocuklarını güçlendirmek" konularına dikkat çekmeyi hedeflediklerini söyledi.
ASYA VARBANOVA: "DÜNYANIN İLERLEMESİ İÇİN KADINLAR HER ALANDA DAHA FAZLA ROL ELMALI"
Umut Veren Kadınlar webinar'ına özel konuşmacı olarak katılan Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova Küresel Umut Festivali'nin takdire şayan bir girişim olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Varbanova Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın (SKA) Birleşmiş Milletler'e üye olan bütün ülkeler tarafından benimsendiğine dikkat çekti. 17 maddeden oluşan SKA'ların tüm dünyada insanlar arasındaki eşitsizliklerin, yoksulluğun ortadan kaldırılması için önemli olduğunu söyleyen Varbanova SKA'nın 5'inci maddesinin bağlayıcı bir özelliği olduğunu belirtti ve "5'inci madde bir ön koşul. Bu koşul sağlanmadan diğer 16 maddenin gerçekleştirilmesi mümkün değil" dedi. 1995 tarihinde açıklanan Pekin deklerasyonuna da değinen Varbanova "Bu sayede hükümetler daha iyi bir dünya için önemli bir çalışma başlatılmış oldu" dedi.
Cinsiyet eşitsizliğinin halihazırdaki durumuna da dikkat çeken Varbanova "Bugün tüm dünyada siyaset alanında 4 koltuktan 1'i kadınlar tarafından alınmalı ancak bu oran şu anda yüzde 20. Karar verme mercilerinde kadınların oranı en az yüzde 30 olmalı ancak bu orana henüz ulaşılmış değil. Şu anda 10 kadından 1'i okuyamıyor, yazamıyor ve 32 milyon kız çocuğu okulsuzluktan mustarip. Tüm dünyada 3 kadından 1'i şiddete maruz kalıyor" dedi. Covid-19'un bu rakamları daha da kötü etkilediğine değinen Varbanova kadınların gündelik yaşam ile birlikte iş hayatını sürdürmeye çalıştıklarını ve aile içi şiddet oranlarının bu dönemde artığını vurguladı. Dünyanın ilerlemesi için kadınların sosyal, kültürel her alanda daha fazla rol alması gerektiğini belirten Varbanova, SKA'nın 2030 vizyonu ile birlikte hem dünyada hem de Türkiye'de önemli adımlar atıldığını belirtti.
PANEL: NASIL BAŞARACAĞIZ?
'Umut Veren Kadınlar' webinar'ının ilk paneli "Nasıl Başaracağız? Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak için Türkiye'nin Yol Haritası" başlığı ile yapıldı. Panel, Turkonfed İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar moderatörlüğünde; Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Fark Holding Başkanı Ahu Büyükkuşoğlu Serter, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ve Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel'in katılımıyla yapıldı.
EBRU ÖZDEMİR: "KADIN İSTİHDAMINI YÜZDE 40 ARTIRACAĞIZ"
Küresel Umut Festivali'nin açılışında da yer alan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir "Daha önce de söylemiştim, umuda inanıyorum. Umut kasa benziyor. Ne kadar çok çalışırsa o kadar güçleniyor. Kişisel olarak fırsat eşitliğinin umut beslenmesi gereken bir alan olarak belirledim" dedi. Limak Holding'deki çalışmalarının kişisel sorumluluk olarak başladığını belirten Özdemir farkındalığı artıran her çabayı önemsediğini belirtti. Kadın mühendis ve yönetici olarak bu konudaki sorumluluğunun daha fazla olduğuna da değinen Özdemir kadın yöneticilerin hem rol model olmada hem de rota çizmede önemli görevlerinin olduğunu da belirtti. Cinsiyet eşitsizliği konusunda atılacak adımların sadece şirketlerin değil devlet, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler gibi geniş katılımı gerektiren çabalar olduğuna da dikkat çeken Özdemir "Biz kendi adımıza öncü olmak istiyoruz. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz kapsamında kadın istihdamını yüzde 40 artırmayı hedefliyoruz" dedi.
AHU BÜYÜKKUŞOĞLU SERTER: "ÇEŞİTLİLİK OLMADAN GELİŞİM OLMAZ"
Ahu Büyükkuşoğlu Serter otomotiv, beyaz eşya ve turizm alanlarında faaliyet gösteren şirketinin yönetim kurulunda kadın oranının yüzde 68 olduğuna dikkat çekerek sözlerine başladı ve "2 bin 500 çalışanımızın yüzde 42'si kadın. İşler konusunda kadın-erkek engeli kalmamış durumda" dedi. Arya Women kadın girişimcilik platformunun da kurucusu olan Serter, "Aslında bu fikir bir sosyal girişim olarak başlamıştı. Bir şirket kadınlarla ilgili 'ne yapabilirim?' diye düşündüğü zaman biz 'gelin burada hazır programlar var' demek istiyorduk. Bunu başardık. Amacımız farkındalık yaratmak" dedi. Daha iyi bir gelecek için çalışmak istediklerini vurgulayan Serter "Çeşitliliğin olmadığı yerde gelişim olmaz. Kadın erkek demeden herkesi aynı potada eritmeyi başarabilmeliyiz" dedi.
AHMET ERDEM: "KURUMSAL KÜLTÜR HALİNE GETİRİLMELİ"
Panele katılan Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem konuşmasına "Her türlü kadrolarda çeşitliliği ve kapsayıcılığı ön plana çıkartan şirketlerin daha başarılı olduğunu görüyoruz" diyerek başladı. Erdem cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasında şirket içindeki ve iş dünyasındaki liderlerin büyük sorumluluk altında olduklarını vurguladı. "Cinsiyet eşitliği yaklaşımı kişisel değil kurumsal kültür haline gelmesi gerekiyor" diyen Erdem "Cinsiyet eşitliğine biz çok önem veriyoruz. Globalde yönetim kurulumuzun yüzde 42'sini kadınlar oluşturuyor. Bu oranın artmasını bekliyoruz" diyor. Shell'in Türkiye operasyonlarında ise yönetim kadrosunda kadın oranının yüzde 40 olduğunu vurgulayan Erdem "Bu oranları artırmaya çalışıyoruz. Çeşitli STK'lar ile birlikte cinsiyet eşitsizliği konusunda çalışmalar yapıyoruz" dedi.
HASAN SÜEL: "200-250 MİLYAR DOLAR EK HASILA OLABİLİR"
Cinsiyet eşitsizliğinden en önemli adımın bakış açısının değiştirilmesi olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başlayan Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel "Biz bu adımı uzun bir süre önce attık. Tüm dünyada amaç odaklı bir şirket olmak için çalışıyoruz. 2025'e kadar 1 milyar insana dokunacağız ve çevresel etkilerimizi yüzde 50 oranında indireceğiz" dedi. Cinsiyet eşitsizliği konusundaki çalışmalarına da değinen Süel "Kadınların dijital işerde de geride kalmadığı, daha eşit imkanlara sahip olmaları için Ben Varım hareketini tüm dünyada başlattık" dedi. Süel kadına şiddetin ülkelerin gelişmişlik seviyelerinden bağımsız bir olay olduğuna dikkat çekerek "Dünyada kadınlar 3'te 1 oranında bu konudan mustarip. Bu soruna nasıl cevap veririz diye düşünerek Kırmızı Işık uygulamamızı hayata geçirdik. Bu uygulama sayesinde acil durumlarda kolluk kuvvetlerine veya aile yakınlarına hemen ulaşılabiliyor" dedi. Kadınların iş hayatına katkılarını yakından gözlemlediğini belirten Süel "Kadınların ekonomiye de ekstra bir katkısı var. Kadınların daha fazla istihdama katılmasıyla küresel çapta 6 trilyon dolar, Türkiye'de, 200-250 milyar dolar ek bir hasıla oluşturabilir" vurgusunu yaptı.
KÜRESEL UMUT FESTİVALİ HAKKINDA:
Pandemi süreci, 17 maddeden oluşan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın önemini güçlü bir şekilde ortaya koydu. Tüm dünyada kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve yapılabilecekleri aktarmanın en etkili yolu medya araçlarından geçiyor. Turkuvaz Medya Grubu ve INBUSINESS da bu misyonu üstlenerek Aralık 2020'de Küresel Umut Festivali platformunu kurdu.
2021 yılının tamamına yayılan bir etkinlik takvimiyle yola çıkan "Küresel Umut Festivali" kapsamında Mart-Eylül ayları arasında 10 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı'na yönelik 10 webinar düzenlenecek; "Hedef 1 Milyon" platformu ile şirketlerin sürdürülebilirlik hikayeleri çekilecek özel videolarla 1 milyon kişiye ulaştırılacak ve her bir izlenme için bir ağaç dikilerek Küresel Umut Ormanı oluşturulacak. Ekim ayında ise dört gün sürecek Türkiye'nin ilk sürdürülebilirlik festivali düzenlenecek.