1.Love Actually (Aşk Her yerde - 2003)
Birçok aşk hikayesini iç içe geçiren film, farklı yerlerde yaşayan farklı kişilerin aşklarını konu alıyor. Hikayeleri birbirine bağlı bir grup insan var. Hugh Grant İngiltere başbakanı rolünde. Noel temaları barındıran bu film sadece kadınlar için değil. Aşkın her halini gözler önüne seren filmi sevgilinizle el ele izleyebilirsiniz.
2. Amélie (Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain – 2001)
Film bir kızın Fransa'da yaşadığı basit ama büyülü hayatı anlatıyor. Garip bir ailede büyüyen Amelie'nin Fransa'da yalnız geçen hayatı bir gün evinin banyosunda bir başkasına ait anıların olduğu kutuyu bulması ile değişir. Bu kutunun sahibini bularak, aslında gerçek mutluluğun diğer insanları mutlu etmek olduğunu keşfeder. "Amelie" aldığı ödüllerle başarılı bir romantik komedi örneği olduğunu zaten kanıtlıyor. Filmin soundtrack'leri sevgilinizle dinlemek için ideal bir albüm.
3. Pretty Woman (Özel Bir Kadın – 1990)
Gelmiş geçmiş en iyi romantik komedilerden biri sayılır. Başrollerde Julie Roberts ve Richard Gere var. Film, zengin bir iş adamı olan Richard'ın hayatının tek düzeliğinden sıkılıp Newyork'da hayat kadınlığı yapan Julie'yi arabasına almasıyla başlar. Geçirdikleri eğlenceli gecenin sonunda aralarında bir anlaşma yaparlar ve 1 hafta daha Newyork'un en pahalı otellerinden birinde beraber kalmak için anlaşırlar. Bu şekilde başlayan ilişkileri çok geçmeden aşka dönüşür.
4.My Best Friend's Wedding (En İyi Arkadaşım Evleniyor – 1997)
Ve işte yine Julie Roberts'ın başrolünü oynadığı bir başka romantik komedi filmi. Başrollerinde Julia Roberts ve Dermot Mulroney var. Film, Roberts'ın çocukluk arkadaşının düğününe gitmesiyle başlıyor. Düğün hazırlıkları sırasında aslında Mulroney'e aşık olduğunu anlayan Roberts, Mulroney ile nişanlısını ayırmak için elinden gelen herşeyi yapar. O günlerde daha ünlü olmayan Cameron Diaz'ı Mulroney'ın nişanlısı rolünde izliyoruz.
5. When Harry Met Sally (Harry Sally ile Tanışınca – 1989)
Film Harry ve Sally'nin birlikte yolculuk yapmalarıyla başlıyor. Ancak ikilinin arasında duygusal olarak hiçbir şey geçmiyor çünkü zaten ikisinin de sevgilileri var. Yolculukları bitince de yolları ayrılır. Zaman zaman karşılaşsalar da aralarında yine duygusal hiçbir şey geçmez çünkü zaten yanlarında hep birileri olur. Yani ana fikir kısaca şöyle; eğer bir kişi gerçekten sizin hayatınızın aşkı ise yıllar sonra da olsa onunla tekrar bir yerlerde karşılaşabilirsiniz.
6.Silver Linings Playbook(Umut Işığım - 2012)
Eski bir tarih öğretmeni olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde yitirmiş bir adamdır. yaşadığı ciddi bir travma sonrası patlar ve ardından mahkeme kararı ile 8 ay rehabilitasyon merkezinde tedavi görür. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak şartıyla ailesinin evine geri yerleşen Pat'in yegane amacı düzgün bir adam olup, işini geri almak ve karısı Vicky'yi bu sayede geri kazanmaktır.
Fakat durum Pat için sandığından daha zor olacaktır. Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Bir 'iyilik' karşılığı Pat'e yardım teklif eden Tiffany, her ikisi içinde umut ışığı olacak yeni bir kapı açacaktır...
Uyarlama senaryosunu ve yönetmenliğini David O. Russell'ın üstlendiği film dram ve komedinin iç içe geçtiği bir film. Dünya prömiyerini 2012 Toronto Film Festivali'nde yapan film, gösterildiği her festivalde seyirci ve eleştirmenlerden yüksek not alan favori bir yapım
7. Notting Hill (1999)
Hugh Grant ile romantik - komedilerin vazgeçilmez ismi Julia Roberts'ı bir araya getiren o efsane film! Aynı zamanda Hollywood tarihinin en önemli buluşmalardan biri. Sıradan bir hayat süren bir İngiliz ile Hollywood'da ünlü bir oyuncu olan Amerikalı'nın aşkını konu alıyor. Şarkısı da süper: Ronan Keathing'in 'Nothing At All'. Film aslında bizim bildiğimiz klasik Türk filmlerinde işlenen bir konuya sahip ama yine de oldukça romantik.
8. First 50 Kiss (İlk 50 Öpücük – 2004)
Drew Barrymore'un başrollerini paylaştığı film, geçirdiği bir trafik kazasından sonra hafızası silinen Lucy ile Henry'nin aşkını konu alıyor. Henry her yeni gün Lucy'i kendine aşık etmeye çalışır. Çünkü Lucy'nin hafızası her gün yeniden sıfırlanmaktadır.
9. While u Were Sleeping (Sen Uyurken – 1995)
Başrolleri Sandra Bullock, Bill Pullman ve Peter Gallagher paylaşıyor. Film tren istasyonunda çalışan Sandra'nın işe gidip gelirken gördüğü Peter'a platonik olarak aşık olmasıyla başlıyor. Bir gün Peter'ı tren kazasından kurtarır ve işte hikaye tam da burada başlar. Sandra, Peter'ı hastaneye kaldırır ve Peter'ın ailesi de dahil olmak üzere herkes onları nişanlı zanneder. Peter'ın komada olması nedeniyle de bu yalan uzayıp gider. Peter'ın yokluğunda geçen filmde Sandra ile Peter'ın kardeşi Bill 'in yakınlaşmaları ve sonunda birbirlerine aşık olmaları konu alınıyor.
10. Four Wedding and a Funeral (4 nikah 1 cenaze – 1993)
İşte Hugh Grant'ı ünlü yapan film. Bildiğiniz klasik bir İngiliz komedisi de değil üstelik. Çünkü İngiliz komedilerine genelde çok gülmezsiniz. İçinde mutluluk ve hüzün içiçe geçmiş durumda. Komedi, romantizm ve dram üçlemesinin en güzel örneklerinden biri. Film, bir düğün ile başlıyor. Eğlenceden başka bir şey düşünmeyen bir adam olan Grant, bir arkadaşının düğününde Andie MacDowell ile tanışır. Kısa sürede yakınlaşırlar ancak MacDowell'ın nişanlı olduğunu öğrenince ayrılmak zorunda kalırlar. Grant en yakın arkadaşlarından birini de kaybedince artık hayatını bir düzene oturtmaya karar verip kendisine yıllardır aşık olan bir başka kadınla evlenmeye karar verir.