AĞIZ KOKUSU
Ramazan ayı tüm coşkusu ve heyecanıyla devam etse de bazı ufak tefek sorunlar yaşanabiliyor. Bilhassa gün içinde birebir diyalog kurmak durumunda kalan çalışanların yaşadığı bu sorunların başında ise ağız kokusu geliyor. Ağız ve diş sağlığı aktif olarak bakım gerektiriyor. Ramazan ayında ise bu bakım gerekliliği iki katına çıkıyor. Çünkü oruç, pek çok vücut faaliyetinde olduğu gibi dişleri muhafaza eden ağız mukozasında da değişikliklerin yaşanmasına yol açıyor. Bu değişikliklere bir de iftar ve sahur yemeklerinin ardından gerekli temizliğin yerine getirilmemesi eklendiğinde, başta ağız kokusu olmak üzere çeşitli problemlerin yaşanmasına neden olabiliyor. Oruç tutan bireyler ise ağız kokusunun önüne geçebilmek için bazı önlem arayışlarına giriyor. İşte o öneriler;
DİLİN DE FIRÇALANMASI...
Ağız kokusunun bakım ve temizliği gerektiği gibi yapılmayan ağızlarda daha fazla olduğu bilinmelidir. Bu sebeple hem ağız sağlığını kaybetmemek, hem de çevreye rahatsızlık vermemek adına günlük ağız bakımı özenle yapılmalıdır. Temizlik sırasında dişlerle birlikte mutlaka dil de fırçalanmalıdır. Yapılan araştırmalara göre, diş temizliği sırasında dilin de fırçalanmasının, ağız kokusu sorunundan kurtulmada yüzde 80 daha etkili olduğu görülmüştür.
BU DİŞ MACUNLARINDAN UZAK DURULMALI
Oruç saatleri arasında yaşanan ağız kurulukları da Ramazan ayında ayrıca önem kazanır. Piyasada satılan diş macunlarının büyük bir çoğunluğunda köpürtme özelliği taşıyan sodyum laurit sülfat maddesi bulunur. Bu problemin önüne geçebilmek için yoğun tuz içeren ve ağız kuruluğuna yol açan sodyum laurit sülfat içerikli diş macunlarının kullanımından uzak durulmalıdır. Bu macunlar kullanılacaksa da fırçalama sonrası ağız bol su ile çalkalanmalı ya da bir bardak su içilmelidir.
GÜN İÇERİSİNDE AĞIZ SU İLE ÇALKALANMALIDIR
Oruç süresince ara öğün yeme şansı olmadığından ağız içinde asit oranı artar. Asit oluşumunun ağız ve dişlere zarar vermemesi için gün içerisinde ağız su ile çalkalanmalıdır.
Sahur ve iftarda hızlı yenen yemekleri öğütebilmek için gazlı içeceklerin tüketimine ağırlık verilir. Fakat dişlerin asit erozyonuna maruz kalmasının önüne geçebilmek için asitli içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu içecekler illa tüketilecekse ardından ağız mutlaka suyla çalkalanmalıdır.
İFTAR SONRASI TÜKETİLEN AŞIRI ÇAY...
İftar yemeklerinde süt ve peynir gibi süt ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmelidir. Çünkü süt ve süt ürünleri içinde bulunan yüksek kalsiyum ve fosfor ile düş çürüklerini önlemede önemli rol oynar.
Son olarak, iftar sonrası tüketilen aşırı çay ve kahve gibi kafeinli içecekler ağızda bakterilerin artışını ve çürüklerin oluşumunu hızlandırabilir. Bu nedenle iftar sonrası tüketilen çayın ve kahvenin çok sıcak ve çok koyu olmamasına dikkat edilmelidir. Sıcak ve demli içilen kafeinli içecekler dişlerin sararmasına ve diş hassasiyetinin oluşmasına yol açabilir.