Dr. Fevzi Özgönül, "Güneş koruyucu krem sürmek de bizim çok daha uzun süre güneş altında kalmamız için değil, güneşte kaldığımız süre içinde bizi koruması içindir. Bu nedenle nasıl olsa güneş koruyucum var çok daha uzun süre güneş bana zarar vermez diye düşünmemeliyiz" dedi.
Uzun süre güneş altında kalan ciltte yanık oluşması bir yana, derinin yaşlanmasına, lekelenmelere, bazı kişilerde alerjik reaksiyona hatta kansere kadar gidebilen değişiklikler de olabildiğini ifade eden Dr. Özgönül, "Bu nedenle güneşten faydalanırken bazı önlemler almamız gereklidir. Güneş koruyucu kremler doğru seçim yapıldığında ve doğru uygulandığında hem yanıktan hem de güneşin zararlı etkilerinden bizi koruyabilir. Güneşten gelen ve güneş altındayken bizi etkileyen ışınlardan ultraviyole B ( UVB ) güneş yanığından sorumludur. Ultraviyole A ( UVA ) ise derinin daha derin tabakalarına ulaşarak kanser oluşumundan sorumlu olur. Güneş koruyucu kremlerin üzerinde yazan koruma faktörü olan SPF aslında kullanılan ürünün UVB den ne derece koruduğunu gösterir. Ciltte ortaya çıkan kızarıklık ve güneş altında kalma süresi kullanılan faktör rakamına bağlı olarak değişmektedir" diye konuştu.
GÜNEŞ KREMİ SEÇERKEN DİKKAT!
Güneş koruyucu krem seçerken en azından hem UVA hem de UVB etkili bir koruyucu seçmekte ve bu koruyucunun en az 30 faktörlü olmasına özen gösterilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Özgönül, "Cildi yağlı olan kişiler jel veya su bazlı ürünleri tercih etmeliler. Kuru cildi olanlar krem bazlı ürünleri kullanmaları daha uygun olur" ifadelerini kullandı.