İnsan bedeninin güzel görünebilmesi için hem kilosunun boyuyla orantılı olması gerekir hem de şekilli bir yapıya sahip olması gerekir. Deri altı yağ dokusuna yönelik uygulanan müdahalelerle esas ulaşılmak istenen amaç vücuda güzel bir şekil verebilmektir.
Şekil verirken ister istemez yağ dokusu miktarı azalacağından dolayı işin doğası gereği ikincil kazanç olarak kilo kaybı da gerçekleşir. Yağ dokusuna yönelik işlemler lipoliz ve liposuction olarak isimlendirilir. Lipoliz, medikal cihazlarla (lazer lipoliz, ultrasonik lipoliz, soğuk lipoliz ve benzeri) yağ dokusunun eritilmesi demektir. Bu cihazların yağ eritmedeki teknolojileri farklıdır ancak amaçları ve sonuçları benzerdir; tığa benzer kanüller sayesinde enerji göndererek yağı eritirler. Böylelikle yağ dokusu portakal suyu ya da mercimek çorbası görünümüne gelir.
Bu eriyen yağ dokusu, eş zamanlı olarak aynı boy kanüller yardımıyla negatif basınç uygulanarak vücuttan dışarı atılır. Böylelikle hem şekil oluşturulup hem de incelme sağlanmış olur. Buradan anlaşılacağı üzere lipoliz, liposuction işleminin alternatifi değil, liposuction içerisinde yapılan bir işlemdir ama isimlendirilirken sadece lipoliz veya liposuction denilebilmektedir. Elde edilen vücut şekli kalıcıdır. Kilo alınsa dahi operasyon sonrasında ulaşılmış güzel vücut şekli bozulmaz ve alınan kilolar girintili çıkıntılı bir görüntüye neden olmaz.
Büyük miktarlardaki yağ dokusuna medikal cihazlarla sadece lipoliz uygulanır ama erimiş olan bu yağlar liposuction ile dışarı atılmaz ise böbrekte hasar oluşturabilir bu nedenle gıdı gibi küçük bölgeler haricinde liposuction işlemi mutlaka uygulanmalıdır.
Uygun kişiye estetik cerrah tarafından doğru şekilde uygulanan lipoliz-liposuction işlemleri sonrasında anormal kilo alımları ve dalgalanmalar gibi komplikasyonlar günümüz teknolojileri sayesinde ciddi oranda azalmıştır.
Kaynak: COSMOPOLİTANTURKİYE