Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömür Karakoyun Çelik, meme kanseriyle ilgili basın mensuplarına bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda meme kanseriyle ilgili açıklama yapan Çelik, meme kanserinde yaş oranının düşerek 40 yaşın altında hastaların bulunduğu bilgisini verdi. Meme kanserinin kadınlarda en çok görülen kanser türü olduğunu söyleyen Çelik, "Erken yakalanmadığı takdirde ölümcül bir kanser. Erkan tanı hayat kurtarır. Bizim klinikte gözlemlediğimiz 40 yaş altı kanser türü normalden daha fazla. Yaklaşık 40 hastamız var. Bu 40 hastadan 15'i 40 yaş altında. Yani 3'te 1 hastamızın 40 yaşın altında olduğunu görüyoruz. Baktığımızda tarama programları 40 yaş üstü bayanları tarıyor. Yani 40 yaş altı tarama programı kapsamında değil. O nedenle 40 yaş altı bayanların meme kanseri olmayacak diye bir şey yok. 24 yaşında meme kanseri hastamız var. 30 yaş altı bir sürü hastamız var. Kliniğimize gelen hastalarımıza baktığımızda biz bunu görüyoruz. Meme kanseri bir yaşlılık hastalığı aslında"
"YILDA BİR KEZ DOKTORA GİDİLMELİ"
Meme kanseri vakalarının yüzde 10'unun kalıtsal olduğunu söyleyen Çelik, anne, teyze ve yakın akrabalarında meme kanseri olan kişilerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Çevresel faktörlerin de meme kanserine yol açabildiğini sözlerine ekleyen Çelik, "Ailede erkek meme kanseri olan varsa bunların da genetik geçiş söz konusu. Çevre koşulları eskisi gibi değil. Beslenme tarzı, yaşam şekli, aktivite azlığı gibi bir sürü faktör var. Bizim kendi sağlığımızı korumak adına yapabileceğimiz, sağlıklı ve dengeli beslenmemiz. Yeterli fiziksel aktivitede bulunmamız. Sigara içmememiz, alkol fazla kullanmamamız. Tarama programlarında bayanlarda meme muayenesi 20'li yaşlardan itibaren bayanların her ay kendini muayene etmesi adet bittikten sonra. Yılda bir kez de doktora gitmesi gerekir" diye konuştu.
"BUNUN İLACI MORAL"
Klinikte meme kanseri tedavisi gören 42 yaşındaki Sema Kocaman ise, hastalık sürecini anlattı. Duş sonrası göğsünün üst bölgesinde ceviz büyüklüğünde bir kitle fark ettiğini söyleyen Kocaman, "Sonrasında genel cerrah doktoruna gittim. Mamografi ve ultrason istedi. Sonuçları beğenmedi sanırım. Celal Bayar Üniversitesine sevk edeceğini söyledi. Celal Bayar Üniversitesinde biyopsi oldum. Onun sonucunda netleşti" dedi.
Hastalığı yenmesinde moralinin yüksek olmasının ve aile desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Kocaman, "Ben ameliyattan sonra ziyaretime gelen bütün eş dost akrabalarıma bayanlara mamografi çekilmelerini hep önerdim. Bu hastalık dönemi uzun bir süreç isteyen bir tedavi. Bu dönemde eşim çok destekçi oldu bana. Kızım var yetişkin o çok destek oldu. Çevrenin ve ailenin destekçi olması çok önemli. Bunun ilacı moral" diye konuştu.
"BU SAVAŞI KAZANANLAR EŞİNİN DESTEĞİ OLAN HASTALARIMIZ"
120 meme kanseriyle yapılan araştırma neticesinde, meme kanserini yenenlerin moral olarak daha yüksek olan hastaların olduğunu belirten Çelik ise, "120 meme kanserli hastayla ilgili bir çalışmamız var. Bu bir depresyon araştırma çalışmasıydı. Biz bu çalışmayı değerlendirdiğimizde gördük ki; moral, sevgi yumağı ile sarmallanmak eşin desteği yani bu savaşı kazananlar eşinin desteği olan hastalarımız. Sosyal olarak aktif olmasını, aile bağları güçlü olan hastalarımız bu hastalığı daha iyi atlatıyor" diye konuştu.