Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Yıldız, tuz tüketimine dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Tuzun içerdiği mineraller açısından vücudun normal işlevini yerine getirebilmesi için gerekli olduğunu ifade eden Yıldız, su tutulumu, antiseptik olması, kas ve sinirlerin çalışması için yeterli miktarda tuz tüketilmesi gerektiğini aktardı. Yıldız, "Bu miktar günlük 4-6 gram yani yaklaşık 1 çay kaşığı ölçüsündedir. Ancak yapılan araştırmalar, ülkemizde kişi başına düşen günlük tuz tüketiminin 18 gram olduğunu göstererek dünyanın en çok tuz tüketen ülkeleri arasında yer aldığımızı kanıtlıyor. Çoğumuz daha yemeğin, çorbanın, ayranın, salatanın tadına bile bakmadan tuz ilave ediyoruz. Aslında tuzun içeriğindeki mineraller besinlerin bileşiminde doğal olarak bulunduğundan fazladan tuz ilave etmemize gerek bile yok. Ancak damak tadımıza hitap etmesi açısından daha fazla tuz kullanımı yapılan yanlışlardan biri. Özellikle hazır gıdalarda yüksek oranda tuz bulunur. Bunlar ne yazık ki tat olarak tercih edilen, sevilen gıdalardır çoğu zaman. Bu gıdaları her yerde bulmak mümkün ve fiyatları da genellikle kolay alınabilir aralıkta diye konuştu.
"TUZ KONUSUNDA ÖLÇÜYÜ AYARLAMAK LAZIM''
Abur cubur olarak adlandırılan gıdalara dikkat çeken Diyet Uzmanı Dilara Yıldız, cips, kraker çeşitleri, tuzlu kuruyemişler, patlamış mısır, bisküviler, tuzlu pastaların bu kategori arasında yer aldığını kaydetti. Özellikle uzun kış gecelerinde atıştırmalık olarak tüketilen bu gıdaların sağlığı olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Yıldız, yüksek tansiyona, şişkinliğe, kalp damar hastalıklarına sebebiyet verdiğini söyledi. Yıldız, "Vücudumuz için oldukça elzem olan kalsiyumun idrar ile dışarı atılmasına yol açarak kemiklerdeki kalsiyumu azaltıyor. Bunun sonucunda kemik erimesi, kemik kırılmaları gibi olumsuz durumlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle hazır gıdalar satın alınırken içeriğindeki yüksek tuz oranı göz önünde bulundurularak bilinçli davranılmalıdır. Özellikle çocuklarınız için aldığınız yiyecekler konusunda daha hassas olmanızda yarar var. Tuzsuz yemeye küçük yaşlarda alıştırmak en doğru olanıdır. Ayrıca çocuklarda olduğu gibi hamile ve emziren kadınların da bu konuda dikkatli olması gerekir. Çok tuzlu besin tüketimi anne ve bebeğin sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Gebelikte tansiyonun yükselmesine, bacaklarda şişmelere yol açar. Ayaklarda ödem oluşur ve annenin yaşam kalitesini düşürür. Böbrek, karaciğer, kalp hastaları da tuz tüketimine dikkat etmesi gereken gruplar arasında yer alır. Aslında çalışarak veya sporla aşırı terleyerek mineral kaybı yaşayanlar ve tiroit bezinin çalışmasında problem olan kişiler hariç herkesin tuz konusunda ölçüyü ayarlaması lazım. Böylelikle ilerleyen zamanlarda oluşabilecek sağlık problemlerinin önüne geçmiş olacaksınız ifadelerini kullandı.
BU ÖNERİLERE DİKKAT!
Aşırı tuz tüketiminden mutlaka uzak durulması gerektiğini vurgulayan Dilara Yıldız, çok tuzlu peynir, zeytin, salamura, ketçap gibi hazır soslar, abur cuburlar, soda gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğini belirtti. Yıldız, "Maden sularının sodyum içeriği düşük olanları tercih edilmelidir. Yiyecek ve içeceklere tadına bakmadan tuz ilavesi yapılmamalıdır. Bol su içilmeli. Tuzlu gıdalar yerine sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Tuz yerine dereotu, kekik, nane, fesleğen, maydanoz, sarımsak tercih edilmeli. Kısacası az tuzlu yemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz şeklinde konuştu.