Başkan Erdoğan: Terörsüz Türkiye'yi çok sağlam bir zeminde yükselteceğiz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 'Bir şiir bir hayat canım İstanbul' programında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, "Terörsüz Türkiye'yi çok sağlam bir zeminde yükselteceğiz." ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Bir Şiir Bir Hayat-Canım İstanbul" programına katıldı. Başkan Erdoğan, "Terörsüz Türkiye'yi, inşallah yakın zamanda, çok sağlam bir temel üzerinde yükselteceğiz" dedi.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Aziz İstanbullular, kültür, sanat ve edebiyat camiamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler; Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Yedi tepe üstünde zamanın gergef işlediği bu eşsiz şehirde, konuşmamın hemen başında bütün ilçeleri, tüm semtleri, sokakları, caddeleri, tepeleri, minare ve kubbeleriyle göz bebeğimiz İstanbul'u muhabbetle selamlıyorum. İstanbul'un tüm sakinlerine, tüm İstanbullu kardeşlerime, hemşehrilerimin her birine en derin saygılarımı sunuyorum. Özellikle de siz dostlarımın şahsında, İstanbul'un bu müstesna kubbesinin altında, ülkemizin ve kültür coğrafyamızın dört bir yanındaki, kalbi bizimle atan gönüldaşlarımızın her birine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Denizle toprağın erdiği, gecesiz; sümbül Türkçesi, bülbül kokan İstanbul'da; "Bir Şiir Bir Hayat-Canım İstanbul" sergisinde, İstanbul sevdalısı siz dostlarımla bir arada olmanın memnuniyetini yaşıyorum. Üstadın aziz hatırasına dört elle sarılarak bu kapsamlı sergiyi hayata geçiren Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfımızın tüm mensuplarına yürekten teşekkür ediyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Sayın Bakan'a ve kıymetli ekibine; ayrıca Halkbank ve Türk Telekom ailemize, sergide emeği geçen herkese aynı şekilde şükranlarımı iletiyorum. Bu önemli etkinliğin, özellikle de düzenlenme sürecinin; ülkemiz, kültür-sanat camiamız ve ilim, fikir, edebiyat dünyası için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Üstadın yalnızca şahsi hatırasını değil, fikri ve edebi külliyatı ile dava şuurunu da tüm ihtişamıyla bugünlere taşıyan vakfımızın her bir mensubunu gönülden tebrik ediyorum.
HER ÇALIŞMAYI TAKTİRLE KARŞILIYORUZ
Yarın, üstadımızın aramızdan ayrılışının kırk ikinci yılını idrak edeceğiz. Vefatının üzerinden tam 42 yıl geçmiş olmasına rağmen; eserleriyle, fikirleriyle, ufku ve mücadele azmiyle bugün bile kitlelere tesir eden, yön veren ve yol gösteren Üstat Necip Fazıl'ı bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. 2023 yılında ebediyete uğurladığımız ve bu kıymetli serginin ilk tohumlarını eken merhum Mehmet Kısakürek'e de Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Mevla, hem üstadımızın hem de mahfuzlarının kabirlerini pür nur, mekânlarını inşallah cennet eylesin diyorum. İstanbul gibi; tarihiyle, kültürüyle, eşsiz tabiî güzellikleriyle göz bebeğimiz olan nadide bir şehirde yaşamanın bahtiyarlığı içindeyiz. Binlerce yıllık medeniyetimizin köklerini içinde barındıran, muhteşem ve muazzam bir çınardır İstanbul. İstanbul'la ne kadar iftihar etsek azdır. Böylesine kadim bir şehrin sakini ve hizmetkârı olmaktan büyük bir şeref duyuyoruz. İstanbul'u farklı yönleriyle anlatan her çalışmayı takdirle karşılıyoruz. Canım İstanbul gibi bir serginin, hem teknik imkânları hem de mütevazı sunumu bakımından son derece başarılı olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Yapay zekâ ve ses klonlama gibi pek çok dijital yeniliğin kullanıldığı bu sergide; bir yandan üstadın mısraları eşliğinde tarihî manzaralar seyredilirken, diğer yandan mazimize yakinen şahitlik edilecek. Sergiyi ziyaret eden vatandaşlarımız, hem rahmetli Necip Fazıl'ın hem de merhum Mehmet Kısakürek'in hatıralarını, ileri teknolojinin sunduğu imkânlarla, kendi seslerinden dinleyebilecek. Üstada yöneltilen sorular ise yine onun kendi sesiyle, o kendine has üslubuyla cevaplanacak. "Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar, Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar…"
FİKRİN VE ŞAHSİYETİN DE ASALETİ VARDIR
Bu mısraları İstanbul'a, zihnimize ve kalbimize nakşeden üstadın ve kıymetli oğullarının ruhu, inşallah bu sergiyle bir kez daha şâd kâm olacak diye ümit ediyorum. Bu güzel ve anlamlı etkinliğin hepimiz için hayırlar getirmesini diliyor, emeği geçen herkese tekrar şükranlarımı sunuyorum. Kıymetli misafirler, değerli dostlar, şu gerçeği evvela sizlerle paylaşmak arzusundayım: Milletlerin kıymeti, zenginliği ve derinliği; tarihe ve medeniyete yaptıkları katkılar kadar, sinesinden çıkardıkları yazarlarla, şairlerle, ilim ve tefekkür insanlarıyla da mîzana vurulur. Eserleriyle, düşünceleriyle geleceğe bıraktıkları izlerle bu insanlar, aynı zamanda necip olma hasletini ve asaleti bünyelerinde taşırlar. Bu bakımdan, asalet yalnızca milletlere has bir vasıf değildir; fikrin ve şahsiyetin de asaleti vardır. İşte, "Necip" ismiyle müsemma olan üstat, bu asaletin, bu yüksek fikrî mertebenin en mümtaz amirlerinden biridir. O, sindirilmiş, ürkütülmüş, bastırılmış; bilhassa tek parti döneminde faşizmin her türlüsüne muhatap olmuş bir milletin kendine gelmesini, asaletini tekrar hatırlamasını ve yeniden özgüven kazanmasını sağlamıştır.