Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen "9. Milli İrade İftar Programı"na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
Ramazan-ı Şerif'i hep beraber idrak etmeye çalıştık. 85 milyon olarak, imkânlar dâhilinde "hayırda yarış" anlayışıyla, rahmet iklimini doya doya teneffüs ettik. Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda zulme uğrayan kardeşlerimize el uzattık. Tüm gücümüzle, tüm kapasitemizle Gazze halkının yanındayız. İnşallah, zulüm bitene ve 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti kurulana kadar da Filistinlilerin her daim yanında olacağız.
GERÇEKLERİ GÖREMİYORLAR
Bugün şu hususu bir kez daha ifade etmek istiyorum: Ülkemizde birileri, Türkiye'nin İslam âleminde ve dünyada neye tekabül ettiğini hâlen idrak edemiyor. Ya cehaletlerinden dolayı ya da Batı'ya duydukları platonik aşk gözlerini kör ettiği için, gerçekleri göremiyorlar. Bizim neden "Türkiye, Türkiye'den büyüktür" dediğimizi onlar da öğrenecekler. Toplumu ve insanı irşat eden, devleti zayıflatan popüler akımlar dikkat ederseniz artık eskisi kadar rağbet görmüyor. LGBT musibetine yönelik tüm dünyada yükselen tepkileri bunun işaretleri olarak görüyoruz. Türkiye olarak biz de tüm imkânlarımızla bu yeni dönemin hazırlığı içindeyiz. Gayemiz; 85 milyonun tamamını "Türkiye Yüzyılı" hedefinde buluşturmak.
İstanbul merkezli yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında CHP Genel Başkanı'nın yaptığı sorumsuz boykot çağrılarını ve isim vererek yerli ve millî markaları tehdit etmesini bütünün dışında göremeyiz. Bir haftadır yolsuzluğu örtmek, hırsızlığı gizlemek, soygunu perdelemek, sahtekârlığı savunmak adına her şeyi yaptılar. Bunların hiçbirinde muvaffak olamayınca, bu sefer Türkiye'yi yabancılara şikâyet etmeye, alenen kötülemeye başladılar.
Son olarak Batı'ya yalvaracak kadar kontrolü kaybettiklerini gördük. Öyle büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız ki... Cumhuriyeti kurmakla övünen bir partinin genel başkanı, resmen siyasi mandacılık talep ediyor. CHP Genel Başkanı, Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir yabancı medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım diliyor. Bu zat, ülkesini yabancılara şikayet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor. Söylediklerinizin, İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nden ne farkı var? Ülkesini yabancılara şikâyet etmek, Batı'dan medet ummak... Bu, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışıyor mu?
ÖZEL, KENDİNİ TOPARLA
Yüz yıllık CHP'yi, sırf yolsuzlukları savunmak adına böyle acınacak bir duruma düşürmekten hiç mi hicap duymuyorsunuz? Sayın Özel'e bir kez daha, kendini toparlamasını, yolsuzlukları aklamak için kendisini bu kadar yormamasını tavsiye ediyorum. Kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa, bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun evlatlarının hayatını karartmasına ailelerimiz izin vermesinler.