Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM'deki grup toplantısında konuştu:
Türkiye belediyeler bağlamında 1989-1994 dönemine geri döndü. Yanan otobüslerin, çalışmayan merdivenlerin, aksayan hizmetlerin suçu bile seçmene yükleniyor. CHP'li belediyelerin, milletimizin vergilerinden aktarılan kaynakları birilerinin şahsi hırsları ve çıkarları için kullandığı ortaya çıkıyor. Bilhassa İstanbul Büyükşehir'in, kimi ilçe belediyeleriyle yolsuzluk, hırsızlık, irtikap konusunda, affınıza sığınarak söylüyorum, yamyamlığın kitabını yazdığı anlaşılıyor.
Üniversite sınavını kazanan yüz binlerce gencin hakkının yenildiği, usulsüz diplomayla başlayıp bütün şehri adeta bir ahtapot gibi saran rüşvet ve haraç çarkıyla devam eden rezilliklerin boyutu son operasyonla beraber gün yüzüne çıkmış oldu. Üstelik bunlar, henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden, CHP'nin bizzat içinden gelen belge ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği suçlar. Ahtapotun başı İstanbul'da, sonunun nereye gideceğini birlikte göreceğiz. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların, bırakın milleti, kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak.
BREZİLYA DİZİLERİNDEN FAZLA MALZEME VAR!
Güya yakıt tankeriyle taşınan milyonlarca liralık sebze meyveden, İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin üç beş milyon dolar için yabancılara peşkeş çekilmesine, tutarı yüz milyarlarca lirayı bulan hırsızlıklardan, basında ve sosyal medyada halkın parasıyla beslenen tetikçilere varıncaya kadar her türlü gayrimeşruluk, her türlü hukuksuzluk var. Öyle ki İstanbul'un CHP'li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız, Brezilya dizilerinden daha fazla malzemeyle karşılaşırsınız.
ÇALANA DEĞİL YAKALAYANA KIZIYORLAR
Ortada bunca yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, alavere dalavere, sahtekârlık varken; hakkı, hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti. Yargının iddialarının hiçbirine cevap veremeyen CHP yönetimi, insanları sokağa döküp kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme çabasına girişti. Çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Görevini yapanları değil, yolsuzluğa bulaşanları savunuyorlar. Faturayı bize keserek gerçekleri tersyüz etmeye çalışıyorlar.
ÖZEL, FRENİ BOŞALMIŞ KAMYON GİBİ
SAYIN Özel, maalesef, özgürleşememiştir. Koltuğunu borçlu olduğu vesayetin güdümünden çıkamamıştır. Bir haftadır sarf ettiği sorumsuz söylemleriyle, oturduğu koltuğu halen dolduramadığını bir kez daha gösterdi. Bugün söylediğini yarın inkâr eden, belediye başkalarından sürekli ayar yiyen, bir uçtan diğer uca savrulan iradesiz, aciz bir karakterle karşı karşıyayız. Biz, kendisine biraz çekidüzen vermesini bekledikçe Özel freni boşalmış kamyon gibi yokuş aşağı sürükleniyor.
BİZİ ROTAMIZDAN SAPTIRAMAZSINIZ
Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni belge ve bilgi yağdıranlar CHP'li. Partiniz içindeki ihbarcılık yarışına niçin bizi karıştırıyorsunuz? Yapılan hırsızlıkları bile bile insanları kandırmaya çalışıyorlar. Günlük hadiselerin hercümerci içinde bizi biz yapan vasıflarımızı ihmal etmeyecek, kaçınılmaz bir gerçek olan konjonktürün gereğini yaparken asıl rotamızdan kesinlikle sapmayacağız. Bizim ülkemize kazandıracak daha çok eserlerimiz, projelerimiz, yatırımlarımız, hizmetlerimiz var.
KUYRUK ACILARI HÂLÂ DİNMEDİ
Kimi zaman Gazi Mustafa Kemal'i, kimi zaman Batı'yı, kimi zaman da milletimizin çeşitli kesimlerinin inanç ve köken hassasiyetlerini istismar eden yağmacıların kuyruk acısı hâlâ dinmedi. Türkiye'ye ve Türk milletine varoluşsal düşmanlık besleyen çevreler ise her iki cenahı da kendi amaçları doğrultusunda tepe tepe kullanmışlardır. Başları sıkıştığında ülkemize uluslararası müdahale çağıranları, bizi gayrimeşru yollarla alt etmeye gayret edenleri unutmadık.
SABOTAJCILAR HESAP VERECEK
Türk ekonomisinin batırılması için çalışmak dahil, 5. kol faaliyetlerinin bu kadar yaygın ve pervasız yürütülmesinin gerisindeki sebeplerden biri, kendi çıkarını her şeyin önünde tutan köksüzlerin sayıca fazla olmasıdır. Bugüne kadar milletimize hürmetsizliğin, demokrasimize saldırıların, milli iradeye ihanetin hesabı, hukuk önünde tek tek sorulmuştur. Bundan sonra da Türkiye ekonomisine, milletin refah ve huzuruna yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacaktır.