Prof. Dr. Ali Erbaş: Ramazan’ı Kur’an ve ibadetle geçirelim

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan ayının manevi bir arınma ve dayanışma fırsatı olduğunu vurgulayarak, Gazze’deki mazlumlara destek çağrısında bulundu

Prof. Dr. Ali Erbaş: Ramazan’ı Kur’an ve ibadetle geçirelim

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan ayının manevi değerlerine vurgu yaparak, bu mübarek ayın insanın kendisiyle yüzleşmesi ve arınması için eşsiz bir fırsat sunduğunu belirtti. Ramazan'ın, Kur'an ayı olduğunu hatırlatan Erbaş, ailelerin bu ayda Kur'an'la daha güçlü bir bağ kurması gerektiğini ifade etti.

Muhterem hocam, Ramazan ayı nasıl değerlendirilmeli?

Ramazan ayı, her türlü kötülükten arınma, öze dönme ve yenilenme adına büyük bir imkândır. Zira bu kutlu zaman diliminin, her şeyden önce insanı fıtratına dönmeye ve nefis muhasebesi yapmaya yönelten; bununla birlikte inancın samimiyetle pekiştirilmesini, ibadetlerin muhabbetle kıvama kavuşturulmasını, hayatın güzel ahlakla tezyin edilmesini sağlayan manevi bir atmosferi vardır. Dünyanın oyalamaları ve şeytanın ayartmaları karşısında yorulan ruhları teskin eden rahmet, bereket ve mağfiret ayı Ramazan, kulun ebediyet yolculuğu için gereken azığını hazırladığı bereketli bir hasat mevsimidir. Bu mevsimde İslam beldelerinden dalga dalga yeryüzüne yayılan barış, kardeşlik ve esenlik rüzgârları, bireysel ve toplumsal hayata nizam, huzur ve güven taşımakta; küresel sorunların girdabında bunalan gönüllere inşirah vermektedir. Bu rahmet mevsimini daha temiz, daha üretken bir hayatın başlangıcı yapmalıyız. Tutum ve davranışlarımızı, insanlarla ve tüm varlıklarla ilişkilerimizi Kur'an'ın hakikatleri ışığında gözden geçirmeli ve ona göre kendimize çekidüzen vermeliyiz.

Yüce dinimizin temel hedeflerinden birisi olan iyiliği, başta kendi hayatımız olmak üzere bütün yeryüzüne yaymanın, kötülüğü de ortadan kaldırmanın çabası içerisinde olmalıyız. Ramazan'da evlerimizi birer Kur'an mektebine dönüştürmeliyiz. Çünkü Ramazan bir Kur'an ayıdır. Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de "Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği aydır." buyurmaktadır. Kur'an bir hakikat membaıdır. Aklı ve kalbi imar eden bir kitaptır. Hakk ile batılı, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlıyı birbirinden ayıran bir ölçüdür. İnsana; hayatı, evreni, yaratanı, varoluşun gayesini tanıtan; hakkı, hakikati, edebi, hikmeti, adaleti, merhameti, bütün insani değerleri ve yeryüzünü güzelleştirecek ilkeleri öğreten; iffetli ve onurlu bir hayatın, adil ve huzurlu bir dünyanın yolunu gösteren ilahî bir kitaptır. Kur'an ayı ramazanda yüce kitabımızla irtibatımızı kuvvetlendirmeli, evde ailemizle beraber her fırsatta Kur'an okumalı, onu anlamaya gayret etmeli ve bunun için evlerimizde aile fertlerimizle birlikte dersler yapmalıyız. Onu hayatımıza tatbik etmeli ve onun ruhları diriltici etkisi ve yolumuzu aydınlatan prensipleriyle hayatımızı yeniden tanzim etmeliyiz. Ramazandan elde edeceğimiz en büyük kazanç bu olacaktır.

BULUNMAZ BİR FIRSAT

Ramazan ayı bize neyi öğretecek?

İbadetlerin en temel hedef ve hikmetlerinden biri, insanı istikamet üzere tutması, olgunlaştırmasıdır. İbadetler, haddi zatında insanları ahlaklı, duyarlı, sorumlu bireyler yapmakta ve bu güzellikleri toplumsal hayatın merkezi hâline getirmektir. Ramazanın en önemli unsuru olan oruç ibadetinde de asıl amaç; kalbin, aklın, bütün duyuların oruçla bütünleşmesi ve kulun ibadet bilinci, dua ve güzel ahlak ile Rabbiyle buluşmasıdır. Ramazan; içerisinde oruç, iftar, sahur, mukabele, teravih gibi ibadetlerin yanı sıra ihtiyaç sahiplerinin sofrasına katkı sağlama mutluluğu, fitre ve sadakalarla gönülleri ihya etme fırsatı barındırmaktadır. Şayet hakkıyla idrak ve ihya eder; hikmet, nimet ve güzelliklerini iyi değerlendirirsek Ramazan ayı; hayatı bir okula dönüştürecektir. Çocuklarımıza ahlaki değerler kazandırmak, içinde yaşadıkları toplumun kültürünü ve değerlerini anlatmak ve benimsetmek, dinimizin hayata bakışı ile ilgili algılarını derinleştirmek için Ramazan ayı, annebabalar için bulunmaz bir fırsattır. Bu ayın manevi atmosferinden hakkıyla istifade edebilmeleri, ahlak ve karakterlerini Ramazanın merhamet ikliminde inşa edebilmeleri için çocuklarımızı teşvik etmeli, isteklendirmeli ve desteklemeliyiz. Onları sahurun bereketiyle buluşturmalı, orucun lezzetine alıştırmalı ve iftarın sevinciyle tanıştırmalıyız. Çocuklarımız birlikte ibadet etmenin hazzını, coşkusunu, huzurunu bizzat yaşasınlar.

DURUŞUMUZ DEĞİŞMEYECEK

Türkiye'nin Gazze'deki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Gazze'nin kurtuluşu nasıl sağlanır?

İslam'ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa'ya ev sahipliği yapan Kudüs ve Filistin meselesi, ümmetin meselesidir. İslam ümmeti için iman ve izzet meselesidir. Ne yazık ki selam yurdu olan bu mübarek belde bir asra yakın bir süredir adeta acı ve gözyaşı diyarı haline getirilmiştir. Yıllarca açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze, bütün dünyanın gözleri önünde benzeri görülmemiş bir vahşete maruz bırakılmıştır. Hiçbir hukuk ve ahlak ilkesi tanımayan siyonist katiller, Gazze'de soykırım suçu işlemişlerdir. İslam coğrafyalarında yaşanan zulüm ve trajedilere son verme sorumluluğu öncelikle Müslümanların omuzlarındadır. Zira İslam düşmanları, Müslümanların parçalanmış ve dağılmış görüntümüzden cesaret almaktadır. Mazlum ve mağdur insanların kurtuluşu, Müslümanların vahdetine bağlıdır. Hem jeopolitik konumu hem de tarihi rolü sebebiyle Türkiye'nin önemli bir misyona sahip olduğunun altını çizmek isterim. Türkiye sadece Filistinlilerin değil, bütün mazlumların umut bağladığı bir ülke olmanın sorumluluğuyla hareket etmek mecburiyetindedir. bu bağlamda Türkiye olarak elbette pek çok şey yapıyoruz. Bizler, geçmişten bugüne hep hakkın, haklının ve mazlumun yanında olmuş; zalimin ise karşısında durmuş bir milletiz. Bu duruşumuz bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Gazzeli çocukların feryadı dininceye, annelerin gözyaşı duruncaya ve Filistin özgür oluncaya kadar hiçbir çalışmayı yeterli göremeyiz.

Ramazan ayında Gazze'deki kardeşlerimize nasıl destek olabiliriz?

Allah'ın bizlere verdiği nimet ve imkânları özellikle Ramazan'da mazlum ve mağdur kardeşlerimizle paylaşmak, yapabileceğimiz en değerli ameldir. Bu mübarek ayda bize umut bağlayan kardeşlerimizin sıkıntılarını bir nebze de olsa dindirebilmek, bizim için dünyanın bütün nimetlerine sahip olmaktan daha hayırlıdır. Bizler elimizden ne geliyorsa onu yapmakla mükellefiz. Dolayısıyla maddi-manevi bütün iyilikleri bereketlendirecek bir mevsimde olduğumuzun bilinciyle hareket etmeliyiz. Bütün imkânlarımızı Gazze, Kudüs ve Filistin için seferber etmeliyiz.