Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün yılın ilk kabine toplantısına başkanlık etti. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından millete seslenen Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
Bölücü örgüt ve Suriye'deki uzantıları için çember daralıyor. İktidar ve ittifak olarak 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi öyle veya böyle, ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi ve güçlü irademizi kamuoyumuzla paylaştık. Elbette biz bunun suhulet ve sükûnetle olmasını temenni ederiz. Ama bu yol tıkanır veya dinamitlenirse işte o zaman devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan da çekinmeyiz. Suriye'de gerçekleşen devrimle hem bu ülkede hem bölgemizde yeni bir dönem başlamıştır. Yeni Suriye yönetiminin ülkenin toprak bütünlüğü, birliği temelinde bir Suriye inşa etmeye çalıştığını ve bunda kararlı olduğunu görüyoruz. Bizim de beklentimiz bu yöndedir. Suriye'nin parçalanmasına, hangi kisve ile olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda risk görürsek gerekli adımları süratle atarız. Suriye'deki ihtilafı ve DEAŞ tehdidini fırsata çevirip farklı hülyalar görenler bölgemizin kadim gerçekleriyle yüzleşmiştir. Bu gerçek bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığıdır. Tercihini terörden ya da şiddetten yana kullananların bekledikleri tek akıbet silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir. Bunun önüne hiçbir güç geçemez.
Türkiye bekasını korumakta nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa bir gece ansızın yine gelebiliriz. Bunu yapacak gücümüz, kapasitemiz ziyadesiyle mevcut. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır. Sorumluluk mevkiinde olanlar ne provokasyonlara gelmeli ne de milleti provoke edecek cümleler kurmalıdır. Terör baronları adına milleti tehdit edenlere pabuç bırakmayacağız. Kimi il ve ilçelerimizde açtıkları hendeklerle kantonculuk peşinde koşanları nasıl o çukurlara gömdüysek, bugün de aynı niyeti taşıyanlar çıkarsa bunların bedelini onlara misliyle ödetiriz.
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak, yakın gelecekteki en önemli önceliklerimizden biridir. Terörün hüküm sürdüğü bir iklimde demokrasinin gelişmesi mümkün değil. Arkasına terörü ve teröristi alarak siyaset olmaz, olamaz. Hiçbir medeni ülke buna izin vermez. Terörün karanlık gölgesi ülkemiz siyaseti üzerinden çekildikçe Türkiye daha sağlıklı, olgun ve özgürlükçü zemine kavuşacak.
Küresel bilek güreşinin eksik olmadığı bir coğrafyada hayatta kalmanın biricik şansı caydırıcılıktır. Burada haklı olmak yetmez, hakkınızı korumak için aynı zamanda güçlü olmak zorundasınız. Romantikler ve ülkemizdeki muhalefet anlamasa da bu coğrafyada masadaki gücünüz, bileğinizin gücünden gelir. Sendelediğimiz her dönemde yanıbaşımızda ilk biten, adeta kanımıza susamış hasımlarımız oldu. Hasta düştüğümüzde döşümüzden bir parça et koparmak için kimlerin, hangi devletlerin sıraya girdiğini unutmadık, unutmayacağız.
Milli mücadeleyle Sevr'i yırtıp, atmakla kalmadık. Bu ülkeyi bir daha böyle bir travma ile karşı karşıya bırakmamak için yemin ettik. 2002'den bu yana temel hedefimiz, milletimizin bir daha asla beka sorunu yaşamamasıdır. Eğer barış ve kurtuluş istiyorsan, savaşa her an hazır olacaksın. Savunma sanayii yatırımlarımız savaşa hazırlanmak için değil, istiklali, istikbali, bağımsızlığı muhafaza ve müdafaa için. Türkiye, dostları için bir güven ve emniyet kaynağı ama vatanımıza uzanan kirli elleri de kimin olduğuna bakmadan kıracak kudrete fazlasıyla sahiptir.
HEDEF 2000 KM MENZİLLİ FÜZE
Yerli ve milli olarak geliştirilen Çelik Kubbe Projesi'ne, 'Bismillah' dedik. SİPER Ürün-1 sistemi envantere girdi. Hem 800 kilometre ve üzeri menzilli füze stokumuzu güçlendirmeyi hem de 2 bin kilometre ve üzeri menzilli füze geliştirme programımızı hızlandırmayı kararlaştırdık. Daha burada saymaya kalksak saatler sürecek nice savunma projesini geride bıraktığımız yıl devreye aldık, ilerlettik veya başlattık. 2025 yılında inşallah bunlara yenilerini ekleyeceğiz.
FIRSATÇILARA EYVALLAH ETMEYECEĞİZ
Belli başlı alanlarda sadece dönemsel etkilerle açıklanamayacak bir fırsatçılığın ve aşırı kâr hırsının olduğunu da müşahede ediyoruz. Asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor. Bu fiyatlama davranışının ekonomik sebeplerden ziyade aç gözlülükten, tamahkârlıktan ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikârdır. Ne şirketlerimize haksızlık edeceğiz, ne de gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların vatandaşın hakkına girmesine eyvallah diyeceğiz.
FAHİŞ FİYATA KARŞI BOYKOT
Serbest piyasa, kuralsızlık demek değildir. Serbest piyasa başıbozukluk demek asla değil. Hayat pahalılığıyla mücadeleye vatandaşlarımızın da destek olması, katkı sunması sürecin başarısı açısından çok önemli. Bunun yolu da fahiş fiyat uygulayanları boykot etmekten geçiyor. Pahalı ürün satanları dize getirecek en etkili yöntemlerden birisi muhalefet rahatsız olsa da hiç şüphesiz boykottur. Vatandaş olarak fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz satın almama özgürlüğümüzü kullanmak. Bilinçli tüketici vasfımızı geliştirerek kaliteyi normal fiyatına çekmeyi başarabiliriz.
2025, AİLE YILI İLAN EDİLDİ
2023 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1.51 seviyesine gerilemiştir. Bu durum alarm vericidir, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir. En az 3 çocuk çağrısının ne kadar önemli olduğunu tekrar görmüş oluyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık. Yıl boyunca aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ TRENDİ HIZLANACAK
Enflasyon düştükçe işçimiz, memurumuz, emeklimiz, çiftçimiz, esnafımız dahil 85 milyonun tamamının alım gücü de artacaktır. 2025 yılında hedefimiz bu meseleyi büyük ölçüde çözüme kavuşturmak. TÜİK tarafından açıklanan son enflasyon verileri enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu teyit etti. Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1.03 olurken yıllık bazda yüzde 44.38'e geriledi. Senelik enflasyon 2023 sonuna kıyasla 20 puan, 2024 Mayıs ayında zirve seviyesine göre 31 puan düştü. Enflasyonda düşüş trendi 2025'te daha da hızlanacak. Çok kapsamlı yol haritası oluşturduk. Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek.
HER ZAMAN ÖNCELİĞİNİZ VATANDAŞIN MEMNUNİYETİ OLSUN
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, teşkilatı, bakanları ve parti grubunu uyardı. A takımı ve yol arkadaşlarına "Bürokratik değil, sonuç odaklı olun" talimatı veren Erdoğan, vatandaşın memnun olması için performans kriterlerini de sıraladı. Partisinin Rize İl Kongresi'nde partinin fabrika ayarlarına dönmesi için uyarıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hangi görevde olursanız olun, ister il başkanı olun ister belediye başkanı, ister milletvekili olun, size benim vatandaşlarımdan herhangi birisi gelir, sizden bir işin yapılmasını istiyorsa onu bir başka yere havale etme hakkınız yok" ifadelerini kullandı.
GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAKTAN YÜKSÜNMEYİZ
Kurmaylarına sorun çözme reçetesi veren Erdoğan, problemi yerelde çözmek için inisiyatif almayı denemelerini söyledi. AK Parti hükümetlerinin vatandaşa hizmet için var olduğunu "Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik" diyerek her fırsatta ifade eden Erdoğan, vatandaşın hizmetinin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması için çözüm odaklı çalışılmasını tavsiye etti. Erdoğan, partisinin kurulduğu günden beri, milletin umut kapısı, dayanağı, gelecek güvencesi olarak sandıktan hep birinci çıktığını, ülkeye kazandıracak daha çok eseri, millete verecek çok hizmeti olduğunu vurguladı. Hangi görevde olursa olsun AK Parti kadrolarının vatandaşa sabah git akşam gel dememesini tembih eden Erdoğan, "Gerekirse bakanlıklar arasında koordinasyonu üst seviyeye çıkararak vatandaşın işlerini en makul sürede çözün. Vatandaşı memnun edecek sonuç odaklı çalışın. Vatandaşın meşru işinin ne kadar zamanda sonuçlandığını ölçün. Vatandaş memnuniyetiyle ilgili geri dönüşleri değerlendirin. Gece gündüz çalışmaktan yüksünmeyen, milletle her daim hemhal olmaktan keyif alan ve partiyi başarıdan başarıya koşturacak kadrolara ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.