Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişlin sorularını yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
O gün uçak müsait olmadığı için karayoluyla gitme durumunda kaldık. İdlib tarafı iyiydi. Hama Humus ve Şam eteklerine gelene kadar yıkım vardı. Depremden çıkmış gibiydi. Rejimin kendi halkına ne kadar acımasız olduğunu da görüyorsunuz. Sonunu hazırlayan o oldu. 6-7 yıl hiçbir çatışmanın olmaması ona rağmen halkın yaralarını sarmak için kullanmaması.
"ŞARA SORUMLULUĞUNUN VE BEKLENTİLERİN FARKINDA"
Görüşmemiz uzun sürdü. Her konuyu ele aldık. Suriye'de neler yapılmalı, Türkiye'nin tavsiyeleri neler. Oraya gitmeden uluslararası toplumla diplomasi maratonu yaptım. Ortaya koyduğumuz bir tez vardı. Yeni yönetimi yargılamadan ne istediğimizi kendi aramızda kararlaştıralım ve gidelim bizim tavsiyemiz bu dedik. Suriye'nin komşuları açısında tehdit olmaktan çıkması, azınlıkların hayat güvenliğinin sağlanması, toprak bütünlüğü konuları başta olmak üzere maddelerimiz vardı. İlk kriz çıktığında herkes şaşkındı. Biz Türkiye olarak herkesin kabul edeceğiz bir söylemi ortaya koyduk. Herkes kabul etti. Şara'ya da bunları anlattık. Ben de bu fikirdeyim itirazım yok dedi. Bizim iki hususumuz vardı: Suriyeli kardeşlerimizin durumları, terör örgütü PKK'nın varlığının sona erdirilmesi. Bu konuları ele aldık. Şara hem sorumluluğunun farkında hem de bölgenin kendisinden beklentilerinin farkında. Rasyonel ve oturaklı bir lider. Umudum var.
"HALEP'İN YERLE BİR EDİLMİŞ DURUMDA, YENİDEN İMAR EDİLMESİ GEREKİYOR"
Ama ortaya konan politikalara bakarak hüküm verme taraftarıyım. Geldiğimiz noktada azınlıkların güvencesi olma durumunda sıkıntı yok. Ama yarın bir gün sıkıntılar olabilir mi olabilir. Suriye halkı kendinden olan bir hükümeti sahiplendi. Bize de saygı duymak düşüyor. Ortada bir numaralı ödev hem halka hizmet edecek hem de uluslararası muhataplığı olan bir hükümet olması. Cumhurbaşkanımız talimat verdi, Türkiye olarak imkanların seferber edilmesiyle ilgili. Yaraların sarılması önemli. Halep'in yerle bir edilmiş durumda, yeniden imar edilmesi gerekiyor.
"SURİYE'DE DEVLETİN İSMİ SURİYE ARAP CUMHURİYETİ OLACAK"
Şara'nın yönettiği nüfusun yarıdan fazlası iç göçtü. Geri dönüşler için yeniden yapılanma faaliyetleri başlamalı. Yol haritasını sordum. Devletin ismi Suriye Arap Cumhuriyeti olacak. Bayrağa bir yıldız daha eklediler. Şu anda arazideki dengeleri ele aldığımızda Ahmed Şara ve ekibi, Suriye Milli Ordusu'nun destek vermesi, askeri güvenliğin sağlaması açısından önemli bir başlangıç. Milyonlarca insan önceki dönemde ağır sıkıntılar çekerken bunları peşinen bu şekilde suçlanmaları doğru değil. Biz bize yapılanları yapmamak için geldik dediler, inşallah bu yolda devam ederler. Zaman ilerledikçe olaylar yapı şekil aldıkça memnuniyetsizliklerin kendini gösterme ihtimali var. Biz bu unvanları bırakalı çok oldu. Eşit ilişki, karşımızdakiler bizim kardeşimiz. Suriye milleti asil bir millet. Bize düşen onlara yardım etmek. Domine etme fikrine karşıyız. Biz bölgede ne Türkiye'nin ne İran'ın domine etmek politikasına razı değiliz. Biz buna karşıyız. Bu çok ilkel bir dış politika tarzı.
PKK/YPG'NİN SURİYE'DEKİ VARLIĞI
Bizim devlet olarak yıllardır çeşitli çalışmalarımız var. Suriye'deki yeni yönetimin sorunu sahiplenmesi adına gerekli adımları atması gerekiyor. Kabul etmezlerse ki zamana oynadıkları ortada. Bu insanlar buraya savaşarak geldi. Şam'daki yönetim savaşmaktan korkan bir hükümet değil. İsrail önceki rejimin kapasitesine dokundu. Bizim onlara verdiğimiz ültimatom ortada. Buna yönelik hazırlık ve niyet görmüyoruz ve bekliyoruz. Biz şartları söylerken şunu ifade ediyoruz, askeri hareket olmasını istemiyorsanız. PKK'lı yönetim kadrosunun ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Onlar kendilerini biliyorlar isimleri bizde var. Bu kansız problemsiz bir geçiş. Oradaki PKK'lı olmayan Suriyeli Kürtlerin canlarına mallarına helal gelmeden normal hayata katılmaları gerekiyor. Yeni yönetim bunun garantisini veriyorlar. Şam onlarla konuşuyor bir daha söyleyecek bir daha söyleyecek. Sen terör faaliyeti içindesin diyoruz. Bu maskaralığa bir son verilmesi gerekiyor bölgede. Kaç yıldır mağarada yaşayan insanların yönettiği, bu insanlar mağaraya girip yönettikleri zaman internet yoktu.