Başkan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Erzurum'da gerçekleştirdiği ziyarette, Bilim Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. "Gençlerimizi arka bahçemiz değil, asli yol ve mesai arkadaşlarımız olarak gördük. Sizler de bizi mahcup etmediniz" diyen Erdoğan, her platformda Türkiye'ye eşsiz hizmetler sunan gençlerle gurur duyduğunu dile getirdi. Erdoğan, bir gencin Somali ile Etiyopya arasında Ankara'da mutabakat imzalanmasına ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: "Gerçekten uzun yıllardır bu Somali ve Etiyopya arasındaki sıkıntı devam ediyordu. Etiyopya, Somali'nin 2 katı büyüklüğünde, devasa bir yer ama denize kapalı. Etiyopya'dan denize çıkamıyorsunuz. Bu kadar büyük, devasa bir araziye sahip olan bir yerin hakikaten denize kapalı olması, onları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu konuda da bugüne kadar birçok ülke devreye girmiş ama bu işi çözememişler.
Etiyopya Başbakanı'nın benimle olan özel muhabbeti sebebiyle kendisiyle bunları konuştuk, görüştük. Somali'yi biz, en kritik döneminde sahiplenen bir ülke olduk ve terör örgütlerinin Somali'ye yüklendiği dönemde biz tabii Somali'yi de sahiplendik. Orada yatırımlarımız oldu. O yatırımlarla beraber, Somali'de terör örgütlerine karşı da adımlar attık. Şimdi de Etiyopya'nın bu yeni ayağa kalkışında dedik ki 'Biz size her türlü desteği vereceğiz.' Ekonomide, savunmada elimizden gelen desteği kendilerine verdik." Ankara'daki buluşmada bir başbakan, iki cumhurbaşkanı olarak O akşamki biraraya geldiklerini kaydeden Erdoğan, "Dedik ki 'Bizi kırmayacaksınız.' 7 saat süren bir görüşmeden sonra sağ olsunlar parafları attık, işi bitirdik. Kendilerine şunu da söyledim, 'İnşallah, önümüzdeki yılın ilk iki ayında Etiyopya'yı ve Somali'yi ziyaret edeceğim ve bu attığımız adımı dünyaya duyuracağız.' Kararımızı bu şekilde açıkladık" diye konuştu.
GENÇLERE EVLİLİK TAVSİYESİ
Bir soru üzerine de Erdoğan, aile kavramının çok kutsal olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, "Özellikle üniversite gençliğimizin, aile kavramı üzerindeki duruşunun çok farklı olması lazım. Mesela, bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu, gençler nedense evlenmiyor" dedi. Öğrencinin, boşanmaların da arttığına yönelik değerlendirmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: "O da artıyor. Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı. Bunu aşmamız lazım. Zaman zaman ben de arkadaşlarım da yardımcı olmak istiyoruz, 'Aracı olalım' diyoruz, ama bakıyorsun maalesef kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Sizler nasıl düşünüyorsunuz? Bu konuda gerçekten işi çok uzatmayalım. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz 30, 35, 40... Alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım. Gençler, nasibinizi böyle 30-40, bu yaşlarda değil, gençlik yaşında halletmek lazım. Ve bir de tabii bizim bir kutsalımız daha var, yani bu LGBT falan, bu işlere de karşıyız."
SURİYE'DE YAŞANANLAR ÖRNEK
Başkan Erdoğan, nelere tahammül edemediği sorusuna ise şiirle cevap vermek istediğini belirtti. Şairin, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı hatta döverim. Dövemezsem de hiç olmazsa yanımdan kovarım" dizelerini okuyan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Zulüm, en büyük hasmım. İşte, en son Suriye'de yaşadıklarımız bunun çok açık bir örneğidir. Zulmün karşısında hep birlikte durmamız lazım. Hele hele bizim milletimiz tarih boyunca zulme açık kapı bırakmamıştır. Türk milleti adaletiyle tüm dünyada örnek olmuştur."
BU ÜLKENİN KAPILARI EVLATLARINA AÇIK
Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan 'Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti, falanca ülke şunu kazandı' görüntülerinin devamının söylediğini gibi olmadığını belirten Erdoğan, "Yurtdışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz. Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış, bu şartla bu ülkenin kapıları da milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur" dedi.
KITLAMA ÇAY AYRI BİR ZEVK
Erzurumlu
merhum sanatçı İbrahim Erkal'ın "Sen Aldırma" şarkısıyla başlayan programda, Erdoğan, Erkal için gençlerle beraber Fatiha suresini okudu. Erdoğan, sanatçı Ferhat Göçer'e, "Sarı Gelin" isimli türküde ve "Islak Islak" adlı şarkıda eşlik etti. "Çayı mı daha çok seviyorsunuz yoksa kahveyi mi?" sorusuna Erdoğan, "Bir Rizeli olarak 'Çayı sevmiyorum' dersem olur mu? Hele hele kıtlamayla içilen çay, o da ayrı bir zevk" yanıtını verdi. Sahneye gelen down sendromlu bir genç kız Erdoğan'a "Seni çok seviyorum" diye konuştu.
ÜSTAD ÇOK FARKLI BİR İNSANDI
Başkan
Erdoğan, "Sezai Karakoç'un kalemini mi, yoksa Necip Fazıl'ın kalemini mi seviyorsunuz?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu: "Eyvah, sen beni köşeye sıkıştırdın. Hayatta olsalardı bu sorunun cevabı kolaydı. Ama şu anda her ikisi de ebedi alemde. Her ikisinin de kendine has özellikleri var. Ben doğrusu Üstat Necip Fazıl ile daha çok yaşadım. Üstada bir jübile yapacaktık. Jübile de spikerliğini kim yapsın diye sordular? Üstat görevi bana verdi. Gezilerimizde onun spikerliğini yapmak ayrı bir zevkti. Üstat da çok farklı bir insandı. O hayat bir başkaydı."
İYİ Kİ BU ÜLKE ONLARIN ELİNE KALMADI
Başkan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Esed gelsin görüşelim, beraber görüşelim, siz görüşün' tarzında açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından 12 saat içerisinde Esed Suriye'yi terk etti. Ben bundan kaynaklı size verdiğim oydan dolayı çok gurur duyuyorum ancak aklıma takılan bir soru var. 2023 seçimlerinde Millet İttifakı seçimi kazanmış olsaydı Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'da son durum ne olurdu?" sorusu üzerine, şu cevabı verdi: "Yatalım, kalkalım, bol bol dua edelim Rabb'imize. İyi ki bu ülke onların eline kalmadı. Bunlar belediyelerde hangi sefaleti bizlere yaşatıyorlar biliyorsunuz değil mi? Bir de oraya kalsaydı yanardık."