Dışişleri Bakanı Fidan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"14 yıl boyunca bu konuyu milletimize nasıl anlatırız, tedbirlerimiz ne olacak, sayın Cumhurbaşkanımız her zaman bu meselenin arkasında durdu. Biz sorundan önce de sonra da Suriye halkının iyiliğini düşündük. Uzun vadede bu konuda iyi bir noktaya geldik.
Zaman zaman çok karamsar noktalara geldiğimiz anlar oldu. İdlib'e çekilmemiz vs tüm bu süreçlerde çok ciddi kararlar almamız gerekti. Türkiye bu süreçte terörle mücadelesini iyi bir şekilde yaptı. Herkesin anlamakta zorluk çektiği bir ilişki tarzı gerçekliştirdi.
Astana süreci başlayıp Helep boşaldaktan sonra Suriye'nin Dostları Platformu Suriye'nin yanında olmuştur. Dar görüşlülük çaresi olan bir hastalık değil, dinlemediler. O zamanda Özgür Suriye Ordusu Suriye Milli Ordusu'na dönüştürüldü.
Biz Suriye'deki iç savaştan dolayı ev sahipliği yaptık. Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekmi kalmazdı milyonlarca mülteci Türkiye'ye gelirdi.
Türkiye riskleri görüyordu. Bizim niyetimiz Suriye halkını mutlu eden bir Suriye'nin ortaya çıkması. Baktık ki gerçekten durum çok kötü. Cumhurbaşkanımız elini uzattı. Uzun yıllar boyunca rejim kendi eksiklerini gördü. Hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Biz kendilerinden bir şey istemeyecektik. İnsani isteklerimiz vardı. Kendi hakkını düşman olarak gördükleri için bi konulara girmediler. Rusya ve İran'ın etkisi altındaydılar ve bu aşamaya geldik.
"TELEFON ETTİLER ESAD O AKŞAM GİTTİ"
Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Yapılması gereken en hayati konu Rusların hayati olarak denkleme girmemeleriydi. İran Dışişleri Bakanı geldi, Ruslar ve İranlılarla DOHA'da bir araya geldik bazı konuları konuştuk. Rejim destek görseydi çok kanlı olabilirdi. Ruslar ve İranlılar baktılar ki bunu sürdürmenin bir anlamı yok, bir noktadan sonra onlar da telefon ettiler ve o akşam da Esad gitti.
Yani bir muhalefetin üstün cesareti ile ilerleyen bir hareket oldu. Biz odaklı görüşmeler sürdürerek bunun kansız olmasının yolunu açtık.
4 milyon nüfusa hizmet etme durumları oldu. Muhalefet halkın ihtiyaçlarını karşılanmasının asli hükümlülüklerinin farkındalar, bunlar İblid'te yürüttükleri hizmetleri bütün ülkeye yaygınlaştırmaya çalıştılar. Öncelikli olarak ülkede bütünlüğün sağlanması gerek, bizim için çok yoğun bir mesai başlıyor.
"TERÖRSÜZ SURİYE GÖRMEK İSTİYORUZ"
Biz ciddi bir karşı duruş görmedik, bizim tanıdığımız kadar kimse tanımıyor bunları. Biz terörizmin olmadığı bir Suriye görmek istiyoruz, kitle imha silahlarıyla kimsenin işi olmadığı, bölge ülkelerine tehdit üretmeyen kuşatıcı bir yapı istiyoruz. Şam'daki yönetime biz bunları iletiyoruz. Can güvenliği oluşmuş bir Suriye'de insanlar geri dönebilirler. Biz bunları Şam'daki yönetime yansıtıyoruz. Söyledikleriyle yaptıkları örtüşüyor, iyi yoldalar.
Bütün ülkelerin burada ortak bir çabası olsun. Bölgenin ortaya çıkan sorunlarını çözmede aralarında geliştirdikleri mekanizma olur.
İsrail burada olabilecek en kötü senaryoyu belirleyip tedbir paketi geliştirmiş. Esad rejiminin kabiliyetlerini İsrail biliyordu. İsrail yeni yönetimin durduğu yerden emin olmadığı için bir strateji geliştirdi. Bu strateji çok tehlikeli bir strateji, kendilerine haber yolladık, artık bi noktaları bombalamaktan vaz geçin.
"YPG'NİN ORTADAN KALDIRILMASI STRATEJİK HEDEFİMİZ"
Bizim pozisyonumuz değişmedi. ABD'den ve bazı Avrupa ülkelerinden muazzam bir destek almıştır PKK. Suriyeli Muhalifler yıllardır savaşıyorlar, bundan sonra Şam'daki yönetimin atacağı adamlar neticesinde YPG'nin çok fazla bir zemin bulamayacağını düşünüyoruz.
YPG'nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Ya YPG kendini fesh eder ya da fesh edilirler, yok olurlar. Biz Suriye'deki kardeşlerimizin kendi topraklarındaki tehditi elimine etmesini bekleyeceğiz. Bir an önce Suriyeli olmayan YPG içindeki unsurların ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. YPG'nin bütün komuta kademesinin de ülkeyi terk etmeleri gerekiyor. Daha sonra kalanların silahlarını bırakıp yaşamayı sürdürmeleri gerekiyor.
Batılılar DEAŞ'lı olanları kendi vatanlarına getirmemek için başka bir terörist örgütü kullanıyorlar, bunun bize ürettiği yükü umursamıyorlar. Avrupalı devletlerin kendi DEAŞ unsurlarını alıp götürmesi gerekir. Avrupa'nın YPG tarafından sürekli şantaja tutulması akıl tutulması. DEAŞ'la mücadele dedikleri aslında DEAŞ tutuklularına yapılan gardiyanlık işi."