Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısına başkanlık etti. Külliye'de 3 saat süren toplantının ardından millete seslenen Erdoğan, Suriye'de yaşanan değişimi "dönüm noktası" diyerek anlattı. "Suriye'de 13 yıldır devam eden iç savaş, yeni bir boyut kazandı. Halep, Hama, Humus ve son olarak Şam, Suriye'nin asıl sahiplerinin kontrolüne geçerken; 61 yıldır kanla, zulümle, baskıyla ve zorbalıkla ayakta kalan BAAS diktatörlüğü çöktü" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
Verilen sözlere rağmen yıllardır bölücü örgütün işgali altında bulunan Tel Rıfat ve Münbiç'in teröristlerden arındırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Eski rejimin, çekilirken dahi kimi şehirleri bölücü terör örgütünün Suriye uzantısına bırakması, aralarındaki kirli ittifakı bir kez daha teyit etti.
Ülkemizdeki ana muhalefetin son ana kadar umudunu kesmediği Esad rejimi, süreç boyunca Türkiye karşıtı tutumunu terk etmedi. Suriye ihtilafını diyalog yoluyla çözme çağrılarımız eski rejim tarafından küstahça reddedilmiş, ülkemizin uzattığı elin değeri bilinmemiş, manası anlaşılmamıştı. Esad, arkasında 1 milyona yakın insanın katledildiği, 12 milyon insanın göç etmek zorunda kaldığı, birçok şehri enkaza dönmüş bir Suriye bırakarak kaçtı.
Sınırlar ülkeleri fiziken birbirinden ayırabilir, ama kalplere hangi güç sınır çizebilir? Asırlardır birlikte yaşadığımız, aramızdaki sınır uzunluğu 910 kilometrelik sınırı paylaştığımız komşularımıza, sırtımızı dönmemizi bizden kim bekleyebilir? Kalbimizin bir yarısı Antep'se, Hatay'sa, Şanlıurfa'ysa; diğer yarısı Afrin'dir, Halep'tir, Hama'dır, Humus'tur, Şam'dır. Tarihin ve coğrafyanın bize hatırlattığı bu gerçekleri, son 13 yıldır ülke ve millet olarak bizzat yaşadık, bilfiil tecrübe ettik.
Komşumuzun evinde yangın çıktığında, ilk koştuğu yer biz olduk. Devrik rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçan Suriyeli kardeşlerimiz, canlarını kurtarmak için ilk önce kapımızı çaldı. 4.5 milyon Suriyeli evimizde misafir oldu. Bir dönem nüfusu 3 milyon 700 bine ulaşan, şimdi sayıları 2.9 milyona düşen Suriyeli muhacirlere, 13 yıl boyunca biz ensarlık yaptık. Bu emsalsiz misafirperverlik, insanlık tarihine altın harflerle yazılacak. Türkiye; zor bir dönemde, zor bir imtihanı alnının akıyla vermeyi başardı.
Türkiye, güçlü demokrasiyle, büyüyen ekonomisiyle, köklü kurumlarıyla dünya meselelerinin seyrini değiştiren barışçı ve aktif politikalarıyla tarihe yön vermekte hem kendi tarihini hem de insanlık tarihini yeniden yazmaktadır. Bugün dünden daha güçlüyüz. Bugün dünden daha özgürüz.
Muhalefetin kışkırtmalarına aldırmadan mazluma kol kanat geren milletimin her bir ferdine teşekkür ediyorum. Oy hesabıyla nefret söylemlerine başvuran ırkçı lümpenleri, vatanını kaybetmiş yetim ve öksüzlere kin kusan vicdan fukaralarını, sırf Meclis'te 3-5 koltuk kapabilmek uğruna, faşizmin en pespaye biçimine haftalarca sessiz kalanları önce Allah'a; sonra haklarına girdikleri Suriyeli mazlumlara ve maşeri vicdana havale ediyorum. Suriye'de zalim Esad rejimiyle beraber, ülkemizde mülteci düşmanlığını körükleyen necis zihniyet de kaybetti.
Suriye istikrara kavuştukça, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşler de artacak. Suriyeli kardeşlerimizin 13 yıldır süren vatan hasreti, inancım ve duam odur ki, yavaş yavaş son bulacak. Şimdiden emarelerini görmeye başladık. Yığılmaları önlemek ve trafiği kolaylaştırmak amacıyla Yayladağı Hudut Kapısı'nı da geçişlere açıyoruz. Muhacirlerin gönüllü geri dönüş sürecini de tarihimize ve 13 yıllık ev sahipliğimize yaraşır şekilde yöneteceğiz.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün mutlaka korunması gerekiyor. Suriye; tüm etnik, dini, mezhebi kimlikleriyle Suriyelilerindir. Suriye'nin bugününe de, geleceğine de karar verecek olan Suriye halkıdır. Komşuları ve kardeşleri olarak bize düşen; Suriye halkının ülkelerini yeniden toparlama, yeniden ayağa kaldırma, yeniden mamur etme çabalarına güçlü bir şekilde destek olmakta.
TERÖR ÇIBANBAŞINA GÖZ YUMMAYACAĞIZ
Bölücü örgütün Suriye uzantısının, kargaşayı fırsata çevirmeye dönük aşırı heveskâr tutumunu dikkatle takip ediyoruz. Kendi akıllarınca farklı hesap yapanlara şunu hatırlatmak zorundayım: Çakal ne kadar hile bilirse, kurt da o kadar yol bilir. Türkiye, sınırlarının ötesinde yeni terör çıbanbaşlarının ortaya çıkmasına göz yummayacak. Suriyeli kardeşlerimize yeni acılar yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
SAĞLIKTA YENİ MODEL MÜJDESİ
Sağlıkta yeni bir adım daha atıyoruz. Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli ile Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programını hayata geçiriyoruz. Üçlü Sarmal Modelimiz ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'mız TÜSEB öncülüğünde, üniversitelerimizi ve özel sektörümüzü buluşturuyoruz. Kritik ilaç, aşı, kit ve tıbbi cihaz ürünlerimizi belirledik.