Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü 'örgütü' aktif tutmak ve yeni üyeler kazandırmak amacıyla avukatlar aracılığıyla yeniden çalışmaya başladığı tespit edilmişti. Tespit üzerine başlatılan soruşturma sonunda aralarında örgüt lideri Adnan Oktar'ın da olduğu 20 kişi hakkında dava açılmıştı.
DAVANIN TEK TUTUKLUSU OKTAR
Dava bugün İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etti. Davanın tek tutuklu sanığı Adnan Oktar buluğun cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Bazı tutuksuz sanıkların ve avukatların katıldığı duruşmada mütalaa açıklandı.
MÜTALAA VERİLDİ
Duruşma savcısı sanıklar Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuda hakkında "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapisleri talep edildi. Diğer 11 sanık hakkında ise "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçundan 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapisleri istendi. Mütalaada, Adnan Oktar'ın silahlı suç örgütüne ilişkin yargılandığı sırada talimatlarını avukatları aracılığıyla cezaevinde olan ve dışarıda faaliyetlerine devam eden örgüt üyelerini ulaştırdığı belirtildi.
ÖRGÜTSEL FAALİYELERİ DEVAM ETTİ
Oktar'ın örgütü diri tutmak, motivasyonlarının düşmemesi sağlamaya çalıştığı ve yargılanan, deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yeni üyeler kazandırmak amacıyla talimatlarını aktardığı mütalaada anlatıldı. Cezaevinde bulanan örgüt üyelerinin kendisine mektup yazası için avukatlar aracılığıyla baskı oluşturan Oktar'ın asıl amacının yargılamanın temelsiz olduğunu ve örgüt üyeleriyle arasında gönül bağı olduğunu kanıtlamaya çalıştığı kaydedildi.
BASKI ALTINA ALMAK İSTEDİ
Mütalaada, Adnan Oktar'ın yargılama aşamasında etkin pişmanlıkta bulunan kişilere baskı altına alıp, beyanlarından dönmeleri için uğraştığı ve sosyal medyadan paylaşımlar yaptırarak örgütü aktif tutmayı hedeflediği anlatıldı. Dışarıda olan örgüt üyelerinin ne şekilde hareket edeceği noktasında karar veren Oktar'ın sanıklar Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'na yöneticilik verdiği mütalaada yer aldı.
"HERKES KAFASININ İÇİNDE HAPSEDİLMİŞ"
Mütalaaya karşı savunma için kendisine söz verilen Adnan Oktar, "Bizim tutukluluğumuz diye bir şey yoktur. Herkes kendi beyninin içinde yaşıyor, bunun dışında ne olduğunu kimse bilmiyor. Tutukluluktan dolayı benim bir rahatsızlığım yok, herkes tutuklu şu an. Mahkemedeki herkes, hakimler, savcılar, polisler, devletin bütün elemanları ve halk. Bu bilimsel bir gerçek. Herkes kafatasının içinde Allah tarafından hapsedilmiştir" dedi.
BEYİN YAKAN SAVUNMA
Sözlerine devam eden Oktar, "Bunu bütün dünyanın bilmesi için söylüyorum. Mahkeme görüntüsü de beynimizin içinde oluyor, siz de beni beyninizin içinde görüyorsunuz. Bunu konuşamıyorlar, ben konuşulmasını istiyorum. Ayrıca bütün gazeteciler, televizyon yöneticileri bunlar da çok etkin olduklarını zannediyorlar. Onlar da beyninin içinde yaşıyorlar. İnsanlar bu gerçeği bilse konu tamamen kökünden kapanmış olacak" şeklinde konuştu.
BİR SONRAKİ CELSE KARAR VERİLECEK
Mahkeme, bu beyanın mütalaaya karşı savunma olmadığını belirtmesi üzerine Oktar savunmasını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme, Adnan Oktar ile diğer sanıklar ve avukatlarının savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Mahkeme ayrıca Adnan Oktar'ın, avukat görüşme kısıtlılığı kararının da kaldırılmasına ve Oktar'ın karar duruşmasına getirilmesine karar vererek duruşmayı 20 Ocak 2025'e erteledi.
Adliye sevk edilen şüphelilerden Aslı Alemadağ, Bener Mansuroğlu, Gözde Polat, Hilda Keykubad, Müberra Palabıyık, Nigar Kubilay, Remzi Karaca, Seher Çuhadar, Senanur Ünlü, Zeki Ötünç, Dursun Eryılmaz tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. İbrahım Oktay, Meryem Küçükoğlu, Hilal Vatansever adli kontrol talebiyle hakimliğe sevk edilirken Sinem Aktaş savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.