İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada organize suç örgütünün elebaşlarından 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in savunması alındı. Suçlamaları reddeden Özdemir, hasta yönlendirmesinden dolayı maddi kazancı olduğunu kabul etti.
'SARI'DAN ÖDEME ALDIM'
Özdemir telefon dinlemelerinde, erişkinler için de hasta yönlendirmesi yapmasına rağmen sadece yenidoğan sevklerinin tape kayıtlarına yer verildiğini belirtti. Hasta nakillerinden maddi kazanç elde ettiğini ifade eden Özdemir, "Hasta yönlendirmesi yaptığım için Medicence Şirketinden, Fırat Sarı'dan, Birinci Hastanesi ve Bağcılar Şafak Hastanesi'nden ödeme aldım.
Esenler Güney Hastanesiyle ilgili hiçbir maddi menfaatim yoktur. Birinci Hastanesi'nde muhasebeyle muhatap oluyordum. Hastane yönetiminden Ali Aksu'yla anlaştım. Medicence'de Dr. Fırat Sarı'yla anlaştım. Net bir tutar, hasta başına şunu alıyorum gibi bir şey yok. Hastaneler kendi nezdinde değerlendirdiği tutarı ödüyor. Bağcılar Şafak Hastanesi'nde görüşmeyi Mustafa Kazan'la yaptım" şeklinde konuştu. Özdemir, Fırat Sarı'nın işletmesini yaptığı Bağcılar Şafak Hastanesi, Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel TRG Hospitalist Hastanesi'ne hasta gönderdiğini belirterek, Reyap Hastanesi, Çorlu'daki hastane ve Silivri'deki Kolon Hastanesi'yle bağlantısının olmadığını, Avcılar Hastanesi'ni hatırlamadığını, ağırlıklı olarak da doktor olan sanık İlker Gönen'le iletişim halinde olduğunu söyledi. Özdemir, "Hasta başına 10 bin lira aldığım doğru değildir. Hastaları sevk ettikten sonra hastaneler bana para gönderiyordu" dedi. Bir telefon konuşmasında "Fırat Sarı'ya 'Taburcuları durdurmamız lazım' diyorsun, neden durduruyorsun? Taburcular senin yetkinde mi?" sorusuna Özdemir, "Bu konuşmaların işgüzarca olduğunu kabul ettim zaten" yanıtını verdi.
'KENDİM MENFAAT SAĞLADIM'
Şafak Hastanesi'nden ödeme aldığını kabul eden sanık, "Bir kere 67 bin 500 lira aldım. Bu zaten tapelerde var. Tapelerde olmayan 45-50 bin kadar da ikinci kez almıştım" ifadelerini kullandı. Sanık ayrıca, sevklerden aldığı paralarla ilgili kendi dışında kimsenin menfaatinin bulunmadığını savundu. Hakkında 10 kez ihmalli davranışla kasten öldürme suçundan dava açılan Dr. İlker Gönen de savunmasında, kamuda çalıştığım dönemde yenidoğan yoğun bakımında yer beklerken ölen çok bebek olduğunu söyledi. Gönen, "Ölen bebeği hemen kaldırıp yerine sıra bekleyen bebekleri koyuyorduk. Bütün tıp merkezleri 112'ye haber vermeden yenidoğanı kendi ambulansıyla yer bulunan özel hastaneye sevk eder. Çünkü ne bebeği 5-6 saat bekletebilirler ne de o tedaviyi yapacak ekipmanları vardır" dedi.
ÇOK FAZLA HASTA YÖNLENDİRMESİ YAPMIŞIMDIR
Sevkini yaptığı hastalarla ilgili sayı söyleyemeyeceğini belirten Özdemir, savunmasında, "Çok fazla hasta yönlendirmesi yapmışımdır. Evet yönlendirme yaptığımı söylüyorum" dedi. Özdemir, Fırat Sarı'nın dışında kişi bazlı başka işletmeci tanımadığını belirtti.
SADECE YENİDOĞAN DEĞİL, HEPSİ...
Gıyasettin Mert Özdemir, mahkemede verdiği ifadesinde, "Sadece yenidoğanda değil, diğer branşlarla da yaptığımı söylüyorum. Zaten yaptığım iş normalde yasal ve resmi olan bir iş. Sadece 112'de ambulans şoförü olduğum için resmileştiremedim. Normalde özel hastanelerde olan bir iş" ifadelerine yer verdi.