Gazze Şeridi'ndeki soykırımın baş sorumlusu olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında beklenen tutuklama kararı nihayet çıktı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Mahkeme ayrıca İsrail'in, UCM'nin yargı yetkisine ilişkin itirazlarını reddederek Filistin topraklarında işlenen suçlar üzerinde yargı yetkisi bulunduğuna hükmetti.
'SUÇLARDAN SORUMLULAR'
Mahkeme, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten 20 Mayıs 2024'e kadar işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olduklarına dair makul gerekçeler bulunduğuna hükmetti. Kararda, her iki şüphelinin Gazze'deki sivil halka yönelik gıda, su, ilaç, yakıt ve elektrik gibi yaşamsal malzemelerin ulaştırılmasını kasıtlı olarak engellediği belirtildi.
Mahkeme, İsrail'in insani yardıma izin verdiği durumlarda bile bunun uluslararası toplumun baskısı veya ABD'nin talepleri sonucu gerçekleştiğini, yardımların hiçbir zaman Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaşmadığını kaydetti. Kararda, tıbbi malzeme ve ilaçların, özellikle anestezi ilaçları ve cihazlarının Gazze'ye girişinin engellenmesi nedeniyle doktorların yaralılara ve çocuklara anestezi malzemeleri olmadan ameliyat yapmak zorunda kaldığı vurgulandı.
124 ÜLKEYE SEYAHAT EDEMEYECEK
UCM'nin tutuklama emirlerinin uygulanması, Roma Statüsü'nün 86. ve 87. maddeleri gereğince taraf ülkelerin yükümlülüğünde bulunuyor. Statünün 89. maddesi uyarınca Netanyahu ve Gallant'ın, UCM'ye taraf herhangi bir ülkeye seyahati durumunda, o ülkenin yetkili makamlarının kendilerini tutuklayıp Lahey'deki mahkemeye teslim etmesi gerekiyor. Netanyahu ve Gallant'ın da Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç gibi ülkelerin yer aldığı ve çoğunluğu AB, Afrika ve Asya ülkelerinden oluşan UCM'ye üye 124 ülkeye seyahat edemeyeceği belirtiliyor.
HOLLANDA: KARARI UYGULARIZ
UCM'nin kararı, başsavcının tutuklama talebi istemesinden 6 ay sonra çıktı. ABD ve İsrail yönetimi kararın çıkmaması için UCM heyetine aylardır baskı uyguluyordu. Dolayısıyla UCM'nin kararı aynı zamanda ABD ve İsrail için bir imaj kaybı oldu. Karar sonrası Avrupa'dan ilk ses Hollanda'dan geldi. Hollanda, "Gerektiği takdirde UCM'nin kararını uygulayacağız" açıklaması yaptı. Bu arada Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, UCM'nin kararıyla ilgili "Gecikmiş ancak olumlu bir karar" ifadelerini kullandı.
ADALETİN TECELLİSİ İÇİN UMUT VERİCİ
Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararına destek verdi. Açıklamalarda bu gelişmenin adaletin tecellisi açısından umut verici olduğu belirtilerek soykırımcıların eninde sonunda hesap vereceği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Filistin'de yaşanan insanlık ve savaş suçlarının son bulması ve adaletin tecelli etmesi için bu kararın yalnızca önemli bir başlangıç olduğunu değerlendiriyoruz. Soykırım ve savaş suçları işleyen Netanyahu ve çetesinin hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır. Biz de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu çabaya katkı sunmaya devam edeceğiz. Uluslararası toplumu, bu kararı destekleyerek insan hakları ihlallerine karşı kararlı bir tutum sergilemeye davet ediyoruz.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Bu karar, 'insanlık cephesinin' masum ve mazlum Filistin halkına verdiği desteğin sonucudur. Vicdan ve adalet kazanacak, zulüm ve barbarlık kaybedecektir. Yakalama kararı, insanlığın geleceği adına ümit verici olduğu kadar Netanyahu ve çetesinin üzerindeki koruma kalkanının kalkacağının da habercisidir. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyana kadar, soykırımcı apartheid uygulamaları nedeniyle İsrail'in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması acil bir konudur.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Tutuklama emri, adaletin tecellisi bakımından umut vericidir. Uluslararası hukukun bütün kurum ve kurallarıyla, soykırımı cezalandırmak üzere hayata geçmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu sadece katledilen Filistinlilere değil, bütün ezilen milletlere ve gelecek nesillere karşı olan bir yükümlülüğümüzdür.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Barbar İsrailli yetkililer, işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır. Demokrasi ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası mekanizmalar ivedilikle harekete geçmeli.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin oybirliğiyle tutuklama kararı çıkarması, insanlık adına verilmiş bir karardır. Bu iki isim eninde sonunda hesap verecek.
SOYKIRIM DAVASINI KIŞ KAPIDA, HEDEFTE EVLERİNİ ÇAMURLA ETKİLEYECEK
LAHEY merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve saldırganlık gibi en ağır uluslararası suçları soruşturmak ve yargılamak üzere 2002 yılında kuruldu. Uzmanlara göre Netanyahu hakkında çıkarılan bu karar simgesel olarak kalacak olsa bile İsrail'in soykırım ile suçlanması açısından kritik önemde olacak. UCM'deki davadan ayrı olarak Uluslararası Adalet Divanı'nda da Güney Afrika'nın açmış olduğu bir soykırım davası sürüyor. Gazze Kasabı Netanyahu hakkında çıkarılan tutuklama kararı, Adalet Divanı'nda çıkacak kararı da etkileyecek.
GÜNEY AFRİKA'DAN BİNLERCE DELİL
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Lahey Büyükelçisi Vusi Madonsela, ülkesinin Uluslararası Adalet Divanı'na açtığı İsrail'in soykırımı hakkındaki davaya dair konuştu. Madonsela, "Soykırım niyetinin bu kadar açıkça ifade edilmesi çok nadir görülür. Özellikle Gazze'yi insansızlaştırma niyetinin bu kadar açık ifade edilmesi, davamızı kanıtlamamız açısından önemli bir unsur oluşturuyor. Binlerce sayfalık deliller sunduk" dedi.