Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu:
85 milyon olarak aşımız bir, ekmeğimiz bir, kıblemiz bir, vatanımız, toprağımız bir, bayrağımız, marşımız, devletimiz bir, en önemlisi de mazimiz ve istikbalimiz bir, kaderimiz birdir. Sevgili Kürt kardeşlerim, senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalizmin uşaklığını, Türkiye düşmanlarının maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz.
Sevgili Kürt kardeşim, vatanına, toprağına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Gel, Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim. Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında al bayrağımızın gölgesinde, kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım diyoruz. 101 sene önce Cumhuriyet'i birlikte kurduk. Gel Cumhuriyet'i birlikte hepimiz için bir esenlik yurdu yapalım diyoruz. Gel, yumruklarını sıkanları aradan çıkartalım. Gel, terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım diyorum. Gel, milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin asıl sahiplerinin kim olduğunu gösterelim.
DEVLET BEY'İN ÇAĞRISI TARİHİ BİR FIRSATTIR
Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için, vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğini en açık, en sarih, en çarpıcı şekilde izah etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bulunmaz bir imkân çıkmıştır.
Ülke ve millet olarak Sayın Devlet Bahçeli'nin, Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi'nin elini değil, tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok daha büyük bir imkân ele geçirdik. Önümüze açılan bu fırsat penceresini, iç cepheyi dost-düşmana karşı güçlendirme fırsatının millet ve milletin meşru temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Şunu lütfen unutmayınız. Buradan Cumhur İttifakı'ndaki yol arkadaşımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.
GÜNEY SINIRIMIZIN GÜVENLİĞİ İÇİN YENİ MÜJDELER OLACAK
Türkiye içinde de Irak'ta ve Suriye'de de Avrupa başta olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazıyacağız. İnşallah önümüzdeki dönemde milletimize, hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın güvenliğini hem insanımızın can ve mal emniyetini garanti altına alacak yeni müjdelerimiz olacaktır.
AĞLATAN DUA
EY Türk'ü ve Kürt'ü İslam'ın şanlı ordusu kılan Allah'ım! Sen Türk'ün ve Kürt'ün kardeşliğini koru. Muhabbetimizi çoğalt. İmanımızı artır. Bize güç ver. Bizi tekrar bu kadim coğrafyanın huzur ve barış ordusu yap. Senin her şeye gücün yeter. Amin, amin, amin, diyor, hepinizi muhabbetle kucaklıyorum.
CUMHURİYET HEPİMİZİN
Cumhuriyet belli bir şahsın, belli bir zümrenin, belli bir kitlenin, belli bir mezhebin, etnik kökenin Cumhuriyet'i değildir. Cumhuriyet, Türk'ün de Kürt'ün de Cumhuriyet'idir. Bu Cumhuriyet, "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaşıyım" diyen Laz'ın, Çerkez'in, Arap'ın, Rum'un, Roman'ın yani vatan topraklarında yaşayan herkesin, her bir ferdin Cumhuriyet'idir. Bu Cumhuriyet bizim hepimizin eseridir. Öyleyse bu Cumhuriyet bizim, hepimizin, 85 milyonun tamamının Cumhuriyeti'dir.
KANDİL'LE ANLADIKLARI DİLLE MÜCADELE EDECEĞİZ
Muhatabımız milletimiz. Milletimizin de Türkiye'nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgesinde yaşanan istikrarsızlıklardan uzak kalması noktasında gereken adımları, yaklaşımımızı desteklediğini biliyoruz. Gerisi lafügüzaftır. Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da. Teröristin anlayacağı yegâne dil, terörle tavizsiz mücadeledir. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, patronlarına kendilerini ispat uğraşından başka bir şey değildir.
ÖZGÜR ÖZEL'İ TEBRİK EDİYORUM
AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren hep söylediğimiz, "Devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı" siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa açık yüreklilikle dile getirdik. Kardeşliğe katkı sağladığı için CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'i buradan tebrik ediyorum. Özel'in tarihin bu önemli kırılma noktasında doğru yerde duracağına inanıyorum.
Cumhuriyet
Bayramı'nı 85 milyon olarak hep beraber coşkuyla kutladık. TUSAŞ çalışanlarımızın gözlerinde kalleş terör saldırısına rağmen bir adanmışlık duygusu vardı.
DİNDARA, YOKSULA AYRIMCILIK YAPILMASINA SON VERDİK
BU topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağıyla bağlı olan hiç kimsenin Cumhuriyet'le, Cumhuriyet fikriyle bir meselesi, bir sorunu, bir problemi yoktur. Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar Cumhuriyet'ten değil, Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak zulmedenlerden, onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmıştır. Evet bunu yaptılar. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar, zulmettiler, ötekileştirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardına gizlenip bu ülkenin huzuruna, birliğine, dirliğine, ezeli ve ebedi kardeşliğine en büyük zararı verdiler. Bugün Cumhuriyet'imiz 85 milyon vatandaşımızın ortak yuvası olarak birdir, bütündür, güçlüdür, dimdik ayaktadır. Hem aziz milletimiz için hem de geniş coğrafyamız için umuttur, güvendir. Cumhuriyet aydınlık geleceğimizdir. Cumhuriyet fikrini, Cumhuriyet ruhunu Allah izin verirse ebet müddet korumaya, kollamaya, yaşatmaya devam edeceğiz. Belli dönemlerde Cumhuriyet'in öz evlatları ayrımcılığa, dışlanmaya maruz kaldılar. Son bir asırda elbette çok güzel günler gördük ama ondan daha fazla hüzün gördük, acı gördük, gözyaşı gördük, baskı gördük. AK Parti'mizi 23 yıl evvel 14 Ağustos 2001'de kurarken en büyük hedefimiz, en büyük idealimiz devlet ile milleti kucaklaştırmak, cumhurla Cumhuriyet'i buluşturmak, milletimizin kardeşliğini daha da yüceltmekti. Bu ülkede dindarlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Cesaretle üzerine gittik. Ayrımcılığa son verdik. Yoksulun sesi çıkmıyordu, garip gurebanın sesi olduk, nefesi olduk, elinden tuttuk, ayağa kaldırdık. Alevi kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için samimi adımlar attık. Gayrimüslimlerin sorunları vardı. Onları devletle kucaklaştırmak için cesur hamleler yaptık. Kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik.
İYİ PARTİ'DEN YENİ KATILIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İyi Parti'den istifa ederek AK Parti'ye katılan Kayseri Milletvekili Dursun Ataş'a rozetini taktı.
ERDOĞAN, MERAL AKŞENER'E AÇTIĞI DAVALARDAN VAZGEÇTİ
Başkan Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, "Cumhurbaşkanımız, Meral Akşener hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan açılan üç soruşturma dosyasında şikâyetten vazgeçmiş, manevi tazminat talepli dört hukuk davasından da feragat etmiştir" açıklaması yaptı.