Cumhuriyet'in 10. yılı kutlamaları için hazırlanan ve "Demirağlarla ördük ana yurdu dört baştan" dizeleriyle hafızalara kazınan 10'uncu Yıl Marşı'nın bestelenme süreci, Türkiye'nin kültür ve sanat hayatındaki önemli olaylardan biri olarak dikkat çekiyor. 1933 yılında, Cumhuriyet'in kazanımlarını yansıtacak güçlü bir marş hazırlanması için bir Yüksek Komisyon kuruldu ve bu komisyon, dönemin ünlü şair ve bestecilerini bir araya getirdi.
Behçet Kemal Çağlar
CUMHURİYET'İN COŞKUSUNU YANSITIYOR
Marşın sözleri için, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılan güfteler birleştirilerek anlamlı ve etkileyici bir metin oluşturuldu. Bestesi için ise genç müzisyen Cemal Reşit Rey görevlendirildi. Rey, o dönemde 29 yaşındaydı ve "genç bir musikişinas" olarak anılıyordu. Bestesi, 10'uncu Yıl Marşı'nın coşkulu ve milli duyguları harekete geçiren yapısına uygun olarak şekillendirildi.
Faruk Nafiz Çamlıbel
'ÇOK DAHA FARKLIYMIŞ'
Ancak süreç burada bitmedi. İstiklal Marşı'nın bestecisi Zeki Üngör de 10'uncu Yıl Marşı için bir beste hazırladı ve bu durum iki farklı bestenin değerlendirilmesine yol açtı. Mustafa Kemal Atatürk, her iki eseri de dinledikten sonra nihai kararı verdi. Zeki Üngör'ün bestesini beğendiğini belirten Atatürk, Cemal Reşit Rey'in eserini ise "çok daha farklı" buldu ve bu besteyi marş olarak kabul etti. Böylece, Cemal Reşit Rey'in 10'uncu Yıl Marşı, Cumhuriyet'in simgesi olarak kutlamalarda yerini aldı.
İşte unutulmaz besteden bir bölüm
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yastan.
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla ördük Ana yurdu dört bastan.
Türk'üz Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.