Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki görülen duruşmaya tutuklu sanık Bedirhan Şener ailesi ve avukatları katıldı. Sanık avukatı Can Kızılyar, müvekkilinin babasının siyasi bir kişilik olduğunu bu nedenle duruşmanın kapalı görülmesi talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı avukatın talebini oy birliğiyle reddetti. Sanık Bedirhan Şener savunmasında o dönem takip edildiğini ve korku içinde olduğunu söyledi. Şener, "Yarım metre boyunda duvarların içerisinde geçen musibetler gördüm. Sesler duydum. Normalde dua okuyordum, gidiyorlardı. Ama bu sefer öyle olmadı. Ondan sonra ateş ettim. Kapının çalındığını hatırlamıyorum. Annemi ve anneannemi gördüğümü de hatırlamıyorum." İfadelerinde bulundu. Sanık avukatları da müvekkillerinin "paranoid şizofreni" olduğunu bu yüzden ceza ehliyetinin tam olup olmadığına dair araştırılma yapılması gerektiğini belirtti.Avukatlar, müvekkilleri hakkında akıl hastalığına ilişkin raporu hazırlayan ilk heyette Şener'in hastalığına ilişkin uzman hekim bulunmadığını ididiasında bulundu. Adli tıp kurumu veya akıl hastalıkları hastanelerinden birinden rapor düzenlenmesi talebinde bulundu.
"BAZEN GERÇEK DIŞI ŞEYLER GÖRÜYORDU, ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM"
Duruşmada müşteki olarak ifade veren Berrin Şener "Oğlunun psikolojik sorunları var ve yaşananlar dolayı şikayetçi değilim" dedi. Olay günü oğlunu defalarca aradığını fakat ulaşamadığını anlatan Berrin Şener, "Ben, teyzesi, babası hepimiz aradık ama ulaşamadık. Kendisine zarar vereceğinden endişelendim. Annemi çok sevdiği için annemi alıp evine gittik. Eşim arabayı park ederken aşağıdan zile basmadık, birinci kata çıktık, kapıyı çaldık. Normalde bizi gülümseyerek karşılardı. Oğlumun iki el ateş ettiğini duydum, oradan kaçtım. Oğlum beni hedef almadı. Olayda yaralanmadım. Psikozu olduğunu biliyorduk, bazen gerçek dışı şeyler görüyordu, tedaviye gidiyordu. Şikayetçi değilim." dedi. Bedirhan Şener'in teyzesi Tanık Berra Çağlayan "Bedirhan hepimizin çok sevdiği bir insan, bizim için çok değerli. Sağlık durumunun iyi olmadığını biliyorum, görüştüğümüzde, 'İyi hissetmiyorum teyze, çok kötüyüm' dedi. Sanrılarından bahsetti. Sanıktan şikayetçi değilim." dedi.
BABASI HEM SİLAHINI ALDIĞI İÇİN HEMDE KENDİSİNİ KONTROL ALMAK İÇİN GİTMİŞ
Eski bakanlardan Abdüllatif Şener, oğlu Bedirhan Şener'in son günlerde psikolojik rahatsızlıkları olduğunu son iki gün telefonlarını açmadığını kendine zarar vereceğini düşündükleri için eşi ve kayınvalidesiyle birlikte oğlunun evine gittiklerini beyanında bulundu. Abdüllatif Şener, "Ben arabayı park etmekle meşgulken, Bedirhan kapıyı açar açmaz apartman boşluğuna doğru ateş etmiş. Son dönemde, zaman zaman gerçeklikle bağı kopuyordu. Hastanede yatarken odasına birilerinin girdiğini, zarar verdiğini söylüyordu. Doktorlarına sanrılar gördüğünü söyledim ama raporda belirtilmemiş. Kamera kayıtlarını saniye saniye taratıp böyle bir durumun olmadığını söylediler bana ama rapora geçmemişler. Geçmişinde de sanrılar, halüsinasyonlar görüyordu. İş ve aile düzeniyle ilgili problemler vardı. Bu problemler zaman zaman iş yerine gitmemesine sebep oldu. Son bir yıldır mecliste çalışıyordu. Bazen işe gitmeyi aksatırdı. Haberdar olurduk, amirlerinden ricacı olup izin kullandırıyorduk. Olay günü de işe gitmemiş. Daha önce de parti grubunda çalışıyordu, orada da mesaiyi aksatıyordu, iş yükü de yoktu. Son günlerde korkuları vardı. Kendisinin öldürüleceği yönünde düşünceleri vardı. Biz tatildeyken eve gitmiş. Benim ruhsatlı silahımı aldığını öğrendim. Olay günü hem kendisini kontrol etmek hem de silahı almak için gitmiştim." Sanığın abisi olan tanık Şamil Şener ise 9 yıldır Amerika'da yaşadığını son 2 yıldır Türkiye'de bulunduğunu söyledi. Abisinin Amerika'da bulundu süre zarfında sürekli telefon irtibatlarının bulunduğunu ifade Şener, o dönem aralarından geçen konuşmalarda abisinin paranoyak olduğunu anladığını ailesine bu durumu anlattığını ancak abisinin tedavi olmayı reddettiğini belirtti.
3 HAFTA DAHA GÖZLEM ALTI
Ara kararını açıklayan mahkeme Bedirhan Şener'in tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, Şener'in suçu işlediği tarihte akıl hastası olup olmadığına dair rapor alınması için 3 haftayı geçmemek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda gözlem altına alınmasına hükmetti. Sanığın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Daire'sinden rapor tanzim edilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Aralık'a ertelendi.