Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Muhtarlar Buluşması programında konuştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
Bir yıldır Gazze'de süren ve geçen ay Lübnan'a sıçrayan katliamları anlatmakta artık kelimeler yetersiz kalıyor. Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere, elli bin masum insan, tüm dünyanın gözleri önünde katledildi. Gazze'de yaklaşık iki milyon, Lübnan'da ise bir milyondan fazla insan, evini, yurdunu terk etmek zorunda bırakıldı. Netanyahu denilen gözü dönmüş bir caninin elinde Amerika, Avrupa ve BM Güvenlik Konseyi adeta oyuncak haline gelmiş durumda. 20 bin çocuk öldü, bir kişi bile çıkıp "Bu bir alçaklıktır!" diyemedi. On binlerce kadın öldü, kadın hakları kuruluşlarından en ufak bir tepki bile gelmedi. Yüz yetmiş beş gazeteci öldü, uluslararası medya buna kayıtsız kaldı. Gezi olaylarında bir ay boyunca Taksim'de kamp kuranları, Filistin'de ve Lübnan'da göremedik. Sustular, korktular. İsrail'i desteklemek uğruna savundukları tüm değerleri ayaklar altına aldılar. İsrail'in sırtını sıvazladılar. Son bir yıldır İsrail hükümetine koşulsuz destek veren, ona silah ve mühimmat gönderenler de bu katliamın açıkça ortağıdır.
Gazzeli, Batı Şerialı ve Lübnanlı çocukların ahı, Siyonistlerin yanı sıra onlara kol kanat gerenlerin de peşini bırakmayacaktır. Bu gerçeği tüm dünyada korkusuzca haykıran tek ülke Türkiye'dir. Bu asil milletin şerefli bir evladı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, biz zulmü alkışlamadık, zalime asla boyun eğmedik. Birilerinin keyfi için kardeşlerimize sırtımızı dönmedik. Hakkı tutup kaldırmak için, İslam aleminde ve tüm dünyada her zaman öne atılan biz olduk. Herkes bilsin ki, Türkiye olarak biz zalimin düşmanı, mazlumun da hamisiyiz.
Soykırım şebekesine karşı yürüttükleri haysiyet ve özgürlük mücadelesinde Filistin halkının tüm imkanlarımızla yanındayız. Filistin'in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye kardeşimden sonra, geçtiğimiz günlerde şehit düşen lider Yahya Sinvar'a da Allah'tan rahmet diliyorum. Rabbimizin şu müjdesine tüm kalbimizle inanıyoruz: "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklanırlar." Allah katında en yük ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.sek mertebeye erişmiş olan Filistin'in tüm şehitlerini ve tüm şehitlerimizi
MUHTARLARIMIZIN HER ZAMAN YANINDAYIZ
Ülkemizdeki tüm muhtarlarımızın 19 Ekim Muhtarlar Günü'nü canı gönülden tebrik ediyorum. Mahalle ve köylerine hizmet mücadelesinde muhtarlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Kamu kurumlarının kapıları, tüm Türkiye'de sizlere sonuna kadar açıldı. Muhtar demek, millet demektir. Sandık, yani demokrasi demektir. Muhtarlar, aynı zamanda demokrasi binamızın temel yapı taşlarıdır. Sizler, yerel düzeyde vatandaşın gündelik hayatına dokunan çalışmalarınızla toplumda huzurun, barışın, sosyal dayanışmanın, milli birlik ve bütünlüğün teminatısınız. Hangi konumda olursa olsun, makamının gücünü kullanarak hiç kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez, onları hor ve hakir göremez.
TÜRKİYE TARİHİN DOĞRU TARAFINDA
Bölgemizin gündemi adeta bir yangın yerine dönmüş durumda. Bu durumda Türkiye'yi tarihin doğru tarafında tutmanın gayreti içindeyiz. Bizim politikamız, ülkemizin bekasını korumak ve 85 milyon vatandaşımızın huzur ve güvenliğini en üst düzeyde temin etmektir. Vatanımıza kasteden kim olursa olsun, gözünün yaşına bakmayız. Ne 782 bin kilometrekarelik vatan toprakları üzerinde, ne de Misak-ı Milli coğrafyası üzerinde herhangi bir operasyona izin vermeyiz. Bekamızı sağlamak için yalnızca savunma sanayimizi değil, milletimizi ve millet bağlarımızı daha da güçlendirmeye çalışıyoruz.
AŞKLA KOŞAN YORULMAZ
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, milletvekili, başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak, siyasi hayatım boyunca Türkiye'yi ve Türk demokrasisini paçasından aşağı çeken bütün bu sorunlarla mücadele ettim. Önümüze çıkan engellere aldırmadan, baskılar ve yasaklar karşısında geri adım atmadan çalıştık, ter döktük. "Aşkla koşan yorulmaz" diyerek, tüm Türkiye'ye hizmet etmenin peşinden koştuk. İnşallah bundan sonra da mücadelemizi, sizlerle birlikte kararlılıkla sürdüreceğiz. Savrulmadan ve sarsılmadan, Türkiye'yi bugüne kadar olduğu gibi yine demokrasi, kardeşlik, adalet ve özgürlükler temelinde büyütmeye devam edeceğiz.
BAKANLAR TUNÇ VE MEMİŞOĞLU'NU KABUL ETTİ
Başkan
Erdoğan, Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu kabul etti. Görüşmede, son günlerde kamuoyunun dikkatini çeken önemli konular masaya yatırıldı. Toplantı kapsamında, adalet sistemiyle ilgili yaşanan gelişmelerin yanı sıra sağlık sektöründe gündemde olan konular da detaylı bir şekilde değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu iki kritik alanda yapılması planlanan reformlar ve atılacak adımlarla ilgili Tunç ve Memişoğlu'ndan bilgi aldığı belirtildi.