Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda kolluk kuvvetleri tarafından geniş güvenlik önlemi alınırken duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı milletvekilleri ve yakınları katıldı. Duruşma salonuna basın kartı olmayan basın mensupları alınmadı. Avukatların sorusu üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Güven ise "Basın kartı olan kişiler ancak basın mensubu olarak kabul ediliyor. Basın kartının kime verilip verilmeyeceğine Cumhurbaşkanlığı karar veriyor. Bizim yetkimiz yok. Biz bu da basın mensubudur deyip de yetkimizi aşamayız" yanıtını verdi.
Tutuklu sanık Doğukan Çep bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunarak "Selman Bozkurt sağ omzundan vurulduğu halde sol omzundan vuruldu yazılmış. Yerden seken tozları, mandıra arabasını görüyor, arabanın içindeki görgü tanığını rapora yazmıyor. Bari bunları da yazsaydı" dedi. Çep'in avukatı bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyleyerek bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ REDDEDİLDİ
Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, avukat taleplerine yönelik duruşma savcısına söz verdi. Savcı, avukat taleplerinin davaya katkı sağlayamayacağından reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının, dosyaya giren cinayet anına ilişkin bilirkişi raporunun reddi ile bazı avukatların yeni tanık dinlenilmesi yönündeki taleplerini reddetti. Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş söz verilmesi üzerine, "Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. İddia makamı, milletimizin devletimizin yani Cumhuriyetimizin temsilcisidir. Sayın mahkeme de Türk milleti adına karar verir. Cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması için milletimizin birlik ve barışı, adaletin tecellisi her şeyden önemlidir. Keşke dememek için hakkaniyetli, hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Dünyadaki hiçbir şey insanın huzur ve mutluluk içinde Rabbine kavuşmasından daha önemli değildir. Ne mal, ne makam, ne de hırs sahiplerine bir şey kazandırmamıştır. Savcının mütalaasında aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla, adaletiyle, hukuka uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
'OĞLUMUN KATİLLERİ PARA İÇİN YAPTILAR'
Sinan Ateş'in annesi müşteki Saniye Ateş ise oğlunun katillerinin dışarıda olduğunu söyleyerek, "Bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktıkları yerlerden yansınlar aynı şekilde. Utanmadan insan içine çıkabileceklerse ben bunlara bir şey demiyorum. Ama yine de tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri para için yaptılar. Benim oğluma vurulan kurşundan çok benim canımı hiçbir şeye acıtmaz. İki yavruyu yetim bıraktılar. Evlat acısıyla yansınlar. Allah'a havale ediyorum" dedi.
BİLİRKİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI
Mahkeme Başkanı Güven duruşmada dosyada rapor hazırlayan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını, Başsavcılık tarafından soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini söyledi.
'NİYETİM ÖLDÜRMEK DEĞİLDİ'
Tutuklu sanık tetikçi Eray Özyağcı yaptığı savunmasında, "Benim amacım öldürmek olsaydı Sinana'a ateş ederdim ve koşarak uzaklaşırdım. Ben kaldırımın orda bekledim. Üç el ateş ettim ayaklarına, yandaki arkadaşları da araçlara doğru hareket edince ben de can havliyle kol omuz bölgesini gözeterek ateş ettim. Benim niyetim öldürmek değildi. Niye hayatımı riske atayım? Zaten suçumu kabul ediyorum ama ben de buna göre hüküm verilmesini istiyorum. Algı operasyonları ve sözlere göre yargılanmak istemiyorum. Kamera kaydını izlediğiniz zaman benim niyetimi çok net anlayabilirsiniz. Benim amacım yaralamaktı. Selman'ın da kolunu hedef aldım ki ölmesin diye" dedi. Tutuklu sanık Özyağcı'nın beyanı sırasında, "Erkek gibi karşısına çıksaydın o zaman" diyerek yüksek sesle bağıran kişi mahkeme başkanının talimatı üzerine salondan çıkarıldı.
'GÖZÜMDE BASİT BİR ALACAK VERECEK MESELESİ'
Vedat Balkaya ifadesinde tanık beyanlarının ve iddialarının iftira olduğunu öne sürerek, "Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini bu tür bir olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" ifadelerini kullandı.
'KİMSEYİ ÖLDÜRMEYE GÖNDERMEDİM'
Tutuklu sanık Suat Kurt ise emniyette verdiği ifadenin savcılık aşamasına kadar hep aynı ifadeyi verdiğini ve mütalaada aleyhine olan hiçbir şeyi kabul etmediğini kaydetti. Azmettirici olarak yargılanan tutuklu sanık Doğukan Çep, "Gönlüm rahat vicdanım rahat ben Ankara'ya kimseyi öldürmeye göndermedim gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki evet ben bunu öldürmeye gönderdim. Delikanlı gibi söylerdim daha önce de söyledim" dedi.
'AZMETTİRİCİ YAZILACAK EN SON KİŞİYİM'
Tolgahan Demirbaş da hakkındaki suçlamaları reddettiğini söyleyerek, "Şahsıma yöneltilen suçları reddediyorum. Benim böyle bir olayın olacağından haberim yok. Maktulle aramda hiçbir husumet yoktur. Tanışıklığım da yoktur. Benim azmettirici olduğumla alakalı bir tane somut delil olmamaktadır. Şu belgelerle Bir cinayet filmi yapacağız elimizde 22 tane oyuncu var deseler yemin ederim azmettirici yazılacak en son kişilerden biri ben olurum. Savcının bana ağırlaştırılmış müebbet talep etmesini anlamlandıramıyorum. Bilirkişi raporu hatalıdır" diye konuştu.
'SİNAN ATEŞ'İ TANIMIYORUM'
Tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya, Sinan Ateş'in ismini bu olaya kadar hiç duymadığını, kandırıldığını iddia etti. Hakan Saraç da Sinan Ateş'i tanımadığını öne sürerek, "Sinan'ın bir damla kanında bir ortak iradem varsa o 4 çocuğumun ölüsünü ben göreyim. Suçsuzum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
'TUTUKLU YARGILANMAYI KENDİME İZAH EDEMİYORUM'
Tutuklu sanık Avukat Serdar Öktem, iddianamenin gerçekleri yansıtmadığını söyleyerek, "16 ay iddianame bekledik. Benimle alakalı şüphenin emaresi yoktur. Hakkımdaki soruşturmanın gayriahlaki yapıldığını düşünüyorum. Birden fazla savcı tarafından ifadem alınmasına rağmen tek bir savcıyla ifademin alınmış gibi gösterildi. Yaratılan algıyla, üç dakikada tutuklanmam için talimat verildi. Ben tutuklu olarak yargılanmayı kendime hukuki olarak izah edemiyorum" dedi.