Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde Ankara Adalet Sarayı'nın temel atma törenine katıldı. Adalet Bakanı Tunç, Cumhuriyet'in doğduğu topraklara yaraşır modern bir adalet sarayına kavuşmanın ilk adımını attıklarını belirterek, "Adalet mülkün temelidir. Adalet insan onurunu korumak, insan haklarını savunmaktır. Adalet haklı olana hakkını vermektir. Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Sadece yargıda değil, her anımızda adaletten ayrılmamamız gerekir. Adaletin tecellisi için de hukuk devleti şarttır. Kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir sistem olması gerekir. Yargının da tecelli edebilmesi için ihtiyaca cevap veren kanunların olması, mevzuatın uygulanabileceği mekanların olması ve hakimleri, savcılarıyla birlikte insan unsurundaki kalitenin olmasıdır. Temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. 80 yıldan bu yana uygulanan, ihtiyaçlara yanıt vermeyen mevzuatlarımızı yeniledik. Çok önemli mesafeler aldık. 22 yıl önce adliyelerimizin durumunu hepimiz hatırlıyoruz. Merdiven altı duruşmaların yapıldığı günlerden bugünlere kavuşturduk ülkemizi. Son bir haftadır yazılı basında 'Önemli olan bina değil, içinde dağıtılan adalettir' gibi birtakım eleştiride bulunanları görüyoruz. Ancak biz mevzuatın iyileştirilmesinden, yargı reformlarından da bahsediyoruz. Ama ne yazık ki bu kaliteli hizmet binalarında hakim ve savcılarımızın hizmet görmesinden ve vatandaşlarımızın bu binalarda hizmet almalarından rahatsız olanlar var. Onlar karalamaya devam etsinler biz çalışmaya devam edeceğiz. Mevzuatımızda ihtiyaç olduğu sürece değişiklik yapmaya, TBMM'ye taslak çalışmalarını göndermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYACIMIZ VAR'
Özellikle son zamanlarda yargıya yönelik ağır eleştiriler olduğunu kaydeden Tunç, "Bazı istisnai kararlardan yola çıkarak, yargıyı töhmet altında bırakan açıklamalar görüyoruz. Yılda 12 milyon karar veriyor hakimler. İlk derecenin verdiği kararı istinaf ve temyizle düzeltme ihtimali varken, bu tür kararlarda hemen infialler uyandırılmasının haksız olduğunu düşünüyoruz. Burada bir kasıt var. Kopyala yapıştır yapılarak adaletin yıpratılması söz konusu. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararlar konusunda düzeltmek için her türlü adım atılır; ama yargımızın yıpratılmasına izin vermeyiz. Ayrıca Anayasamızda, 'Sıkıyönetim gerektiğinde ilan edilebilir' diye madde vardı, kaldırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de önemli reformlar gerçekleştirdik. Türkiye Yüzyılı'na başladığımız şu günlerde demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Umarım Türkiye yeni yüzyılda yeni bir Anayasa ile yoluna devam eder" dedi.
'YARGI BİNALARI AYNI ÇATIDA BİRLEŞECEK'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da 81 ilde yüzlerce yeni kamu binasının inşa edildiğini belirterek, "Yeni adalet sarayımız; Ankara'da dağınık vaziyetteki yargı binalarını aynı çatı altında birleştirecek. Adalet hizmetinin hızını artıracak, yargı çalışanlarının iş yükünü azaltacaktır. Adalet sarayını başkentimizin kalbinde inşa ediyoruz. 312 bin metrekarelik alanda yapılacak başsavcılık, hukuk, ceza ve icra binalarıyla; toplam 746 bin metrekarelik inşaat alanıyla, Türkiye'nin en geniş kapalı alanına sahip adliyesi burası olacak. Yine 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık açık ve kapalı otoparkı, yatay mimari anlayışıyla zemin artı 5 kat olarak tasarladığımız bu bina yüksek teknolojiyle, verimli enerji, yalıtımlı, iklim değişikliğine duyarlı Sıfır Atık uyumlu akıllı bina özellikleriyle donatılacak. Yeni adalet sarayımızı, 2027 yılının ilk yarısında tamamlayarak başkentimize, milletimize armağan edeceğiz" diye konuştu.
Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye başkanları ile gerçekleştirdiği görüşmelere değinen Kurum, "Hangi partiden olursa olsun milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla ortak akıl masaları kuruyor, birlikte çaba sarf ediyoruz. İstanbul'la görüşüyor, beklenen İstanbul depremi ve kentsel dönüşüm ile ilgili atılması gereken adımları hatırlatıyor, bizim de sahada olduğumuzu ifade ediyoruz. İzmir'le görüşüyor, bu ülkenin ortak değeri olan İzmir Körfezi'ni yeniden hayata döndürmeye dair sorumluluklarını hatırlatıyor, sürecin takipçisi olduğumuzu ifade ediyoruz. Ankara'yla istişare ediyor, başkentimizin acil ve stratejik ihtiyaçlarına dair görüşlerimizi belirtiyor, bir Ankaralı olarak her konuda Ankara'nın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz" dedi.