Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Maltepe'de bulunan Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni'nde konuştu:
Toplamda 12 milyar liralık bir yatırımla hayata geçirdiğimiz bu muhteşem külliye, Türkiye'nin eğitim ve bilim alanındaki hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunuyor. Külliyemizin inşasında emeği geçen, işçisinden mühendisine her bir kardeşime gönülden teşekkür ediyorum.
Üniversitemizde, 136 ülkeden 3 bin 500'den fazla uluslararası öğrencinin tam zamanlı olarak eğitim almasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Türkiye mezunları, ülkemizden ayrıldıktan sonra da ülkemizin ekonomisine, turizmine ve kültür diplomasisine katkı sağlamaya devam ediyorlar. Bugün dünyada 7 milyondan fazla uluslararası öğrenci mevcut. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler, her yıl bu öğrencilerden milyarlarca dolar gelir elde ediyor.
IRKÇI FAŞİZM KÖRÜKLENİYOR
Türkiye'de dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrenci bulunuyor. Misafir öğrencilerin Türk ekonomisine yıllık katkısı yaklaşık 3 milyar dolar civarında. 2010'ların başında bu rakam sadece 200 milyon dolar seviyesindeydi. Ülkemiz açısından bu tablo eleştirilecek değil, tam aksine alkışlanacak ve övünülecek bir durumdur. Ancak son yıllarda, kökü dışarıda mahfiller tarafından körüklenen ırkçı faşizm, ülkemizin bu gayretlerine sekte vurmaya başladı. Siyasette, medyada ve sosyal medyada bu mesele sürekli kaşınıyor. Gönül coğrafyamızdan gelen öğrencilere, turistlere ve yatırımcılara karşı tam anlamıyla bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor.
14 ve 28 Mayıs seçimlerinde, karşımızdaki aday birkaç oy uğruna ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının adeta savunucusu haline geldi. Bırakın sosyal demokrasiyi, temel insani değerlerle bile bağdaşması mümkün olmayan faşizan bir dil kullandı. Muhalefet adayının nefret dolu söylemleri karşısında, yanındaki ve yöresindekiler arasında bir vicdan sahibi dahi çıkıp tek bir cümle kurmadı. 2 hafta boyunca köpürtülen nefret dalgasını sessizce seyrettiler. Bir defa şunun bilinmesini isterim: Ülkemizin bin bir emekle inşa ettiği yumuşak gücüne zarar veren bu ırkçı nefretin masum olmadığı açıktır. Türkiye'de ırkçılık adı altında çok açık bir Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı yapılmaktadır. Bu faaliyetin bazı bölümlerinde öne çıkan şaibeli isimler, açıkça ihanet içinde olup Türk düşmanlarının değirmenine su taşımaktadır. Allah'ın izniyle gençlerimizin bu tuzağa düşmesine asla fırsat vermeyeceğiz. Bakınız, biz ülke ve millet olarak hiçbir zaman insanları derilerinin rengine, yaşadığı yere veya konuştuğu dile göre ayırt etmedik, etmeyiz. Asırlar boyunca 3 kıtada hüküm sürmemize rağmen, tarihin hiçbir döneminde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz, böyle bir milletiz. Hiç kimse bu beyaz sayfaya leke bulaştıramaz.
Marmara Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarımız, ülkemizin gerçekten sancılı ve belki de en kaotik dönemlerine denk geldi. Her 7-8 ayda bir hükümetin değiştiği, göreve gelen iktidarların muktedir olamadığı, vatandaşın sorunlarına çözüm üretemediği sıkıntılı günlerdi. Birtakım kirli eller, bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini, hayatlarının baharında birbirine düşman ettiler. Sadece 'sol' dediler; Alevi, Sünni, Kürt, Türk dediler. Delikanlılarımızın heyecanlarını istismar ederek ailelerine büyük acılar yaşattılar. Hem 27 Mayıs öncesinde hem de 12 Eylül darbesi öncesinde emellerine ulaşmak için gençleri kullandılar. Türk ekonomisini çökertmek, darbeye uygun ortam hazırlamak için bu milletin evlatlarını kullandılar. Toplumun çeşitli kesimleri arasında duvarlar örmek için gençlerimizi birbirine düşman ettiler. Bunların bedelini milletçe hepimiz ödedik. Geriye dönüp baktığımızda gençlerimizi birbirine kışkırtan ve kırdıran odakların, aslında aynı güçler olduğunu görüyoruz. Bizim çektiğimiz sıkıntılarla çocuklarımız karşılaşmasın diye çetin mücadeleler verdik. Öte yandan Erdoğan, Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu toplantısına başkanlık etti. AK Parti'nin Kocaeli'nde düzenlediği İnsan Hakları Eğitim Kampı'ndaki gençlerle de telefonda görüşen Erdoğan, "Sizler geleceğimizsiniz, umudumuzsunuz. Bu umudu geleceğe taşıyacak olan sizlersiniz" dedi.
MARMARALI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM
Türkiye'nin en köklü ve en seçkin yükseköğretim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi'nin öğrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum. Bu güzide çatı altında aldığım eğitim, hayatımın her safhasında bana yol gösterdi. Burada kurulan dostlukların ve arkadaşlıkların yeri daima farklı olmuştur. İnşallah bundan sonra da Marmaralı olmaktan gurur duyacağım. Bugün, üzerimde emeği olan hocalarımdan vefat edenlere Allah'tan rahmet, hayatta olanlara sağlık ve uzun ömürler diliyorum. Bu sene 141. kuruluş yıldönümünü kutlayan üniversitemize, daha nice başarılarla dolu seneler temenni ediyorum. Burası 12 Eylül askeri darbesine başkanlık eden zatın ismini taşıyan bir askeri kışlaydı. Bu araziyi aldık ve her bakımdan örnek gösterilecek bir eğitim- öğretim külliyesi yapılması amacıyla üniversitemize tahsis ettik.
GEZİ'DEN DOLAYI ÖZÜR DİLEMESİ GEREKEN SİZSİNİZ
Gezi olayları sebebiyle çıkıp özür dilemesi gereken birileri varsa, bunlar demokrasiyi ve milli iradeyi savunanlar değildir. Aksine, bu olayda asıl özeleştiri yapması gerekenler, haftalarca sokakları ateşe veren, kaosa, gerilime ve kargaşaya sebep olanlardır. Milletin otobüslerini yakıp yıkanlardır. Özür dilemesi gerekenler, Atatürk Kültür Merkezi'nin duvarlarını hakaret dolu pankartlarla kirletenlerdir. Özür dilemesi gerekenler, polise saldıranlar, otobüsleri ateşe verenler, esnafın camını çerçevesini indirenlerdir. Özür dilemesi gerekenler, faizlerin tarihin en düşük seviyesine indiği, IMF'ye olan borcumuzun kapandığı başarı dolu bir dönemde Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık zarar verenlerdir. Milletin hakkını, hukukunu savunmak ve iradesinin namusunu korumak bizim asli görevimizdir.
DURMAYACAĞIZ DAHA FAZLASINI YAPACAĞIZ
2002'de 76 üniversitemiz varken, bugün bu sayı 208'e yükseldi. Hani İbrahim Tatlıses'in bir sözü var ya, "Şanlıurfa'da Oxford vardı da gitmedik mi?" Değerli arkadaşlar, şu anda 81 vilayetimizin tamamında hamdolsun üniversitelerimiz var. Üniversite olmayan hiçbir ilimiz yok. Söz verdik, "Üniversitesi olmayan şehir bırakmayacağız" dedik ve bunu başardık. Yükseköğrenimi ülkemizin en ücra köşelerine kadar taşıdık.
Profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi sayımızı da buna göre artırdık. Sadece belli şehirlerde değil, tüm coğrafi bölgelerimizde güçlü, dinamik ve üretken bir araştırma, geliştirme ve girişimcilik ekosistemi inşa ettik. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını yapacağız. Bilimde, sanayide ve eğitimde yükseköğrenimi ülkemizin hak ettiği yerlere taşımak için çabalarımızı artıracağız.
103'ÜNCÜ YIL MESAJI
Milli
Mücadele'mizin en kritik safhasında kazanılan, Büyük Zafer'e giden yolu açan Sakarya Zaferi'nin 103'üncü yıldönümünü tebrik ediyor, Gazi Mustafa Kemal'i ve Kurtuluş Savaşı'mızın tüm kahramanlarını rahmetle, minnetle yâd ediyorum.
GELENEKSELLE MODERNİ BİRLEŞTİREN ÇEVRE DOSTU BİR ESER
2019'da Başkan Erdoğan tarafından temeli atılan Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi, çevre dostu ve yenilikçi yapısıyla tam kapasite hizmete açıldı. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından inşa edilen külliye, modern eğitim olanakları ve sürdürülebilirlik odaklı mimarisiyle dikkat çekiyor. İstanbul Maltepe'de inşa edilen külliye, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin modern bir yorumu olarak tasarlanmış, yatay mimarinin en nadide örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Çevre dostu yapısıyla öne çıkan külliye, sıfır atık uyumlu yapısıyla ve yenilenebilir enerji üretim kapasitesiyle göz dolduruyor. İlk etapta külliyenin Sağlık Yerleşkesi tamamlanmış ve 2021 yılında hizmete açılmıştı. Bu yerleşkede Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Eczacılık Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve üniversite hastanesi gibi birimler faaliyet göstermeye başlamıştı. Maltepe'deki bu yeni kampüs, daha önce sadece Teknoloji ve Mühendislik fakültelerini barındırırken, yeni eklemelerle toplamda 7 fakülteye ev sahipliği yapacak şekilde genişletildi. Atatürk Eğitim Fakültesi, Finansal Bilimler Fakültesi, İktisat Fakültesi, İşletme Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi de külliyenin yeni bölümleri arasında yer alıyor.